İkinci Ödül, Tarsus Şelalesi Turizm Tesisleri Mimari Proje Yarışması

mimarizm.com / 07 Nisan 2022
İbrahim Eyüp ve ekibinin projesi, Tarsus Şelalesi Turizm Tesisleri Mimari Proje Yarışması'nda ikinci ödülü almaya değer görüldü.

SADECE YAPMAK DEĞİL, BÜTÜNE-DOĞAYA EKLEMLENMEK

Tarsus yerleşimini araştırdığımızda 3 olgu çok önemli gözükmektedir. Tarih, kent-ticaret ve doğa. Tarsus’un çok zengin bir tarihi olup, Antik dönemden günümüze önemli bir yerleşim yeridir. Tarihte en yaygın Kilikya olarak anılan bölgede bulunan ilçenin Hitit Uygarlığı başta olmak üzere köklü bir uygarlık geçmişi vardır. Üzerinde muhteşem bir geçmişin birikimini barındırmaktadır. Diğer bir konu ticaret merkezi olmasıdır. MÖ 5000 yılına dayanan tarihinde görkemli dönemler yaşayan, çeşitli uygarlıklara kent merkezliği yapan, doğulu kervanların uğrak yeri ve ticaret merkezi olan ilçe, bu ticari özelliğini günümüzde de korumaya çalışmaktadır. Tarsus tarihi ticaret merkezinde hala geleneksel ticaretin ve zanaatın izi devam etmektedir. Çok önemli bir konu ise doğasıdır. Şelale bölgesi, Berdan Nehri’nin kıyıları, Tarsus’un tarihsel ve doğal mirasının kesiştiği önemli bir rekreasyon alanıdır. Roma döneminde bereketli ovaları nedeniyle Cilicia Campestris (Ovaların Kilikyası) olarak tanınan bölgenin başkenti olan Tarsus’ta, tarihsel ve kültürel katmanlar kadar doğal değerleri ön plana çıkmıştır. Bolkar Dağları’nın güneydoğu yamaçlarından başlayan Tarsus Çayı Vadisi, çok dar ve diktir. Daha sonra doğudan güneye bir yay çizer. Kıyıya yakın kesimlerde vadi tabanı birden genişleyerek Seyhan Irmağının vadi tabanı ile birleşir. Bu geniş düzlükler üzerinde Tarsus Berdan Ovaları yer alır.

Bizim tasarım kriterimiz  bu 3 olguyu inceleyerek kentin bir parçası olabilmek diğer bir yandan Tarsus şelalesi ve doğasına eklemlenebilmek.

Kent: Kent merkezine göre kuzeyde kalan proje alanımız, Berdan Çayı üzerinde önemli bir doğa parçasıdır. Bu alanın kent ile bir bütün olarak düşünülmesi gerektiğine inanmaktayız. Bu yüzden kent ile ilişkisinin tanımlanması ve ağlarının kurulması gerekmektedir. Kent anlamında bizim önerimiz  kent, ticaret bölgesi ve  kent merkezindeki tarihi alanlar  ile bir kültürel şemanın kurulması – bu bağın kuvvetlendirilmesi kentin gelişiminde önemli bir karar olacaktır.

Proje alanımız Berdan Çayı’nın üzerinde olmasına rağmen hemen kuzeyindeki kente-mahalleye teğet durumdadır. Bu yüzden de tasarım kent ile beraber düşünülmelidir. Yaptığımız inceleme yakın çevresinin proje alanı ile ilişkisinde kuzeybatı-güney doğu yönlenmesi gözükmektedir. Aslında bu rüzgarı içeri alma anlamında da çok önemli bir aks tanımlamaktadır. Biz bunun yakın çevre ve iklim  ile ilişkisinde önemli bir girdi olduğunu düşünmekteyiz. Bu yüzden bu doğrultunun proje alnımızda da devam ettirilmesi gerektiğine inanmaktayız.

Diğer bir konu ise kent ile yapı oranları ve kütle ilişkisinde bir bütün olabilmek. Bulunduğu bölgede kente ve doğaya zarar verecek büyüklükler yerine oralı gibi davranan büyüklük, parçalılık ve şemaların oluşturulabilmesini çok önemsiyoruz. Bu parçalılık ve doğru kütle oranlarında davranmak şelale ve çevresi ile beraber bir bütünün parçası olabilme anlamında çok önemli bir karar olduğunu düşünmekteyiz.

Evet tüm bu kent ve yakın çevre okuması ile beraber alanın kuzeyinde kalarak mahalle ve kent ile bağ kurmak, parçalı olacak şekilde doğru kütle oranlarını yakalamak-insan ölçeğinde kalarak bölge ile empati kurmak ve  güneyinde ise su, şelale ve muhteşem doğa ile bütünleşerek bir bütünün parçası olmaya çalıştık.

Asıl amacımız ise şelale ve çevresindeki doğaya eklemlenebilmek. Önce yapımızı yapıp sonradan peyzajını düzenlemek istemiyoruz. Zaten mevcutta muhteşem bir doğa var. Onun bir parçası olmak hedefimiz. Ona eklemlenmek istiyoruz. Ona yönlenmek, katılmak iç içe olup duyguları hissetmek. Fazlalıklardan arınarak, basitleştirerek asıl amacın -asıl güzelliğin oradaki doğa olduğunu hissettirecek bir yerleşimi oluşturmak istiyoruz. Peki bunu nasıl yapacağız?

1- Öncelikle proje alanımız ile şelale bölgesi arasında kalan yolu kaldırmayı öneriyoruz. Daha sonra alanımızın etrafındaki yolları düzenleyerek otobüs durak yerlerini, otoparkları ve araç yaklaşım yerlerini belirledik. Kent okumalarından edindiğimiz doğrultuları alanımıza yerleştirdik.

2- Alana bütün tek bir kütle yapmayı doğru bulmuyoruz. Hem doğa hem de kent ile uyumsuz ve anlamsız bir ilişki yarattığını düşünüyoruz.

3- Mümkün olduğu kadar alanımızın kuzeyine yol kenarlarına yerleşerek, güneyde bir avlu yaratmak istiyoruz. Alanın kuzey sırtına yerleşerek yapılarımızın önünü şelale bölgesine doğru açmak, aynı zamanda avlu sayesinde şelale bölgesini yapılarımızın içinde hissettirmek istiyoruz.

4- Öncelikli hedefimiz buradaki muhteşem doğanın bir parçası olmak. Bunun için aslında “bütünü” bir peyzaj düzenlemesi gibi gördük. Yapılarla var olmak değil, öncelikle doğayı ve peyzajı hissettirmeyi amaçladık. Bu yüzden duvarlarla aslında bir peyzaj düzenlemesi yaptık.  Yaptığımız duvarlar kent ile doğa arasında bir eşik. Dışarısında bıraktığı alanlar kent ile ilişki kurarken içeride bıraktığı alanlar şelale-doğa ile ilişki kuruyor. Duvarlar ilk gelenlere içerisini merak ettiriyor. Aralarından avluya sızınca muhteşem doğanın anlamını buluyor.

5- Duvarlar arasına yapılarımızı sakladık. Kimi zaman duvara yaslandı kimi zaman aralarında boşluklar bıraktı. Bıraktığı boşluklar iklimlendirme ve yaz sıcağında gölgelikli alanlar oluşturdu. Aynı zamanda doğayı yapı içine aldı.  Avlu tarafında yapılara ve duvarlara saçaklar eklenerek daha fazla güneşten korunma sağlandı. İhtiyaçlara göre şekillenen bu birimler parçalı, yerle ilişkili kurup ve şelale bölgesine yönelerek  kent, yakın çevre, proje alanı ve şelale bölgesi ile diyalog kurabildi.

6- Tüm yapmak istediğimiz oradaki doğanın bir parçası olmak. Ona eklemlenebilmek. Doğaya açılmak bunu yaparken de doğayı içeri almayı istedik.  Doğaya ait duran duvarlarla ve aralarına yerleştirdiğimiz birimlerle yapımızı doğanın-peyzajın bir parçası haline getirmeyi hedefledik. Buraya gelen misafirlerde dışarıdayken biraz merak uyandırmak, gerilimli duvarların arasından geçtikten sonra ise doğanın farkındalığını artırmayı amaçladık. Bir yandan da kentin gürültüsünden arınarak doğanın içine düşmüş gibi hissetmelerini amaçladık. 


İkinci Ödül, Tarsus Şelalesi Turizm Tesisleri Mimari Proje Yarışması - Resim Galerisi

Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :