Kristalkule

mimarizm.com / 16 Şubat 2016
HAS Mimarlık ve Pei Cobb Freed&Partners tarafından tasarlanan Kristalkule (Soyak Kristalkule), Soyak Holding tarafından Levent’teki kendi arsası üzerinde geliştirilmiş. 2011 yılında başlanılan inşaat 2014 yılında tamamlanmış.

Kule, Büyükdere Caddesi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü gibi iki ulaşım arterinin kesişme noktasında yer alıyor. Büyükdere Caddesi’ndeki öteki yapılaşmalar gibi, dar uzun bir arsada 109.000 m2 kapalı alanlı olarak inşa edilen kompleks, biri 169 m, öteki 63 m yüksekliğinde iki büro binası ile zeminde bunları arsa boyunca birbirine bağlayan restoran, kafeterya, alışveriş alanları, büro iç bahçeleri, yansıma havuzları gibi sosyal donatılar ve bodrumda 5 katlı otoparkı içeren podyum yapısından oluşuyor.


Fotoğraf: Fernando Guerra

Proje, giriş holünün ardından 3 katlı alışveriş ve kafeterya bölümlerine yürüyen merdivenlerle bağlanan genişçe bir toplanma alanına açılıyor ve bu alanın devamında, iç avlularla arsa boyunca sürprizli deneyimler yaşatıyor. Yansıma havuzlu ve ağaçlandırılmış iç avlular nefes alınabilecek, insan ölçeğinde ortak alanlar yaratırken, yüksek binaya ilginç açılardan bakışlar sağlıyor.

Bugün bir bankanın satın aldığı ve yüksek güvenlikli bir yapıya dönüşen bu kompleks içindeki kamusal alanların kullanımı ister istemez bina çalışanlarıyla kısıtlı kalmış durumda.


Fotoğraf: Fernando Guerra

İşveren Soyak Holding’in farklılık yaratacak bir büro binası yapılması yönündeki amacı, bir başka deyişle günümüzdeki sıradan gökdelen mimarisinden bilinçli bir şekilde uzak durulması isteği, projenin çıkış noktasını oluşturmuş. Şehrin en canlı noktalarından birinde yer alacak binanın, farklı konumlardan farklı perspektifler sunarak, tekdüze görünümlerin dışına çıkması amaçlanmış. Arsanın konumunun da bu iş için çok elverişli olması sayesinde amaçlanan hedefe ulaşılmış: Sonuçta, kule, Levent-Maslak eksenindeki gökdelenler arasında sıradışı formuyla en çok ilgi çekeni olmuş.

İlk görüşmelerde işverenin İstanbul’un çağdaş mimarlığına katkı getirebilecek simgesel bir yapı kazandırma ve ABD’li bir mimarlık firmasıyla işbirliği yapılması isteği doğrultusunda, Soyak’ın öncü ekibiyle HAS Mimarlık’tan Ayşe Hasol Erktin, gökdelen mimarlığında deneyimli danışman firma temasları amacıyla bir ABD ziyareti gerçekleştirmiş.

Birçok büro ziyaretinin ardından, (PCF) Pei, Cobb& Freed’in ortaklarından,  birçok yenilikçi gökdelende rol almış bir mimar olan Henry Cobb ile görüşülmüş. Ekibin kanı, yaşı 90’a yaklaşmış Henry Cobb ile hemen uyuşmuş. Birkaç günlük bir atölye çalışmasında fikirlerin tartışılmasının ardından gökdelenin ilk konsept tasarımı, önce çeşitli kütle çalışmalarıyla, sonra da Henry Cobb’un milimetrik kâğıt üzerinde, "7"nin katlarıyla oluşturduğu, tanımlanabilir geometri ile biçim bulmuş... Bu doğrultuda sürüp giden çalışmalar sonucunda, bitmiş bina o ilk günkü matematiksel formu aynen yansıtıyor.


*Sıralamaya Türkiye’den giren tek proje olan yapı, Emporis Gökdelen Ödülü 2014 sıralamasında yedinciliğe değer görülmüştür.

Levent bölgesinde yer alan dar uzun arsalar dizisi, Büyükdere Caddesi’nce açılı olarak kesiliyor. Planda, zeminde, yan cepheler arsa sınırına paralel kalırken Büyükdere Caddesi’nin açısı dikkate alınarak paralelkenar bir plan düzeni oluşturulmuş. Arsa sınırlarına uyumlu olarak oluşan bu paralelkenarın, hassas geometrik parametrelere uygun olarak açılarının değiştirilmesi sonucunda 14. katta bir altıgen ve 28. katta ters açıda bir paralelkenara dönüşmesiyle elde edilen farklı cephe yüzeylerinin oluşturduğu simgesel form, farklı noktalardan bakışta kentlilere sürprizli perspektifler sunarak mimari tasarım hedefini sağlamış. Kristalkule baktığınız noktaya bağlı olarak değişik açılarla farklı görünümler sunuyor ve farklı etkiler yaratıyor.


Fotoğraf: İzzet Keribar

PCF gibi, yüksek yapı deneyimi olan bir dış ortak ve yabancı uzmanlarla çalışma alışkanlığına ve karmaşık yapılarda deneyime sahip HAS Mimarlık iyi bir ikili oluşturmuş. Proje, PCF ve HAS’a eklenen yerli ve uluslararası başka uzmanların katılımıyla, geniş bir ekibin uyumlu işbirliğiyle gerçekleştirilmiş.

Projenin tasarım aşamasının ilk anından itibaren, üç ana tasarım ilkesi benimsenmiş. Birinci ilke, Büyükdere Caddesi üzerindeki birinci kule ile kent siluetine simgesel bir değer katılması; ikinci ilke, Çeliktepe tarafındaki daha alçak ikinci kulenin, çevresindeki yapılaşmaya saygılı yükseklikte ve uyum sağlayacak şekilde tasarlanması, üçüncü ilke ise, dar uzun arsanın en verimli, en etkin şekilde kullanılması olmuş.


Fotoğraf: Fernando Guerra

Özelikle strüktür konusunda Balkar Mühendislik yoğun bir çalışma gerçekleştirmiş. Gerek deprem gerekse rüzgâr yükleri açısından ayrıntılı analizler yapılmış. Strüktürel sistemin hem tasarımı hem de uygulanması için yaratıcı yöntemler geliştirilmiş. Ayrıca cephe konstrüksiyonu ve özellikle de cephe temizleme sistemi özel uzmanlık gerektirdiğinden cephe konstrüksiyonunda çok özenli bir detaylandırma çalışması yapılmış. Cephe temizleme sistemi için, binanın tepede bir kısmı açılıyor ve içinden teleskopik olarak temizleme vinci çıkıyor. Bu vince asılan sepet, binanın içe doğru girintili yüzeylerine özel bağlantılarla sabitlenebiliyor.

Yapı, ilk tasarıma ek bir önleme gerek duyulmadan LEED gümüş sertifikasına değer görülmüş. Tasarımın başladığı 2006 yılında daha gündemde olmayan yeşil bina sertifikaları, 2009 yılına gelindiğinde önem kazanmaya başlamış. O aşamada tasarım yeniden incelemeye alınmış ve daha başlangıçta doğru sürdürülebilirlik ölçütlerinin dikkate alınmış olduğu görülmüş.


Fotoğraf: İzzet Keribar

Yüksek bina tasarımı ve yapımı açısından karşılaşılan zorlukların başında, özellikle gökdelen tasarımında ülkemizdeki mevzuatın tam anlamıyla yönlendirici olamaması gelmiş. Bizde gökdelenlerin yerleşmesinin ve boyutlarının genellikle şehir planı ve kentsel tasarımdan kaynaklanmaması; çoğu kez, parsel bazında yetkililerce verilen kararlarla belirlenmesi sonucu, yerleşmede mevcut çevre ile tam bir uyum ve bütünleşme sağlanamayan yapıların ortaya çıkmasına yol açıyor. PCF ve HAS Mimarlık bu sorunsalı çözmek üzere, projenin Çeliktepe tarafı ile Büyükdere Caddesi tarafını ayrı ayrı ele alarak, mevcut yerleşim dokusuyla uyum sağlayabilecek bir geçiş yaratmaya çaba göstermiş.


Fotoğraf: Fernando Guerra

Ayrıca, son yıllarda gökdelen yapımında özellikle dış dünyada yaşanan teknolojik gelişmelere mevzuatın yetişmesinin çok güç olması bu tür yapılar için ciddi bir uzmanlık gerektirmiş; evrensel mevzuatı bilmek ve uygulamak da kaçınılmaz şekilde zorunlu olmuş. Bunun yanısıra mimarlar, altyapı yetersizliğinin de yüksek yapı üretiminde sorunlu konular arasında yer aldığının altını çiziyorlar.

*Bu proje YAPI Dergisi'nin 410. sayısında yayımlanmıştır.


Kristalkule - Resim Galerisi

Kristalkule - Çizimler - Resim Galerisi

Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :