İstanbul-Manzara'sı ve Kitchen Guerilla Sayesinde Çok Şükür Bugün de Doyduk!

Doğacan ONARAN / 06 Ekim 2011
Suriye Pasajı’nın 4. katında bulunan Manzara İstanbul, 30 Eylül’de lezzetli bir buluşma için ev sahipliği yaptı: Kitchen Guerilla Hamburg’dan ayağının tozuyla gelip İstanbul’daki ilk istilasını gerçekleştirdi!
"Amacımız, yemek yemenin yüksek paralar vererek yapılan bir şey olmadığını göstermek"

Doğacan Onaran: Dün akşamki lezzetlerin üstüne tekrar sizinle buluşmak harika… Sohbetimiz sırasında epey konuştuk ama ikinizin bir araya gelip böyle bir şeye kalkışmasının hikayesini sormamıştım; biraz anlatır mısın?

Koral Elçi: Ben 14 yıl önce İstanbul'dan kalkıp Almanya'ya endüstriyel tasarım okumaya gittim ve gidiş o gidiş… Okurken bir yandan da bar işletiyordum ve Olaf o barın müdavimiydi. İlk başlarda birbirimizden pek hoşlanmamıştık. Sonra bir gün onu elinde kocaman bir puroyla otururken gördüm ve ben de o sıralar nedense puroya merak sarmıştım. 22 yaşlarındayız o zaman sanırım. Yanına gittim sordum, ne iştir bu falan filan… Meğer Küba'ya gitmiş gelmiş daha 1 hafta önce! Puro, viski, rum, Küba muhabbeti yaparken "E gel hadi bir gün yemek yapalım birlikte" dedim ve hikaye böylece başlamış oldu.



O gün yemek yapmak üzere benim evde buluştuğumuzda Olaf, benim CD'lerimi karıştırmaya başladı. Meğer yeni tanıştığı birinin evine ilk kez gittiğinde ilk yaptığı şey CD arşivine bakmakmış; hani müzik zevklerimiz tutarsa tamamdır bu iş gibilerinden… CD'lerime bakarken neredeyse tüm arşivimizin aynı olduğunu fark etmiş. O günden sonra da beraber yemek yapıp şarap içmeye başladık.

Benim o zamanlar 3 odalı bir evim vardı; yalnız yaşıyordum. "İllegal bir restoran kursak mı?" dedik. Ama benim bar işleri, Olaf'ın fotoğraf işleri yoğun olunca bir türlü bunu gerçekleştiremedik. Biz de düşündük ki, bir dükkanın olunca onun kölesi oluyorsun. E, biz de bunu istemiyoruz! Çünkü kendi işlerimizi de yapmak istiyoruz. Ve bir akşam oturduk düşündük; ikinci şişe şarabımızdan sonra tanıdıklarımızın mekanlarını istila etme fikri ve sonrasında Kitchen Guerilla ismi aklımıza geldi.

(O sırada garson siparişleri getiriyor ve tostun yanındaki patates kızartmalarını görünce çok şaşırıyorlar, ilk kez böyle bir servis şekli gördüklerini söylüyorlar. Ben de buna şaşırıyorum ama sonra bu saçmalığa –yani tostun yanına patates kızartması konmasına- alıştığım için şaşırdığımı fark edip bir kere daha kendime şaşırıyor ve kızıyorum. Bana "Bunu mutlaka yazıya dahil" et diyor Koral, ben de şimdi yazıyorum.)



DO: İlk etkinliğinizi nerede gerçekleştirdiniz?

KE:
Hamburg'da, 120 yıllık bir yelkenlinin üzerinde… İşin güzel yanı, böyle mobil olunca 20 kişilik çok yüksek kalitede yemek de yapabiliyoruz, mülteci kampında şiş dürüm de! Zaten işin amacı da bu, paylaşmak… İnsanları masada bir araya getirmek… Körelmiş dijital dünyada arkadaşlıklar kuran insanları hayata döndürüp yemek yemenin sadece lüks restoranlara giderek ya da çok yüksek paralar vererek yapılan bir şey olmadığını göstermek. Hem sosyalliği, hem kaliteyi paylaşmak…

Sonraki Sayfa: "Tasarımı mutfağa taşıyacağız" >>>>>>>


Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :