Ceylan Dökmen'in Kent Ütopyaları adlı etkinliği 18 Ocak Cumartesi günü Kent Enstitüleri'nde gerçekleşecek.
"Kentlerle ilişkimiz rüyalarla olduğu gibidir: hayal edilebilen her şey aynı zamanda düşlenebilir, oysa en beklenmedik rüyalar bile bir arzuyu ya da arzunun tersi, bir korkuyu gizleyen resimli bir bilmecedir."
Ceylan Dökmen’in master tezinin giriş bölümünden:
"Olmayan yerden, iyi olan (ideal olan) yere doğru yolculuk. Hiçlik ülkesinden, hiç büyümeyen çocuklar kentine, Urras’tan Anarres’e, Teleskirinlerle kaplı 1984’ten, Devlet’e, Güneş Ülkesi’ne yolculuk.
İnsanoğlu, mağarasından çıktıktan, bu doğa da tek başına var olamayacağını anladıktan ve sosyal bir yaşama geçtikten sonra önce kırsalı sonra da kentsel yaşamını oluşturmuştur.
İnsanın, dünyayı ve doğayı kendine göre şekillendirme isteği, doğada başka şekilde var olamayacağının en büyük göstergesiydi. Kentlerin gelişmesinin ardından, üretiminin, avcılığın ve toprak paylaşımının, kısacası iktidar ve erk olgusunun ortaya çıkışının sonucunda bir yönetici sınıf, kast sistemi ve statüler doğmuştur. Oluşturulan kast sistemleri, kendi içinde sınıflara ayrılmıştır. Mülkiyet ve toprak paylaşımı sonucu oluşan adalet sistemlerinin işleyiş problemlerinden ötürü kurulan bütün iktidar sistemleri yavaş yavaş çürümeye ve bir yenisini, yani kendi muhalefetini oluşturmaya başlamıştır.
Bu nedenle, araştırmanın başlangıcını, kentlerin ve iktidarın oluşumu ve oluşan iktidar ve yönetim sistemlerine karşıt ve alternatif oluşturulmuş dünya, yaşam ve kent tasarımı olan ütopyalar oluşturmaktadır.
1500’lerin İngiltere’sine alternatif ve eleştirel bir ülke olarak tasarlanmış, Thomas More’un romanı Ütopya’yla başlayan, edebi, felsefi, ideolojik temelli bir tür olan ütopya kimi eleştirmenler tarafından felsefe kategorisinde, kimi eleştirmenler tarafından edebiyat kategorisinde incelense de, esas olarak ideolojik, politik ve siyasi alt yapı taşıyan bi sosyal düzen ve kent tasarımıdır."
Kent Ütopyaları başlıklı Kent Enstitüleri'nde gerçekleşecek etkinlik saat 16:00'da başlayacaktır.