Japon Mutfağına Mimar Yorumu: Ororo

Daha önce mimarlık pratiği 34 Architects ile Çat Kapı ve İlk Yapı’ya konuk olan Cenk Saraçoğlu’nu bu kez şef şapkası ile Mimarın Göbeği’nde ağırlıyoruz.

İstanbul’un en özgün Japon restoranlarından Ororo Sushi Bar’ı Haziran sonunda Moda'da lezzet severlerle buluşturan Saraçoğlu, mekanın hem tasarımına hem de mutfağına imzasını atmış.

Mimar şef Cenk Saraçoğlu

Saraçoğlu'nun mutfağa olan ilgisi ve yemek tutkusu bir kolu Girit’e, diğer kolu Hatay'a ve Halep’e uzanan aile ağacıyla yakından ilişkili. Tabi burada söz konusu olan, tadım kadar üretim sürecini de pürdikkat izleyen bir çocuk! Sonrası yıllara yayılan bolca deneme, birkaç yemek atölyesi ve çokça yaratıcılık...

Malzeme bilgisi şart!

Mimarın tasarım pratiğinde malzeme ve zanaat ile kurduğu yakın ilişkiyi, yiyecek ve içecek denemelerinde de izlemek mümkün. Örneğin Coca Cola’nın gizli formülü gibi, Ororo’daki limonata ve buzlu çayın da hassas dengelere sahip bileşenleri olduğunu söyleyebiliriz.

Aynı durum zengin yiyecek menüsü için de geçerli. Ororo'ya özgü karamelize cevizli suşi şiddetle tavsiye olunur. Japon mutfağını taklit etmeden, bu kültüre saygılı bir şekilde yeniden yorumlayan Cenk Saraçoğlu, bu süreçte deneyimli şefler Hiromi Ohama ve Hasan Karabazar’dan da danışmanlık almış.

Japonları gülümseten isim...

Mekanın kendisi kadar ismi de ilginç. Aslında Ororo, Japonya’nın bazı bölgelerinde günlük konuşmalarda kullanılan bir onomatope (yani şapur şupur, gürül gürül gibi bir yansıma ses). Anlamı ise bir şeye başlamaya niyet edip bir türlü başlayamamak, kalgelmek. Geçen gün mekanı ziyaret eden iki Japon, tabelanın karşısında uzun süre gülüşmüş :) 

Markanın oluşum aşamasında Cenk Saraçoğlu mekana şekil verirken, kardeşleri görsel iletişim tasarımcısı Ceyhun Saraçoğlu grafik tasarım ve marka kimliği, reklamcı Ceren Saraçoğlu da metinler üzerine çalışmış. 

Leziz bir tasarım imecesi

Menünün detaylarına geçmeden önce, her biri farklı bir tasarım ürünü olan Ororo bileşenlerine değinmek gerek. Ceyhun marka kimliğinin çerçevesini çizen brief’i hazırladıktan sonra, Cenk mobilyalara ve renklere dair öneriler sunarak, malzeme panoları hazırlamış. Bu noktada aldıkları en önemli tasarım kararı ise Japon taklidi yapan bir yer istememeleri yani kötü Japon taklitlerinden uzak durmak olmuş.

Ororo’nun cephesinden başlayan sürprizli detaylar içeride de devam ediyor. Gridlerle kaplı cephede bambu yemek çubuklarına göndermede bulunulurken, Ororo’nun sesli harfi, mekanı ferahlatan duvar aynasında dik açılara yumuşak bir es veriyor.

Mobilyalarda ve yüzey kaplamalarının bir bölümünde kullanılan meşe freze de bambuya göndermede bulunan başka bir detay. Masa, sandalye, tabure ve aydınlatma elemanlarının tasarımı Cenk Saraçoğlu’na ait. Sofra takımları ise yine taklit görüntülerden imtina edilerek farklı yerlerden özenle seçilmiş. 

Adeta tasarımcıların buluşma noktası olan mekanda, önlükler ise moda tasarımcısı Oylum Altuncuoğlu’nun imzasını taşıyor.

Ororo’ya özel bir başka detay ise grafiker Aslı Saktanber’in beş farklı çalışmasının sergilendiği sanatçı duvarı. Saktanber’in “Better Together” temasından yola çıkarak hazırladığı çizimlerin kartpostallarını aynı duvardaki kutucuklardan ücretsiz olarak temin etmek mümkün. Amaç, toplanmaya değer bu sanat çalışmalarını daha çok kişiye ulaştırmak. 

Taze malzemelerle sürprizli tat ve sunumlar

Japon yemeklerinin genelde meşakkatli ve sofistike bir yapım sürecine sahip olduğunu düşünürsek, Ororo’da da büyük bir hacim mutfağa ayrılmış durumda. Alt katın tamamına yayılan mutfak alanının dışında, bar bölümünün iç kısmı da yine menüdeki lezzetlerin hazırlandığı bir alan olarak kullanılıyor. Taze malzemelerle sağlıklı ve lezzetli yemeklerin servis edildiği Ororo mutfağında, genelde hazırda tutulan et suyu ve sebze suyu, günlük olarak kaynatılıyor. 

Japon mutfağının bilindik tatlarının yanında, Sichuan noodle gibi her yerde bulunmayan spesiyalitelerine de yer veren Ororo menüsünde, veganlar ve vejetaryenler için de çok sayıda alternatif mevcut.

Cenk Saraçoğlu’nun yeni bir sunumla servis ettiği Anko ve Ororo’ya özgü Matcha ise özellikle Japon tatlılarını denememiş olanlar için ‘tatlı’ bir sürpriz olacak.

Anko

Matcha