İstanbul Lale Müzesi’nde açılan, Ali Bakova’nın küratörlüğünü yaptığı TULİPOMANİA Sergisinde 55 sanatçı ve tasarımcının 200 eseri yer alıyor. Müze bayram boyunca da sanatseverleri ağırlamaya devam edecek.
1630'larda Hollanda'nın müreffeh ticaret şehirlerine gelen ziyaretçiler; büyüleyen, hassas ve egzotik bir Doğu ithali olan lale çılgınlığına yakalandılar. Nadir çiçek soğanları inanılmaz ve sürekli artan meblağlara el değiştirdi, ta ki tek bir lale soğanı bir evin maliyetinden daha yüksek fiyatlara satılıncaya kadar. Tarihçiler bu döneme “TULİPOMANİA” yani “Lale Çılgınlığı” adını verdiler.
TULİPOMANİA Sergisi lalenin, Orta Asya’nın rüzgârlı bozkırlarındaki kökenlerinden İstanbul’un yemyeşil imparatorluk bahçelerine uzanan serüveninin; Avrupa'nın en imrenilen ve en güzel çiçeği olarak uyandırdığı olağanüstü tutkuların günümüz sanatına etkisini anlatan canlı bir sergi.
İstanbul Lale Vakfı’nın (İLAV) koordinasyonunu üstlendiği, Küratörlüğünü Ali Bakova’nın yaptığı TULİPOMANİA Sergisi’nde AI Art - Yapay Zeka Sanatı, CodeArt, video enstelasyon, mekâna özel üretilen VR-Virtual Reality gibi günümüz çağdaş yaklaşımları geleneksel sanat yaklaşımları ile birlikte kullanıldı.
Serginin küratörlüğünü yapan Ali Bakova, lalenin hem Doğu hem de Batı'da özel ve önemli bir yeri olduğunu söyledi. Avusturyalı diplomat Ogier Ghislain de Busbecq'in, Kanuni Sultan Süleyman'ın bahçesini gezdikten sonra laleye hayran kaldığını belirtti. Bakova, "Onun da çabalarıyla lale Hollanda'ya gidiyor. Batı'nın Doğu'yu merakının da bir yansıması olarak laleye ilişkin büyük bir çılgınlık başlıyor. Lale, Amsterdam'da bir apartman fiyatına ulaşıyor ve dünyanın ilk borsası lale üzerine yine Hollanda'da kuruluyor" dedi.
Bakova, aynı dönem Osmanlı'da da lale pazarının yükseldiğine işaret ederek, "Bu dönem Osmanlı'nın Avrupa kültürüne öykündüğü ama zevkin de yükseldiği zamanlar. Dolayısıyla lale, bir yanda güzellik ve estetiğin, bir yanda ise çökmüş bir borsanın temsili olarak karşımıza çıkıyor. Tarihçiler bu dönemi "TULİPOMANİA" olarak adlandırıyor” dedi.
Lale Müzesi’nden seçkilerin de yer alacağı, aralarında Muammer Yanmaz, Genco Gülan, Tijen Samuray, Can Akerson, Chiara de Rocchi, Sıla Şehrazat Yücel, Leyla Taranto, Gürkan Yücel, Tunchan Kalkan, Ana Corbero, United Gode, Crea Art, Serhan Gürkan, Nil Bökesoy, Serdar Çongar gibi ulusal ve uluslararası ellibeş sanatçı ve tasarımcının iki yüz eserin sergileneceği TULİPOMANİA Sergisi 14 Nisan 2024 tarihine kadar gezilebilir.
TULİPOMANİ'ya Sergisi kapsamında 7 Nisan Pazar günü saat 12:00’de çocuklara ve annelerine “laleli seramik” atölyesi de düzenlenecek.
*
Küratör Ali Bakova Hakkında
ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü'nden mezun olan Bakova, dünyada artan hiper minimalist, işlevsel ve değişken tasarım akımlarına yurdumuzun kalıcı özgün katkısına dikkat çekmek amacı ile tasarımlarında yaşadığımız coğrafyanın geleneğini, işlevselliğini kökenleriyle birlikte çağdaş yaşama taşıyor.
İstanbul Tasarım Haftası küratörü, Venedik Tasarım Bienali 'True-Treu' ekibinin “Synesthesia” sergisi, Maslak 'Maker Culture' küratörü, 42 Maslak 'RED:100' sergi küratörlüğü yapmış olan Bakova’nın tasarımları çeşitli yerel ve uluslararası karma sergilerde sergilendi; New York'ta 'Wanted Design Week', 'Beyrut Design Week', 'İLK in Milan' Milano Sergisi, 'Designers' Odyssey' Sergisi, Observeur du Design' Paris'te Yılın En İyi Cam Tasarımı Ödülü’nü kazandı.
Tasarımları New York ve Tokyo'da “MoMa- Museum of Modern Art”, 'Marta Herford Museum' Almanya-Berlin'de 'Museum der Dinge' ve 'Bröhan Museum'da sergilendi ve satışa sunuldu. Jameel Prize-Londra ülkemizden davet edilen tek tasarımcı oldu. Asya Tasarım Ansiklopedisi’nde “Crazy Moustapha” isimli eseri ile yer aldı.
İstanbul Lale Vakfı Hakkında
İstanbul Lale Vakfı, Türkiye genelinde lalelerin yaygınlaştırılması, lale türlerinin araştırılarak çoğaltılması, ulusal ve uluslararası platformda tanıtılması, bilinirliğinin artırılması ve üretiminin geliştirilmesi; lalenin Türk kültür ve sanat hayatındaki yerinin araştırılması ve bu konuda yapılmış bilimsel çalışmaları ve eserleri tanıtmak, sergilemek amacıyla 2016 yılında kuruldu. İstanbul Lale Vakfı, adı ile özdeşleşen Emirgan Korusu sınırlarındadır. Vakıf, 1871-1878 yılları arasında Emirgan Korusu’nda inşa edilen köşklerin müştemilatı olarak kullanılan binada yer almaktadır. 19.yy’ın ikinci yarısında Sultan Abdülaziz bugün Emirgan Korusu olarak bilinen bu alanı Mısır Hidivi İsmail Paşa’ya vermiştir. Köşklerin alt tarafında kalan yapı at ahırı, hizmetlilerin ve lojistik ihtiyaçlarının karşılandığı, içinde çamaşırhane, mutfak, ekmek fırını ve benzeri birimlerden oluşan bir yapı olduğu düşünülmektedir. Vakıf bünyesinde yer alan Müze’de, lalenin bir çiçek olarak gelişiminin yanı sıra Osmanlı’dan günümüze bir desen olarak yer almasının örneklerini görmek mümkün.