Koleksiyon
BİGG Mimarlık Kurucusu Gürhan Bakırküre, ORGATEC 2014 ziyareti sonrasında değişen çalışma mekanlarına ilişkin görüşlerini aktardı.
Bir mimar gözüyle, ORGATEC 2014'ün önemi, büro mobilyaları tasarımlarının verdiği ipuçları ile yeni büro "yaşamının" nereye doğru şekillendiğinin iyi bir göstergesi olmasında. Burada "yaşam" kelimesi ile kastetmek istediğim renk, malzeme, ergonomi gibi özelliklerden çok, çalışma ortamı anlayışının nasıl değiştiğidir. Dolayısıyla aslında bu veriler, biz mimarların ve tasarımcıların hangi yeni istek ve koşullara göre büro tasarlamamız gerektiğini ortaya koymaktadır.
Koleksiyon
Her sektörde artan rekabet ortamı ile verimliliğin, motivasyonun ve firma sadakatinin önem kazanması, artık iş dünyasında yerini alan genç Y kuşağı, teknolojik gelişmeler ve en önemlisi işverenin kendini bu değişime adapte etmesinin kaçınılmaz oluşu, büro düzenlemelerini ve mobilya tasarımını doğrudan etkilemektedir. Teknoloji, verim, iletişim, birey, özgürlük, konsantrasyon, sadakat yeni çalışma dünyasını şekillendirecek anahtar kavramlardır. Bunu biraz daha açarsak; teknoloji, akıllı cihazların yaygınlaşması ve kablosuz ağ sistemlerin gelişmesi ile kişiye hareket kabiliyeti sağlamaktadır. Dolayısıyla da, bir iş istasyonuna bağlı kalarak bütün gün çalışma zorunluluğunun ortadan kalkmış olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Nurus
Verilerin taşınabilirliği, kişinin tercih ettiği ortamda, büro dışında dahi çalışma olanağını mümkün kılmaktadır. Bu teknolojik olanak, büro düzenlemelerinde kişiye çalışma yeri ve şeklini seçme özgürlüğünü de getirmiştir. Gerektiğinde yalnız kalıp yoğunlaşmak, gerektiğinde ise iş arkadaşları ile iletişime girmek, hızlı fikir alışverişlerinde bulunmak, ufak ya da büyük toplantılar yapmak, iş verimini artırıcı önemli etkenlerdir. Teknoloji de bu çeşitliliği, devingenliği ve esnekliği desteklediğinden, büro planlamalarında tekdüze açık büroların bu tip bir araya gelme, formal ya da informal toplantı, rahat koltuk ve divan köşeleri, kafeterya alanları gibi düzenlemelerle dengelenmesi kaçınılmaz olmuştur. Yine Y kuşağının daha bireysel olan kişiliği, özgürlük ve kendi seçimlerini yapma arzusu bu sonucu doğuran etmenlerin bir başkasıdır. Doğal olarak bu düzenlemelerin, bu kuşağın çalıştığı yere karşı sadakatini artıracağı ve motivasyonuna önemli katkılar sağlayacağı bir gerçektir.
Akustik sorunlar, gürültü, mahremiyet gibi açık büro ortamının getirdiği olumsuzlukların, ufak, izole edilmiş telefon konuşma odaları, özel sessiz çalışma ortamları, çeşitli tipte yalıtılmış mobilyalar gibi tasarımlarla giderilmesi amaçlanmaktadır.
İzlenim
Kısaca özetlemeye çalıştığım bu yeni çalışma biçimi ve anlayışı, bu yılki Köln ORGATEC Fuarı 'nın stand düzenlemelerinde ve sergilenen mobilya tasarımlarında kendini açıkça ifade etmektedir. Teknoloji, devingenlik, çalışma ortamında çeşitlilik gereksinimi bir zamanlar yalnızca tekdüze 4'lü-6'lı iş istasyonlarından ve çalışma koltuklarından ibaret olan standların, tıpkı konut mobilyası fuarlarındaki gibi koltuklarla, divanlarla, dinlenme köşeleriyle, yüksekliği ayarlanabilen masalarla, çeşitli tipte özel tasarım mobilyalarla renklenmesine yol açmıştır. Akustik çözümler, paneller, keçe ve mantar malzemenin kullanımı dikkati çekmektedir. Kablo kirliliğini önleyecek çözümlerin ve çeşitli teknolojik olanakların mobilya tasarımlarıyla bütünleştirildiği göze çarpmaktadır.
Bu anlayışın bir uzantısı olarak kullanılan renkler çeşitlenmiş, daha vurgulu (aksan) tonların kullanımı artmıştır. Böylece daha yumuşak, özellikli, çeşitli etkilerde ortamlar yaratılması mümkün kılınmaktadır.
Görülen odur ki artık rahat, seçme özgürlüğü sağlayan, aidiyet hissedilen, öteki bireylerle kolayca iletişim kurulabilen ya da istenildiğinde yalnız kalınabilen, "ev gibi" bir çalışma ortamının mutluluk verdiği, motivasyonu, dolayısıyla da verimliliği artırdığı anlaşılmıştır ve tasarımlar bu doğrultuda hızla şekillenmektedir.
Bu yazı, YAPI Dergisi 397. sayısında yayımlanmıştır.