İstanbul-Manzara'sı ve Kitchen Guerilla Sayesinde Çok Şükür Bugün de Doyduk!
Doğacan ONARAN / 06 Ekim 2011
Suriye Pasajı’nın 4. katında bulunan Manzara İstanbul, 30 Eylül’de lezzetli bir buluşma için ev sahipliği yaptı: Kitchen Guerilla Hamburg’dan ayağının tozuyla gelip İstanbul’daki ilk istilasını gerçekleştirdi!
"Tasarımı mutfağa taşıyacağız"
DO: Babanın Ankara'da bir dükkanı olduğunu söylemiştin. Yemekle olan ilişkin erken yaşlarda başlamış olmalı…
KE: Evet, annem (şehir plancı), babam (ekonomist) ODTÜ'lü ve aslında babam (Serdar Elçi) çok iyi resim çizmesine rağmen yaşadığı dönemin siyasi hareketlerine ayak uydurmak zorunda kalarak ekonomi okumuş. Ama ailem her zaman yeme-içmeye tutkundu. Babam kendine bir ekip kurdu ve Ankara Bestekar Sokak'ta 8 sene boyunca Pera Lokantası'nı işletti. Meyhane kültürünü Fransız mutfağıyla sentezleyen bir yerdi ve bu 80'ler Ankarası için yeni bir şeydi. Annem de yemek yapmayı çok sever, o da iki yıl Kadıköy'de bir yer işletti. Yemek her zaman hayatımızdaydı yani.
DO: Diğer taraftan tasarım hayatınız nasıl devam ediyor?
KE: Tasarım şimdilik ana gelir kaynağım ancak ben bunu, Kitchen Guerilla'ya taşımak istiyorum. Tasarım ekibimle birlikte çok fazla mimari proje, restorasyon, bina bazlı işler yaptık ve bu beni istemediğim bir yöne çekti. Çünkü ben asıl olarak ürün bazlı çalışmak istiyorum. Bir yandan yapı malzemeleri de satıyoruz. Banyo ve mutfak üniteleri, iç mekan dekorasyonu için parke, vb. Bense kendimi sadece mutfak kısmına konsantre edip yeni tasarımlar yapmaya çalışıyorum. Zaten Kitchen Guerilla adı altında da ürünler çıkartmak istiyoruz piyasaya; bıçağından kesme tahtasına, basit ve yüksek kaliteli tasarımlar. Tuz, biber, yağ gibi ürünler de üretmek istiyoruz. Yani tasarımı mutfağa taşıyacağız. Olay sadece oturup yiyelim değil de konsepti gittiğimiz yerlere götürmek. İşin keyifli yanı, her etkinlikte yeni bir şeyler düşünmemizin gerekmesi.
DO: Etkinliklerdeki yemek seçimlerinizde nelere dikkat ediyorsunuz özellikle?KE: Yemek konseptimiz yöresel ve mevsimsel olmak üzerinden işliyor. Balık boylarına dikkat ediyoruz. Her şeyi direkt kaynağından almaya çalışıyoruz. Aradaki satıcıları çıkararak, damgalardan kurtularak, doğrudan malzeme almayı hedefliyoruz. Gidip de süpermarketten alışveriş yapmıyoruz.
DO: Etkinlik mekanlarını nasıl seçiyorsunuz?
KE: Tamamen spontane gelişiyor yer seçimi. Tabi ki arkadaşlarımız, çevremiz sayesinde yer bulma şansımız artıyor. Bundan sonraki mekanlar için aklımızda pek çok fikir var. Bu Haydarpaşa olur, bir gökdelenin tepesi olur, Haliç'in üstü olur, her yer olur... Hedefimiz bundan sonraki dönemde, her ay İstanbul'da bir mekanı istila etmek. Haberlerimizi sitemizden takip edebilirsiniz. Bu sefer çok sessiz ve biraz da apar topar geldik, iletişim için biraz daha önceden haberdar edeceğiz herkesi bundan sonra. Kasımda yine geliyoruz, onu şimdiden söyleyelim.
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın