"'Form Yazılımı Takip Eder', Sorunlu Bir Yaklaşım"

Amber EROYAN / 25 Mayıs 2011



Viyanalı sayısal tasarım uzmanları Andrei Gheorghe ve Bence Pap, İTÜ Mimari Tasarımda Bilişim Lisansüstü Programı'nın davetlisi olarak yütürücülüğünü üstlendikleri "Sayısal Üretim: Tasarımdan Üretime Çağdaş Üretim Teknikleri" ("Digital Fabrication: Contemporary Techniques From Design To Production") çalıştayı kapsamında, bugün (25 Mayıs 2011) Yapı-Endüstri Merkezi'nde bir seminer gerçekleştirdi.

Viyana Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyesi Gheorghe ile, mimarlık pratiğini Zaha Hadid Mimarlık'ta sürdüren Pap'ın sayısal üretim tekniklerine odaklandıkları sunumda, Gaudi ve Otto'ya dek uzanan parametrik tasarımların, sayısal tasarım teknolojileri ile güncel proje uygulamalarında nasıl kritik bir konuma ulaştığını vurguladılar. Gheorghe ve Pap'ın 2030 senaryoları ise, kalem-kağıda dayalı projelerin yerini tamamen 3D modellemelere bırakacağı yönünde...


"Sayısal üretimi, toplumsal davranışlara yön vermede nasıl kullanılabiliriz?"

İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Bilişim Anabilim Dalı Mimari Tasarımda Bilişim Lisansüstü Programı tarafından, 22-25 Mayıs 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilen "Sayısal Üretim: Tasarımdan Üretime Çağdaş Üretim Teknikleri" çalıştayının yürütücüleri Andrei Gheorghe ve Bence Pap, etkinliğin son gününde, YEM'de katılıma açık bir seminer verdiler.

Binalarda çelik kullanılmaya başlandığında, yeni bir malzeme ile geleneksel mimarlık üretimine devam edildiğine dikkat çeken Viyanalı ikili, inovatif tasarımın malzemeden öte düşünceye dayalı olduğunu savundu ve bilgisayar destekli tasarımda esas üzerinde durulması gerekenin, öğelerin nasıl bir araya geldiğini incelemek olduğunu vurguladı.

Sayısal tasarımın sadece mimarlık üretimi ile ilgili olmadığını, lazer kesim ve CNC makinelerinin moda ve ürün tasarımını da yakından ilgilendirdiğini hatırlatan konuşmacılar, tasarımcılara ciddi zaman tasarrufu sağlayan robotların ve bilgisayar yazılımlarının toplumsal davranışlara yön vermede nasıl kullanılabileceğinin irdelenmesi gerektiğini ifade ettiler.

Çeyrek yüzyıldır çeşitli endüstriyel üretim alanlarında yaygın olarak kullanılan sayısal üretim tekniklerinin, mimarlık ve diğer tasarım dallarının rahatlıkla karşılayabileceği tutarlara erişmesiyle birlikte, teknolojik bir güncelleme yaşandığını dile getiren Gheorghe ve Pap, "Sayısal tasarımlar sanal dünyanın ötesine geçerek, kamusal alanın iyileştirilmesine katkı sunmalı" dedi.


Arata Isozaki'nin sayısal tasarımla ürettiği projesi

Frank Gehry, Shigeru Ban, Daniel Libeskind, Arata Isozaki, Anish Kapoor gibi ünlü mimar ve tasarımcıların sayısal tasarım uygulamalarından örnekler sunan konuşmacılar, sayısal mimari tasarımın ana bileşenleri algoritmik ve parametrik tasarımı etraflıca inceledi.


Yaratıcılık süreci kod yazılımına da taşınmalı

Louis Henry Sullivan'ın meşhur deyişi "form işlevi takip eder"e (form follows function) atıfta bulunan Gheorghe ve Pap, algoritmik tasarımın başlıca sorununun, "form yazılımı takip eder" (form follows function) eğilimi olduğuna dikkat çekerek; "Sayısal tasarımın hızlı bir üretim aracı olduğu kesin, ancak bilgisayarı daha çok bir geribildirim aracı olarak kullanmalı ve proje sürecindeki yaratıcılığımızı kod geliştirmede de göstermeliyiz" öğüdünde bulundu.

Parametrik tasarımın yeni bir şey olmadığı savından yola çıkan ikili, Antoni Gaudi'nin Sagrada Familia'sı ile Frei Otto'nun minimal çizgiler sisteminin bunun en bilindik örneklerini teşkil ettiğini sözlerine ekledi.


Yirmi yıl sonra 3D modelleme hüküm sürecek

Konuşmalarını gelecek eğilimleri ile tamamlayan Andrei Gheorghe ve Bence Pap, 20 yıl sonra kağıt-kalemin yerini tamamen üç boyutlu modellemeye bırakmasının muhtemel bir senaryo olduğuna dikkat çekerek, bu süreçte mimarlık eğitiminin yeniden gözden geçirilmesinin gerekliliğine işaret etti.

Yeni neslin sayısal tasarıma eleştirel gözle bakma eğiliminde olmasının bir avantaj olduğunu vurgulayan Gheorghe, sayısal üretimde başarışlı sonuç elde etmenin birincil koşulunun uygulamaları yerinde incelemek ve tasarımı meydana getiren binlerce benzer parçanın gerçek dünyada nasıl bir araya geldiğinin lojistik incelemesini yapmak olduğunu belirterek, Viyana Güzel Sanatlar Fakültesi için gerçekleştirdikleri "Semperdepot" proje uygulamasından örnekler sundu. 


Sonraki sayfada: "İTÜ'lü öğrenciler, sayısal üretim tekniklerini mutfağında öğrendi" >>>>>


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :