Hrant Dink Vakfı’nın, 18-19 Ekim 2019 tarihlerinde düzenleyeceği “Kayseri ve Çevresi Toplumsal, Kültürel ve Ekonomik Tarihi Konferansı” başlıklı bilimsel bir toplantıya başvurmak için son tarih 1 Mayıs 2019.
Amaç
1850-1950 yılları arasında Kayseri ve çevresindeki yerleşim birimlerinde yaşanan toplumsal, ekonomik, kültürel, kentsel ve mimari değişimlerin daha ayrıntılı bir biçimde anlaşılması ve bu konuda yapılan uluslararası yeni çalışmaların akademik dünyaya tanıtılması.
Kayseri ve çevresi tarih boyunca ticaret yollarının kesiştiği önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Arazinin volkanik, çevrenin dağlık ve toprağın genelde verimsiz olması nedeniyle Kayseri’de tarımsal faaliyetler her zaman ikinci planda kalmıştır. Kayserili tüccarların Adana’da üretilen pamuğun pazarlamasında etkin olmaları dokumacılığın ve köylerde halı üretiminin gelişmesini de tetiklemiştir.
Kayseri’nin kozmopolit nüfus yapısı, kentin ticarette uzmanlaşmasını sağlamış ve Kayserili tüccarların 19. yüzyıldan itibaren uluslararası ticarette yer almasının yolunu açmıştır. 1914 Osmanlı nüfus sayımının verilerine göre, Kayseri sancağının toplam nüfusu 263,074 kişiydi. Nüfusun çoğunluğunu 184,292 kişi (% 70) ile Müslüman kesim oluştururken, Kayseri’de 26,590 Rum Ortodoks (% 10,1) ve 48,659 Ermeni nüfus (% 18,5) bulunmaktaydı. Bunlara toplam 3553 kişilik (% 1,4) Katolik ve Protestan cemaatlerini de eklediğimiz zaman, I. Dünya Savaşı’ndan önce Kayseri sancağında yaşayan her üç kişiden birinin gayri Müslim olduğunu söyleyebiliriz.
Ticaret ağlarının oluşmasında katkıları sonucunda Ermeni ve Rum tüccarlar başta İstanbul ve İzmir gibi büyük kentlerde, daha sonra da yurt dışında özellikle Manchester ve Londra gibi önemli merkezlerde ticari temsilcilikler açmışlardır. Kayserili tüccarlar, özellikle manifaturacılık sektöründe, Avrupa’da -imal edilmiş maddelerin Türkiye’deki aracı ve dağıtıcılığı işlevini yüklenmişlerdir. Kayseri’den çıkan tüccar aileleri içinde Gülbenkyan, Gümüşyan, İbranosyan ve Muradyan biraderler ile Gürün’den dünyaya açılan Koçunyan ve Topalyan biraderler imparatorluğun son yüzyılında Kayseri piyasasının yetiştirdiği önemli girişimci ailelerdir. Karamanlı Rum tüccarlardan Şişmanoğlu, Onasoğlu ve Kazancıoğlu aileleri de Kayseri kökenli ünlü halı ve bakkaliye tüccarlarıdır. Özellikle, büyük kentlerde açılan gayri Müslim cemaat okullarına ticari aritmetik, defter tutma ve muhasebe dersleri konulması, ayrıca öğrencilere yabancı dil öğretilmesi genişleyen ticaret ağlarının insani sermayesini sağlamıştır.
Kayserili Rum ve Ermeni tüccarların yaratmış oldukları zenginliğin yansıdığı alanlardan biri de Kayseri ilinde bu cemaatlerin ileri gelenlerinin inşa ettirmiş olduğu kilise, manastır, yetimhane ve okul gibi kamusal niteliğe sahip binalardır. 2015 yılında yapılan sayımın sonuçlarına göre, Kayseri’de I. Dünya Savaşı’ndan önceki yıllarda Ermeni cemaati tarafından yaptırılmış 113 ve Rum cemaati tarafından yaptırılmış 68 bina tespit edilmiştir.
I. Dünya Savaşı’nın en önemli sonuçlarından birisi de Kayseri’nin demografik yapısının değişmesidir: 1915’de Kayseri Ermenileri Suriye çöllerine sürülmüş ve 1923’de imzalanan Lozan Antlaşması sonrasında yapılan Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi ile çoğu Türkçe konuşan Karamanlı Rumlar Yunanistan’a yollanmıştır. Savaş yıllarında İttihat ve Terakki hükümetinin uygulamış olduğu ‘Milli İktisat’ siyasetinin sonucu olarak, 1916 yılında Kayseri Milli İktisat Anonim Şirketi ve Köy İktisat Bankası kurulmuş fakat bu şirketler uzun ömürlü olmamışlardır.
Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra, ekonomik hayatı canlandırmak amacıyla Kayseri’de kamu yatırımları artmıştır. 1929 Dünya Ekonomik Krizinin etkisiyle uygulanan devletçi ekonomik politikalar Kayseri’de de etkisini göstermiştir. İlk olarak, 1926 yılında kamu kesiminin ağır sanayi yatırımı olarak uçak ve tank fabrikaları açılmıştır. 1927 yılında demiryolu Kayseri’ye ulaşmıştır. 1935 yılında ise Sümerbank yatırımı olarak Kayseri Bez Fabrikası işletmeye açılmıştır. Kayseri’de açılan büyük kamu işletmeleri kentin devlet eli ile modernleşmesinde belirleyici olmuştur. Aynı dönemde birçok Kayserili girişimci Adana ve İstanbul gibi merkezlere göç ederek gittikleri yerlerde ekonomik canlanmaya katkıda bulunmuşlardır.
Akademik Komite
- Ahmet Demirel, Marmara Üniversitesi
- Arus Yumul, Bilgi Üniversitesi
- Ayhan Aktar, Bilgi Üniversitesi
- Bedross Der Matossian, Nebraska Üniversitesi, Lincoln
- Burak Asiliskender, Abdullah Gül Üniversitesi
- Cemal Kafadar, Harvard Üniversitesi
- Evangelia Balta, Yunan Ulusal Araştırma Vakfı
- Hasan Kayalı, Kaliforniya Üniversitesi, San Diego
- Hülya Adak, Sabancı Üniversitesi
- Leyla Neyzi, Sabancı Üniversitesi
- Mahir Şaul, Illinois Üniversitesi, Urbana-Champaign
- Oya Gözel Durmaz, Kocaeli Üniversitesi
- Reymond Kévorkian, Paris Üniversitesi
- Suavi Aydın, Hacettepe Üniversitesi
Başvuru formu, koşulları ve daha fazla bilgi için tıklayın