“Hantal bir büro kütlesinden kaçınarak parçalı bir yapıya doğru yöneldik. Yapı, dolaşım anlamında olabildiğince geçirgen ve keşfe açık ama aynı zamanda iki temel işlevin birbirlerine engel olmayacağı oranda kontrollü de olabilmeliydi.”
YASEMİN K. ENGİNÖZ Büro ve alışveriş merkezi işlevli bu karma bina kompleksinin bulunduğu çevrenin yapısı nedir? Bu çevre, tasarımda nasıl bir rol oynadı, yapının çevresine kazandıracağı ne olacak?
ONUR ARABACIOĞLU Projenin içinde bulunduğu alan kent merkezine oldukça yakın olmakla birlikte, Bakü’nün prestij yapılarının konumlandığı (ve konumlanması planlanan) yenilenen eksenin ağırlık noktasını oluşturuyor. Buna en büyük neden, Zaha Hadid tasarımı Haydar Aliyev Kültür Merkezi Yapısı. Bu binanın yapım amaçlarından belki de en kuvvetlisi bölgeyi ve şehir merkezi ile bölgeyi bağlayan aksı bir çekim merkezi haline getirmek. Çevrede inşa edilen oteller, ticari yapılar ve iş merkezleri de bu çabayı doğrular nitelikte.
ÇAĞRI KÜÇÜKAY Tasarladığımız Bakü Alışveriş ve Ticaret Merkezi de tam olarak Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nin karşı parselinde yer alıyor. Doğal olarak bu verinin, tasarım ölçütlerinin oluşturulması aşamasında göz ardı edilmesi ne mümkündü, ne de doğru olacaktı. Çevre yapı stoğu tasarımımızı gabari ve kütlesel yerleşim anlamında mutlaka etkiledi, arazi içi ve yapı genelinde kurgulamaya gayret ettiğimiz akışkanlık, çevre parsellerin ilişkilendirilmesi hedefinin bir parçası olarak tasarımda yerini aldı ancak form arayışımızı anlamlandıran ölçütler arasında Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nin olağandışı plastiğini ön sıralara koymamız gerektiğini söylemeliyiz. Karşı parseldeki yapının iddialı plastiği karşısında daha net ve yalın, aynı zamanda görkemli de olabilen bir form, daha net olmak gerekirse, kuvvetli ama saldırgan olmayan bir yapı yaratma fikrini benimsedik.
OA Mimar olarak, kente ve topluma bir şeyler bahşediyor olma yaklaşımını doğru bulmamakla birlikte, tasarladığımız yapının yüklendiği işlevi sorunsuz yerine getirmesini, kullanıcılarının içinde veya çevresinde bulunmaktan keyif almasını ve Bakü sosyal-kentsel yaşamına artı değer katmasını umuyoruz elbette.
YKE Karma işlevin programı/kurgusu, tasarımın biçimlenişine nasıl bir yön verdi? Bu projenin belirleyicileri nelerdi?
OA Neredeyse bir ezber haline gelen yatay kütleye eklemlenmiş kuleler fikrinden uzak durma gayreti hassasiyet gösterdiğimiz bir nokta olmakla birlikte, uymamız gereken yükseklik kısıtlarının bu anlamda işimizi kolaylaştırdığını söyleyebiliriz. Öte yandan, program dahilinde kurgulanması gereken büro ve ticari alanları da sağlamamız gerekiyordu. Hedeflenen kullanım metrekarelerine ulaşma yolunda hantal bir büro kütlesinden kaçınarak parçalı bir yapıya doğru yöneldik. Yapı, dolaşım anlamında olabildiğince geçirgen ve keşfe açık ama aynı zamanda iki temel işlevin birbirlerine engel olmayacağı oranda kontrollü de olabilmeliydi.
Dolayısıyla, parçalı kurgu geçirgenliği ve kütlenin dinamizmini kolaylaştırırken, (bütünlüğü sağlama aracı olarak), dikey ve yatay iki ayrı düzlemde var olan büro ve alışveriş bloklarının üzerlerinin hafif ama kuvvetli bir örtü ile kaplanması fikrini benimsedik. Doğal olarak bu çarpıcı örtü de yapının öne çıkan bileşeni haline geldi.
ÇK Alışveriş merkezi katlarının üzerinden yatayda başlayan ve büro katlarının önünde düşeyde yükselen kaburga formundaki bu strüktürün, kütlesel bütünlüğü sağlamanın yanısıra, birden fazla parçadan oluşan büro bloklarının önünde bir ara yüz oluşturarak Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nin formuna zıt bir etki yaratmasını ve yapıyı ondan karakter olarak ayrıştırmasını hedefledik.
Bütünleştirici özelliğinin yanısıra ayrıştırıcı bir görev de görmesi planlanan örtü, yapının kendi içindeki iki farklı karakteri de -alışveriş merkezinin güneydoğu tarafındaki ana giriş cephesi ile büroların kuzeybatı tarafına bakan ana giriş cephesini- birbirinden ayırmakta. Amaçladığımız bütünleşik ama dikkatle dengelenmiş iç işleyişin olmazsa olmazlarından birinin de bu yolla sağlandığını söyleyebiliriz. Strüktürel ara yüzün öteki işlevi de, büro binalarının güneydoğuya bakan cephelerine güneş ışığının daha kontrollü ulaşmasını sağlamaktı.
YKE Yapı kompleksinin alışveriş, kültürel işlevli kısımlarında kapalı ve güvenlikli bir yapı yerine geçirgen bir yapılaşmaya gidildiğini görüyoruz. Öte yandan büro yapılarının parçalılığının da konvansiyonel büro yapısındaki “tek çekirdek, en yüksek düzeyde kiralanabilir alan” yaklaşımıyla çeliştiğini görüyoruz. Buna olanak sağlayan konuları aktarır mısınız?
ÇK Tasarım aşamasında koyulan temel hedeflerden biri, yapının işlevsel anlamda farklılaşan bileşenleri arasında, olabildiğince yüksek geçirgenlik sağlayabilmek oldu. Bu ilke yalnızca yapı içinde değil, iç-dış ilişkisinde de özenle gözetildi. Amaçlanan geçirgen dolaşım şeması doğrultusunda 11’er katlı büro kütlelerin bazı katları arasında çelik köprülerle bağlantılar kurgulandı. Bu tercihin nedenlerinden biri de, yapının güneydoğu cephesinin kararlı ve net etkisinin tersine büro bloklarının ortaya çıktığı kuzeybatı cephelerinin daha dinamik bir karaktere kavuşturulması oldu.
OA Proje alanının güney tarafında, arazideki eğime uygun olarak, daha düşük kotta büyük bir meydan oluşturuldu ve bu meydandan alışveriş merkezinin ana girişi verildi. Ana giriş geniş bir sokak karakterine sahip olarak kurgulandı ve büyük bir orta avluya bağlandı. Avluyu, üstteki örtüde yaratılan yırtık sayesinde gün ışığı alan ve çeşitli sosyal - rekreasyonel faaliyetlerin yapılmasının öngörüldüğü, yaşayan, doğal bitki ve ağaçlarla bezenmiş bir çekim noktası olarak düşündük. Orta avlunun üzerindeki üç alışveriş katı boyunca oluşan geniş galeri boşluğu da çevresinde konumlanan dolaşım alanları ile sarmalandı. Ticari hacimler bu döngüsel dolaşımın çevresinde kurgulandı.
Alışveriş merkezinin güneydoğu cephesinde zemin kat ve birinci katlar aynı izdüşümde olmakla birlikte, ikinci kat cephesi daha geride konumlandırıldı ve bu şekilde birinci kat döşemesi üstünde büyük bir teras alanı kazanıldı. İkinci katın güneydoğu cephesi önündeki açık teras alanları bu yolla kafe ve restoranların kullanımına ayrıldı. Yapının kuzeybatı tarafında büyük bir meydan daha oluşturmasıyla büro bloklarının girişleri ve alışveriş merkezinin tali girişleri bu cepheden verildi.
ÇK Bunlara ek olarak, strüktürel arayüz ile büro bloklarının arasında kalan ikinci kat tabliyesinin üzerindeki alanda, kullanıcıların yapıya nüfuzunu kuvvetlendirecek bir yürüyüş yolu tasarlandı. Bu yapay sokak, galeriler vasıtasıyla, yaratılmış olan ikinci bir avluya bakmakla birlikte, aynı sokak üzerinden bürolara geçişler sağlamakta. Sokağın tam üzerinde büro bloklarından fırlayarak strüktürel ara yüze saplanan ve kat bahçelerinin konumlandığı platformların sokağın üçüncü boyuttaki hareketini daha da güçlendirdiğini düşünüyoruz. Ki aynı platformlar sayesinde, güneydoğu cephesini kaplayan perdenin rijitliğinin yumuşatılması ve yeşil dokunun dışarıdan da hissettirilmesi hedefi de sağlanmış oldu.
OA Bütün bu gayretin amacı yapıyı alışılagelmiş alışveriş merkezi hissiyatı ve kolaycılığından uzaklaştırıp daha fazla yaşanan, daha keşfe açık, daha davetkâr bir odak haline getirmek. Yükseklik kısıtlamaları müşteriden gelebilecek olası tek çekirdekli kule çözümü beklentilerini kendiliğinden rafa kaldırmış oldu.
YKE Meydan nasıl bir işleve ve çevreyle nasıl bir ilişkiye sahip? Yapı oturduğu arsanın ne kadarında yapılaşmaya gidiyor?
OA Biri alışveriş merkezi ve diğeri büro blokları tarafında olmak üzere iki ayrı meydan yapıyı sarmalıyor. Bu tercihler genel yaklaşımı da biraz özetliyor gibi. Özellikle alışveriş merkezi cephesinde, yol kotundan aşağıda konumlanan ve rampalar, merdivenler yoluyla ulaşılan büyük meydanı projenin ağırlık noktalarından biri olarak görmek gerekir. Meydandan, çevre yaya dolaşımını zorlamadan, suyun doğal akışıyla yol alması gibi, küçük girdaplar yaratarak projenin içine doğru çekmesini bekliyoruz. Bu çekimi daha da kuvvetlendirmek adına, bir amfitiyatroyu andıran kotlamalar, bu kotlamaların su öğesi, yeşil ve sert zeminle ilişkilendirilmesi ve su üzerinde kurgulanan küçük köprücükler tasarlandı. Aynı şekilde, büro blokları tarafında yaratılan meydan da su ve sert zemin öğeleriyle modüler olmaktan uzak bir
anlayışla, biraz yönlendirici, biraz da düzensiz bir geometriyle biçimlendirildi. YKE Tasarım ekibi nasıl bir yapılanma içinde bu projeyi üretti?
ÇK Yalnızca bu proje özelinde değil, genel anlamda tercih ettiğimiz yapılanmayı, tasarım yaklaşımını özetlemek daha doğru olacak. Örneklerini sık gördüğümüz “patron bürosu” yapılanmasının tersine, tasarım süreçlerinde karar verme ve inisiyatif kullanma özgürlüğünün birden fazla kişide toplanmasının doğruluğuna inanıyoruz. Kişilerin değil ürünün ön planda durduğu bir anlayış bu. Aslında her işte olduğu ya da olması gerektiği gibi, doğru kişileri bir araya getirebilmek organizasyonun temelini oluşturuyor. Yeteneklerinin ve özelliklerinin farkında olan, kendini tanıyan mimarların etkileşim, eleştiri ve odaklanma ilkeleri çerçevesinde bir arada keyifle çalışması, fikirleri sürekli tazelediği gibi, kaçınılmaz olarak dinamizmi de körüklüyor. Gelecekte, birbirinden öğrenen, karşılıklı eleştiri yoluyla hep keskin kalan ve en önemlisi egolarından çok ortaya çıkacak ürüne odaklanan tasarımcı grupların mimarlığa hareket ve çeşitlilik katacağını umuyoruz.
*Bu proje YAPI Dergisi'nin 378. sayısında yayımlanmıştır.