AKG Gazbeton tarafından, Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) işbirliğinde düzenlenen "Kentini Yenile, Kendini Yenile" konferans dizisinin ikincisi, 27 Mayıs Çarşamba günü CerModern'de gerçekleştirildi.
Ankaralı plancılar, kentsel tasarımcılar ve mimarların, başkentin gelişim sürecini değerlendirdikleri "Ankara'nın Yeni Kentleşme Sürecinde Gelişim Konferansı", açılış konuşmalarının ardından, AKG'nin hiç yanmaz yeni nesil ısı yalıtım plağı Minepor'a ETA Belgesi'nin takdim edilmesi ile başladı.
Belgeyi T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk'ten alan AKG Gazbeton Yönetim Kurulu Başkanı Levent Akgerman, "ETA Belgesi Ar-Ge çalışmalarımızın olumlu bir sonucudur. Uzun vadeli ve planlı büyüme için kurumsal sorumluluğu yüksek firmaların başta Ar-Ge olmak üzere sürdürülebilir gelişmeye odaklanmaları gerekiyor. Biz de ETA Belgesi ile bunu başardığımız için çok mutluyuz" dedi.
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Selami Merdin'in, teşekkür plaketini sunduğu AKG Gazbeton Genel Müdürü Ali Şükrü Kahyaoğlu ise, özel sektör ve kamunun ortak çalışması gerektiğini vurgulayarak, "ETA Belgesi sayesinde Minepor, AB üyeleri, Avrupa Ekonomik Bölgesi üyesi ülkelerine, AB ile Karşılıklı Tanıma Anlaşması imzalamış ülkelere ve İsviçre'ye ihraç edilirken herhangi bir test ya da onay sürecine tabi olmayacak. Minepor ve AKG Gazbeton'a olan güvenin artmasını destekleyecek. ETA Belgesi ile sektörümüzde bir ilki gerçekleştirdiğimiz için gururluyuz. Bir bir belge hazırlık sürecinin ardından Minepor için aldığımız ETA Belgesi ile yurt dışı pazar payımızda yüzde 10'luk bir artış hedefliyoruz" şeklinde konuştu.
Törenin ardından, "Gelişen Kentlerde Yapı Sektörünün Küresel Vizyonu" paneline geçildi. Yapı-Endüstri Merkezi Etkinlikler Yöneticisi Zeynep Gülşen'in moderatörlüğünü yaptığı panele; AKG Gazbeton Genel Müdürü Ali Şükrü Kahyaoğlu, TSMD Yönetim Kurulu Başkanı Aytek İtez ve İTB Araştırma Merkezi Genel Müdürü Sinan Somer konuşmacı olarak katıldılar.
Kentsel dönüşümün ve bu süreçteki inşai faaliyetler ile yerel yönetim stratejilerinin irdelendiği konferans daha sonra Ankara'nın büyüme vizyonunu temel alan sunumlar ile devam etti.
Yazgan Mimarlık Kurucu Direktörü Mimar Dr. Kerem Yazgan, "Kentsel Arayüz - Ankara Projeleri" başlıklı sunumunda, yurtdışından yapı ve kamusal alan örneklerine de atıfta bulundu. Kent-yapı arasında kesitle kurulan arayüze odaklanan Yazgan; Ankara Arena Çok Amaçlı Spor Kompleksi, Aselsan Rehis Gölbaşı Kampüsü ve ONS İncek Satış Ofisi projelerini aktardı.
Eskişehir yolunun gelişen Ankara'nın batı arterini oluşturarak, kentin en önemli kentsel gelişim aksı olma özelliğini taşıdığına dikkat çeken Öncüoğlu+ACP Mimarlık-Şehircilik Yönetim Kurulu Başkanı Enis Öncüoğlu, "Doku-Yaşam-Finansman" başlıklı konuşmasında; Mahall Ankara, Kentpark, Cepa, GOP Evleri, 365, Arcadium, Malltepe, Mahall Ankara, Cepa Ofis Binası, Aselsan Üretim Sahası, Roketsan İrtibat Ofisi projelerinden bahsetti. Öncüoğlu daha sonra, Ankara'daki ofis, konut, alışveriş merkezi satış ve kiralama fiyatlarını karşılaştırdı.
ON Tasarım Kurucu Direktörü Dr. Oktan Nalbantoğlu, konferansa "Kentsel Dönüşüm Serüveni'nde 'Yersizlik' ve 'Çevre'" başlıklı sunumu ile katıldı. Konuşmasının başında Ankara'daki kentsel dönüşüm alanları hakkında sayısal veriler paylaşan Nalbantoğlu, daha sonra Dikmen Vadisi, İmrahor Vadisi, Güneypark Altınoran, Doğukent Yeni Mamak, Kuzey Ankara kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarını mercek altına aldı.
"Modüler Kentlerden Tasarlanan Kentlere" başlıklı sunumunda, toplu konut üretiminin faydalarını gözden geçirip, imkanlarını araştırarak mimarlığa neler katabileceğini aktaran ONZ Architects Kurucu Ortağı Onat Öktem, öncelikle toplu konut üretiminde kullanılan Modüler Kent, Tasarlanan Kent ve Blok Kent gibi farklı yöntemleri karşılaştırdı. Daha sonra bu yöntemleri göz önünde bulundurarak gerçekleştirdikleri çeşitli yarışma ve fikir projelerinden örnekler sundu.
Konferansın son konuşmacısı MMBB Architects Kurucu Direktörü, Brezilyalı mimar Milton Braga idi. "Ankara ve São Paulo Birbirinden Neler Öğrenebilir?" başlıklı sunumunda, Ankara'nın Sao Paolo'ya kıyasla çok daha eski bir şehir olduğunu belirten Braga, ancak 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren her iki kentin hızla büyüyen bir nüfusa ve kentleşme oranına ulaştığını ekledi. Bunun bir sonucu olarak da sakinlerin büyük bir çoğunluğunun plansız kentleşmenin yarattığı tektip ve niteliksiz alanlarda yaşamak durumunda olduğuna dikkat çekti. Yerel yöneticilerin ve kentsel tasarımcıların bu konudaki birincil görevinin, toplu taşımadan yürünebilir kaldırımlara kadar farklı ölçeklerde yeni altyapılar sunmak olduğuna değinen Braga; bunun hem bir sorun hem de bu alanlara zengin bir kamusal alan sistemi getirmesi ve insanların mekana olan aidiyetini güçlendirmesi nedeniyle önemli bir fırsat olduğunun altını çizdi.
İlgiyle izlenen "Ankara'nın Yeni Kentleşme Sürecinde Gelişim Konferansı" kokteyl ile sona erdi.