Gelecek Tasarımları Zanaat Üzerine Kurulacak

mimarizm.com / 23 Mart 2015


Gelecek trendlerini sezme yeteneğiyle tasarım ve iş dünyasında büyük üne sahip olan Lidewij Edelkoort, 2016-2017 tasarım trendlerini ZOW İstanbul Fuarı kapsamında gerçekleşen basın toplantısında açıkladı.


Türkiye'de moda ve trendin birbirine karıştırıldığını belirten ünlü trend analisti Lidewij Edelkoort , aslında trend konusunun giyimden yiyeceğe, turizmden yaşama kadar hayatımızın her alanında olduğunun altını çizerek; "Günlük hayatta zihnimiz ihtiyaçlarımıza göre her şeyi farkında olmadan topluyor, bir kayıt cihazı gibi  kaydediyor. Tüm bu parçalar puzzle'ın bir parçası gibi bütünü oluşturuyor ve anahtar ürünü bulana kadar nasıl çalıştığının farkında olmuyor, anahtar ürün bulunduğu zaman zihin tüm olup biteni anlamlandırıyor." dedi.



Fabrikasyon ürüne artan talebin son bulacağını belirten Edelkoort; "Günümüzde kullandığımız nesnelerde zanaat, yani elin dokunduğu ögelere dönüş yaşanacaktır. Materyalizm, yeni bir dönem açacak. Materyale dokunduğumuzda aldığımız his, karar vermede majör bir etki olacak. Dijital nesnelerin hayatımıza girmesi ile 2 boyutlu nesneler üzerinde hakimiyetimiz arttı, ancak ürün ve el ilişkisinde kurduğumuz iletişim azaldı. Günlük hayatımızda her işimizi birkaç parmak hareketi ile halledebilir duruma geldik. Dolayısıyla hayatımızda tüm eşyalardaki hisler önem kazanmaya başladı" diyerek dokunma hissinin önemini vurguladı.


Klasik hayata dönüş başlayacak
 
Akdeniz'e özgü yaşam tarzı ile Antik Yunan, Antik Roma ve hatta Türkiye'nin geçmiş köklerine dönüş başladı. Genç tasarımcılar binlerce yıl öncesinin ürünlerini günümüze uyarlayarak tasarlama önerisinin altını çizdi. Akdeniz esintisi hayatımızın her alanında kendini göstermeye başlayacak. Örneğin, moda ve tekstilde düz kumaşlar yerini katmanlı pile, krinkle kumaşlara bırakacak. Önemli olan sunulan ürünlerin nasıl modernize edildiği; geçmiş sadece detaylarda göze çarpacak.

Günlük kıyafetlerde, ortaya çıkan bu geri dönüşle birlikte el yapımı dokumanın etkisi olacak. Erkeksi detayların ön plana çıkacağı tasarımlarda, tezgahlara dönüş ve eski usul dokuma ön plana çıkacak, keçenin kullanımı artacak. Modernist yaklaşımla mobilya dahil, tekstil tüm diğer malzemelere uygulanacak. Kıyafetlerin dokuları maskülen bir hal alacak ve bir inşaatın konstüriktif yapısına sahip olacak.


Doğal taşlara ilgi artacak

Doğal taş ve mermer yeniden hayat bulacak, yuvarlak formlarda tasarlanan nesnelerin ön plana çıkacağını vurgulayan Edelkoort; "Günümüzde sentetik mermer çağdaş parçalarda kullanılmaya başladı. Bazen birbirinden farklı malzemeler ile mermer de bir araya getirilecek.



Ayrı malzemelerin kompozisyonunda terra cota ve ametist renkleri ön plana çıkacak. Sentetik mermer parçalarını bir araya getirerek sahte gri tonlarına yakın soft renklerde mermer üretilebilir. Geçmişi olduğu gibi taklit etmekten öte, üzerine düşünerek yeniden yorumlamak önem kazanacak." dedi.



Endüstriyel materyaller günlük hayata taşınacak

Günümüzde zanaat kadar endüstri de önemli. Endüstriyel tasarımda kullanılan materyaller günlük hayatın farklı alanlarına da taşınacak. Endüstriyel üretimden ise, yapılan ürünleri ağır sanayi ürünü gibi göstermek ve postmodern izlenimler ve dokunuşlarla yeniden yorumlamak öne çıkacak. Bu teknik tekstilden mobilyaya kadar her alanda uygulanacak.



Bakır rengi önümüzdeki yıllarda oldukça dikkat çeken bir pozisyona sahip olacak. Kullanılan aksesuarlarda, hatta evde ahşap ürünlerle kombinlenecek. Mesela artık saatler bile bakır rengi üretiliyor.


Parlak metal görünümler yerini okside metal yüzeylere bırakacak

Metal yüzeyler için yıllardır kullandığımız parlak, pürüzsüz yüzeyler artık parlaklığın dışına çıkarak çekiçle dövülmüş, lazerle işlenmiş, okside edilmiş mat dokulara bırakacak. Bu materyaller, yapı sektörü için önemli bir trend olacak. Yıllardır tüketiciye sunulan parlak kapı kolları tarihe karışabilir.



Ahşap altın çağını yaşayacak

Az işlenmiş ahşap, doğal formunda, yıkanmış, fırçalanmış, islenmiş ve yakılmış olarak evlerimizi süsleyecek. Ahşap artık doğada olduğundan farklı gösterilmeyecek. Bunun yanı sıra ahşabın her rengi moda olacak. Örneğin karaağaç, sedir gibi farklı renklerden oluşan mobilya kompozisyonları trend olacak. Müşteriye seçim yapmak yerine tüm renklerden oluşan kombinler sunulacak.



Lidewij Edelkoort'un uzun yıllardır yaptığı çalışmaları Klasisizm, Duygusallık, Endüstriyalizm, Primitivizm, Materyalizm, Dışavurumculuk başlıklarında oluşturduğu sergi alanı, ZOW İstanbul kapsamında ziyaretçilerle buluştu.  Edelkoort'un sergi alanı katılımcılar ve ziyaretçiler tarafından ilgiyle incelendi.


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :