Garanti Mortgage desteğiyle izleyicilerin beğenisine sunulan SALT Perşembe Sineması’nın sonbahar sezonu 13 Eylül’de SALT Beyoğlu’nda başlıyor.
The Experimental City (©Unicorn Stencil Documentary Films) kapsamında, University of Minnesota bünyesindeki Kuzeybatı Mimarlık Arşivleri izniyle: 1960’ların sonundan MXC taslak çizimi ©Unicorn Stencil Documentary Films
SALT’ın Garanti Mortgage işbirliğiyle sürdürdüğü ve bu yıl ‘yenilenme’ olgusunun işlendiği Perşembe Sineması, sonbahar sezonunda yepyeni filmlerle devam ediyor. Perşembe Sineması, Eylül – Kasım 2018 programı, Chad Freidrichs’in The Experimental City (Deneysel Şehir) adlı belgesel filminin Türkiye’deki ilk gösterimiyle başlıyor.
‘Yenilenme’ arzusunun geçmişteki tezahürlerine bakarken bugünden geleceğe dair öneri ve olasılıklar üzerine düşünen 12 filmle devam eden Perşembe Sineması, 13 Eylül’den 29 Kasım’a her perşembe saat 19.00’da SALT Beyoğlu’ndaki Açık Sinema’da sinemaseverlerle buluşacak.
Katılımın ücretsiz olduğu Perşembe Sineması'na rezervasyon yapılmamaktadır.
PROGRAM:
13 Eylül
Chad Freidrichs, The Experimental City [Deneysel Şehir], 2017
96 dakika / İngilizce; Türkçe altyazılı
The Experimental City filminden MXC Protestosu, Minnesota Historical Society'nin izniyle, ©Unicorn Stencil Documentary Films.
Bilim insanı, mucit ve Our New Age çizgi romanının yaratıcısı Athelstan Spilhaus, 1960’ların ortalarında, 250 bin kişilik bir planlı topluluk projesi geliştirir. Kuzey Minnesota kırsalında sıfırdan kurulması tasarlanan Minnesota Experimental City (MXC) [Minnesota Deneysel Şehir] ile çevre ve hava kirliliği gibi kentsel sorunların kesin çözümü amaçlanır. MXC, 21. yüzyılda daha yaşanabilir şehirlere model teşkil etmek üzere iletişim, ulaşım, kirlilik denetimi ve enerji kaynakları açısından ileri teknolojiyle donatılacaktır. Jeodezik bir kubbenin de bulunduğu bu modüler yerleşim merkezi sürekli kendini yenileyecek; okulsuzluk felsefesiyle burada yaşayan herkes hem öğrenci hem öğretmen sayılacaktır. Ne var ki, 10 milyar dolarlık devasa proje hayata geçirilmesine ramak kala iptal edilir ve her yönüyle Spilhaus’un ileri görüşlülüğünü yansıtan fütürist bir girişim olarak tarihe geçer.
Perşembe Sineması’nda üç yıl önce sunulan The Pruitt-Igoe Myth’in [Pruitt-Igoe Miti] (2011) yönetmeni Chad Freidrichs’in son belgesel filmi The Experimental City [Deneysel Şehir] (2017) Türkiye’de ilk kez SALT Beyoğlu’nda gösterilecek.
*
20 Eylül
Tarik Saleh, The Nile Hilton Incident [Esrarengiz Cinayet], 2017
107 dakika / Arapça; Türkçe ve İngilizce altyazılı
The Nile Hilton Incident filminden bir kare ©FilmArtı
2017 Sundance Film Festivali’nde Dünya Sineması Büyük Jüri Ödülü’ne layık görülen The Nile Hilton Incident [Esrarengiz Cinayet], rütbesini emniyet teşkilatını yöneten amcasına borçlu Noredin Mostafa’nın (Fares Fares) bir cinayet soruşturmasını konu alıyor. Lalena adlı tanınmış bir şarkıcı, 2011 Mısır Devrimi’nden kısa bir süre önce, Kahire’nin merkezindeki lüks Nil Hilton Oteli’nde ölü bulunur. Bütün deliller, hükûmetle güçlü bağlantıları olan bir iş adamını işaret edince, Noredin’e yüklü bir miktar rüşvet karşılığında soruşturmayı bırakması teklif edilir. Artık susturulmak istemeyen ve bu sefer işini düzgün yapmaya karar veren Noredin, kariyerindeki en zorlu görevle karşı karşıya kalacaktır.
*
27 Eylül
Oeke Hoogendijk, Het Nieuwe Rijksmuseum - De Film [Yeni Rijksmuseum Filmi], 2013
130 dakika / Felemenkçe, İngilizce, Fransızca; Türkçe ve İngilizce altyazılı
Het Nieuwe Rijksmuseum - De Film’den bir kare ©Autlook Films
Hollanda’nın en büyük sanat müzesi olan ve Vermeer, Rembrandt, Steen, van Gogh gibi usta sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapan Rijksmuseum 2003’te tadilata girer. Amsterdam’daki müzenin on yıl süren yenileme çalışmalarını işleyen bu belgesel film, kurumun direktöründen küratörlere, tasarımcılardan politikacılara projeye müdahil kesimlerin tasarıları ve karşılaştığı engellerin yanı sıra anlaşmazlık ve yılgınlıklarını aktarıyor. 400 yıllık görkemli bir kurumun mimari dönüşümüne ışık tutan yapım ayrıca, Hollanda’nın kültür politikalarına dikkati çekiyor.
*
4 Ekim
John Carroll Lynch, Lucky, 2017
88 dakika / İngilizce; Türkçe altyazılı
Lucky (2017) filminden bir kare ©FilmArtı
Süt ve sigara, yoga ve bulmaca, kaktüsler ve kaçak bir yaşlı tosbağa… Bu sefer kamera arkasına geçen John Carroll Lynch, kendi ölümlülüğüyle yüzleştikçe gerçekçilik kavramını sorgulamaya başlayan bir adamın “aydınlanma” hikâyesini anlatıyor. Adı Lucky; aksi bir ihtiyar, California’ya bağlı yaban bir kasabada yalnız yaşıyor, kovboy gibi giyiniyor ve hiçbir şeye inanmıyor. Yoga yapıyor, bulmacalara takıntılı, civar mekânlarda tuhaf karakterlerle depresif muhabbetlere dalıyor, kötü televizyon programları izliyor ve her gün bir paket Amerikan sigarası içiyor. Geride bıraktığı 90 yılın ardından hayata daha yakından bakan Lucky, neden hâlâ varoluşun dehşetiyle karşı karşıya olduğunu anlamlandırmaya çalışıyor.
Lynch’in başroldeki Harry Dean Stanton’a dair yer yer kurgulara dayalı bir “aşk mektubu” olarak nitelediği filmin oyuncu kadrosunda yönetmen David Lynch de yer alıyor. Lucky filmindeki performansıyla birçok ödüle layık görülen Stanton, çekimlerin tamamlanmasından 14 ay sonra 91 yaşındayken hayatını kaybetti.
*
11 Ekim
Chantal Akerman, De l'autre côté [Sınırın Öte Yanı], 2002
99 dakika / İngilizce, İspanyolca, Fransızca; Türkçe ve İngilizce altyazılı
De l'autre côté [Sınırın Öte Yanı] (2002) filminden bir kare ©Doc & Film International
Başyapıtı olarak nitelenen Jeanne Dielman, 23 Quai du Commerce, 1080 Bruxelles filmini 25 yaşındayken çeken feminist sanatçı ve yönetmen Chantal Akerman, bu yapımında ABD-Meksika sınırından göçe dair çok yönlü anlatılara yer veriyor. Daha iyi bir hayat için akın akın Kuzey Amerika’ya geçmeye çalışanlar, göç yolunda yitip gidenlerin yakınları, yasa dışı göçmenlerden yakınanlar, polisler ve insan hakları savunucularıyla yapılan söyleşilere tozlu sokaklar ile otoban, dağ ve çöllerden görüntüler eşlik ediyor.
Vietnam Savaşı’nda geliştirilen ve Körfez Savaşı için etkisi artırılan çeşitli tekniklerle San Diego göç yolu kullanılamaz hâle getirilince, geçiş için geriye sadece Arizona dağları ve çölleri kalır. Film, çoğunlukla kayıp ve ölümle sonuçlanan bu zorlu ve tehlikeli rotanın özellikle seçildiğine işaret ediyor. 2015’te hayatını kaybeden yönetmen, sonu gelmeyen göç krizini resmetmek üzere, “sınırın öte yanı”ndan yaşanmışlıklar, tanıklıklar, beklentiler ve hakikatleri iç içe örüyor.
*
18 Ekim
Kiyoshi Kurosawa, Tokyo Sonata [Tokyo Sonatı], 2008
120 dakika / Japonca; Türkçe ve İngilizce altyazılı
Tokyo Sonata [Tokyo Sonatı] (2008) filminden bir kare ©Fortissimo Films
Ansızın işini kaybettiği gerçeğini ailesinden saklayan baba, anne ve babası ile evden gitgide uzaklaşan genç oğul ve harçlığıyla gizliden piyano dersleri alan erkek kardeşi, içten içe aileyi bir arada tutması gerektiğini düşünen ve yine de kendinde bu gücü göremeyen anne… 2008 yapımı Tokyo Sonata [Tokyo Sonatı], Japonya’nın başkentinde mutlu bir hayat sürüyor gibi görünen bir ailenin iç dünyasına dair derinlikli bir hikâyedir. Uzun yıllar boyunca korunaklı olduğunu düşündükleri aile yapısının kabuğundaki bir çatlamayla hem birbirlerinden hem de kendilerinden sakladıkları birer birer gün yüzüne çıkar.
Yönetmen Kiyoshi Kurosawa, aile bağları ve toplumsal uyuma dair bu filmiyle 2008 Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış Bölümü Jüri Özel Ödülü’ne layık görülmüştür.
*
25 Ekim
Carl Javér, Freak Out! [Tam Bir Delilik!], 2014
86 dakika / Almanca ve İngilizce; Türkçe ve İngilizce altyazılı
Freak Out! [Tam Bir Delilik!] (2014) filminden bir kare ©Deckert Distribution
Modern toplum kuralları ve tüketim çılgınlığından kaçıp doğaya sığınan; barışa, özgür aşka, feminizme ve bitkisel beslenmeye inanan gençler 1960’ları çağrıştırıyor, değil mi? Freak Out! [Tam Bir Delilik!] (2014) ise, bambaşka bir döneme uzanarak 1900’de İsviçre’nin güneyinde kurulan bir komünün pek bilinmeyen hikâyesini anlatıyor.
Orta sınıfa mensup bir grubun girişimi olan Monte Verità [Hakikat Tepesi], zamanla Dadacılar, ekspresyonistler, anarşistler gibi Avrupa’nın radikal görüşlü kültür kesimlerinin ilgisini toplar. Komünde, ulus, din ve ritüelleri sorgulayan seminerlerden beden performanslarına kadar birçok akademik ve kültürel etkinlik gerçekleştirilir. Hızla kentleşen, sanayileşen kuzeye karşıt olarak güneyin verimli topraklarına ütopya tohumları eken Monte Verità, dışarıdan bir akıl hastanesi gibi görünmekle birlikte, öncü bir alternatif varoluş alanı olarak tarihte yerini alır.
*
1 Kasım
Werner Herzog, Stroszek, 1977
*
8 Kasım
David M. Edwards, Sprawling from Grace [Banliyöden Yayılan Yıkım], 2008
*
15 Kasım
Géza Bereményi, Eldorádó [Altın Şehir], 1988
*
22 Kasım
Yung Chang, Up the Yangtze [Yangtze Nehri], 2007
*
29 Kasım
Aki Kaurismäki, Toivon tuolla puolen [Umudun Öteki Yüzü], 2017