Suriye Pasajı içerisinde konumlanan yeni restaurant-bar-gece kulübü konsepti LUX, renkli ve ışıltılı dekorasyonu ve bir o kadar iddialı menüsü ile dikkatimizi çekiyor.
LUX, Suriye Pasajı içerisinde konumlanan yeni bir restaurant-bar-gece kulübü konsepti… İsmini Latince "ışık" kelimesinden alan ve isminin karşılığını mimari düzenlemesinde hissettirmeye odaklanan mekan, "ışıltı" ve renk oyunlarına odaklanan bir dekorasyon anlayışına sahip. İşletmesini Ali İnci, Hagop Mamas ve Fatoş Sılan'ın üstlendiği LUX, Şirin İskit tarafından gerçekleştirilen dekorasyonunda ne kadar iddialı ise, şefliğini Sara Tabrizi'nin kotardığı mutfak ile de bir o kadar cesur olarak tanımlanabilir. Mekan, İstanbul gece hayatı ve yerel gastronomi dahilinde gösterdiği cesaret ile elbette takdire şayan… Ancak genel anlamı ile detaylandırma ve uygulama hataları, LUX'ün bir restaurant olarak albenisini kaybetmesine ve gece kulübü işlevinin ön plana çıkmasına neden oluyor.
Aslında LUX'e ilk adımızı attığınızda, yukarı söz edilen çıkarıma denk gelen ilk bir izlenim ediniyorsunuz. Suriye Pasajı'nın en sonunda, meşhur Nar Pera'nın karşısına denk gelen cephe boyunca uzanan mekana, kulüp işlevli kısmından adım atıyorsunuz. Sizi, renkli LED'ler ile aydınlatılmış yarı şeffaf panellerin kapladığı bir iç cephe düzeni ve yine aynı ışıklılık düzeyindeki bir duvarın önündeki bar tezgahı karşılıyor. Hizmetini "Lounge ve Dancing" olarak özetleyen LUX'ün "lounge"una dek düşen yemek mekanı ise, dar bir spiral merdivenle çıktığınız ikinci katta konumlanıyor.
Burada, dans-müzik alanının şaaşasından uzak, çok daha sakin bir mekanla karşılaşıyorsunuz: Koyu renkli ahşap döşeme kaplaması, sıcak renklerdeki kumaş ve derilerle kaplı koltuklar, büyük ahşap masalar ve cam yüzeyli sehpalar… Aydınlık düzeyi ise elbette birden düşüyor; yemek servisi alanını, vitraylı armatürler içinden sızan sarı ampul ışığı aydınlatıyor. Amerikan sinemasından kareleri aklınıza getiren bu "setting" sizi, hatıralarınızdaki "Miami kulübü"nden, çok katlı plazanın en üst katında konumlanan bir tür "iş adamları barı"na götürüyor.
LUX'ün yemek katında yer alan sandalyeler şıklık ve rahatlıkları ile ön plana çıkıyorlar. Ancak bu mekanın tam anlamı ile "çiftler için" yaratıldığını düşünmek mümkün olmuyor. Nitekim 35-40 kişilik servis alanında yer alan masaların çoğunluğu, grup yemeklerini kapsayacak büyüklükteler. Bununla birlikte daire ve elips planlı masa tablaları, birkaç küçük grubun bir araya getirilmesini imkansız kılıyor. Aşağıda bir dans mekanının barındırıldığı hatırlandığında LUX, tam olarak da eğlence öncesinde bir yandan grubun toplanmasını beklemek diğer yandan da midelerini sağlamlaştırmak isteyenlere hizmet edecek türden bir yemek opsiyonu sunuyor gibi gözüküyor.
LUX'ün menüsünde yer alan seçenekler de yine bu çıkarımı destekliyor. Geniş bir şarküteri listesi barındıran ve yalnızca "tapas" boyutlarında yiyecekleri kapsayan, yani tamamı iştah açıcı atıştırmalıklardan oluşan bu menüde ana sıcaklara yer verilmiyor. Bir restauranttan ziyade "braserrie" mantığında işlediği her halinden belli olan mutfak kurgusu, keyifli ve doyurucu bir akşam yemeği yemek için LUX'a uğramış olanları ilk başta hayal kırıklığına uğratabilir. Fakat bu hayal kırıklığını, menünün sunduğu ilginç gastronomik kombinasyonlar ile telafi etmek derhal mümkün gözüküyor. Çünkü LUX'te humus üzerinde ızgara ahtapot, ya da prosciuttoya sarılı hindiba gibi yenilikçi lezzet birlikteliklerine rastlanıyor. Kullanılan tüm malzemelerin son derece kaliteli olduklarını belirtmek gerekiyor. Özellikle de ayva jölesi ve Manchego peyniri ile birlikte servis edilen Prosciutto'nun…
LUX'ün şefliğini üstlenen Sara Tabrizi, House Cafe Teşvikiye ve ardından Mangerie Bebek'de çalışarak yeme-içme sektörüne giren bir isim. Mutfak işletmeciliği ve temel aşçılık kursu ile çeşitli yemek kurslarına katılan Tabrizi, Cihangir White Mill Cafe, İstanbul Gurme, Babylon Lounge, Babylon Aya Yorgi gibi işletmelere menü ve mutfak danışmanlığı yapmış. Edindiği tecrübeyi de LUX mutfağına akıttığı söylenebilir.
Tabrizi'nin ve LUX'ün denemekten çekinmeyen mutfak anlayışına getirilebilecek bir eleştiri ise, aslında pek çok başka mekanda aksini talep ettiğimiz bir şey: Malzeme bolluğu… Belirtildiği gibi kaliteli malzeme birlikteliklerine gidilen LUX mutfağında hemen her şeyin bolca kullanılmış olması, son derece karakteristik bileşimlerin kararsızlaşmasına neden olabiliyor. Ama her halükarda –gastronomiye meraklı kimseler için- tatmaya değer işler ortaya çıkarılıyor.