Çin'den Sanatsal Bir Yıkım Öyküsü: "Suojiacun" ve "Feijiacun" Dozerlere Karşı!
Filiz YAVUZ
/ 13 Ocak 2010
Pekin Olimpiyat Oyunları, kent açısından olumlu anlamda birçok değişikliğe neden olsa da kentin eteğinde bulunan "Suojiacun" ve "Feijiacun" sanat köylerindeki evleri ve atölyeleri yıkım tehdidi ile karşı karşıya bıraktı. Atölyelerin bir kısmı, kaçak oldukları gerekçesiyle yıkılırken, köyü terk etmek istemeyen sanatçılar belli aralıklarla gelen dozerlere karşı direndi, fakat başarılı olmadı.
Yaratıcılıklarının tetikleneceğini düşünerek Pekin'e yerleşen pek çok Batılı sanatçının da verdiği enerjiyle, 2004 yılında, Pekin'in kuzeyindeki "Suo Jia Cun" ve komşusu "Fei Jia Cun" köylerine kurulan sanat kampları, 2005 yılında, 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları hazırlıkları sırasında hava alanına yakın oldukları için kelimenin tam anlamıyla hükümetin gözüne battı. Aralarında modern sanatın Çin'deki ileri gelen temsilcilerinin atölyeleri de olmak üzere yaklaşık 100 tane atölyenin ve 126 tane de evin bulunduğu kamplar, hükümete göre kaçaktı. Fakat 120'si Batılı olmak üzere iki köyde yaşayan toplam 300 sanatçıya arsayı kiralayan emlakçı, belediye başkanından buraya sanat kampı kurulması için izin almıştı.
Buraya kadar normal bir biçimde işleyen süreç, belediye başkanının bu iş için kendilerinden izin almadığını söyleyen hükümet yetkilileri tarafından düğümlendi ve sanat kamplarındaki yapıların kaçak olduğu ilan edildi. Konunun kamuoyuna aksetmesi üzerine hükümetin, sanatçılara gerekli evrakların düzenlemeleri ya da köyleri boşaltmaları için tanıdığı 1 yıllık sürede de pek bir ilerleme kaydedilemedi. 2006 yılından beri ara ara kampa uğrayan dozerler pek çok atölyeyi yıkarken, sanatçılar bu durumu lehlerine çevirmeye uğraşsa da başarılı olamadı.
"Bıçak üstünde yaşıyoruz"
Ressamlar, heykeltıraşlar, performans sanatçıları ve görsel sanatların pek çok dalıyla ilgilenen sanatçılar sanat kamplarında adeta bir komün hayatı yaşıyordu. Suojiacun'daki Pekin Uluslararası Sanat Kampı'nda bir galerisi olan sanatçı Li Gang, burada çalışan sanatçıların korku içinde yıkımı beklediğini söylüyordu. Li Gang şöyle konuşuyordu:
"İlk kez 2005'te geldiler. İnsanlar tam rahatlamaya başlamışlardı ki bir daha geldiler. Şu anda burada bıçak üstünde yaşıyoruz."
Ucuz kira, bol sanat
Sanatçıların kendilerini özgür hissetmeleri için kampların tasarımları önemsenmiş ve arkadaşlığın öneminden yola çıkılarak ortak mekanlar tasarlanmıştı. Kamplardaki atölyeler de depo tipinde ve özel boyutlara sahip olarak yapılmıştı. Doğal ışığın içeriye bolca girebilmesi için büyük pencereler düşünülmüştü. Kamptaki atölyelerin özenli tasarımlarına rağmen, lokasyon itibariyle kiraları düşüktü. Sanat kampında bulunan bir atölyenin kirası, kentin merkezinde aynı özellikleri taşıyan bir atölyenin kirasının yarısından daha da azdı.
Haber, New York Times ve China Daily'den derlenmiştir.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın