Liona Mimarlık Kurucusu Mimar Zuhal Aslan, sağlık yapıları iç mekân projelerinde güncel akımlardan bahsederek, sektöre dair değerlendirmelerde bulundu.
Wellnest Terapi Merkezi
Uzmanlık alanları arasında sağlık sektörüne yönelik yaptığı projelerle tanıdığımız Liona Mimarlık Kurucusu, Mimar Zuhal Aslan sektörü değerlendirerek projelerde öne çıkan yaklaşımlara dair görüşlerini paylaştı:
Modern sağlık mekanlarının tasarım süreçlerinde kullanıcı memnuniyetine odaklanan bir tasarım anlayışı hem Türkiye'de hem de dünya genelinde uzun bir süredir benimsenmekte. Bu anlayış hastaların, sağlık profesyonellerinin ve diğer mekân kullanıcılarının ihtiyaçlarına daha fazla önem veren, konforlu, güven veren ve etkili sağlık ortamlarının oluşturulmasını amaçlıyor.
Kullanıcı deneyimini artırmak ve konforu ön planda tutma hedeflerinin yanı sıra, teknolojiyi etkili bir şekilde tasarıma entegre etme çabaları da dikkat çekmekte. Bu sayede verimliliğe odaklanmak, sürdürülebilir tasarım prensiplerini benimsemek ve sağlık hizmetlerinin daha etkili bir şekilde sunulması amaçlanıyor. Gelişen teknoloji sağlık mekanlarında elektronik ve dijital sistemlerin kullanımını destekleyerek hasta takibini, veri analizini ve iletişimi kolaylaştırmayı sağlıyor.
Sağlık sektöründeki iç mimari tasarım çalışmaları, yeni akımlarla birlikte daha insan odaklı, teknoloji destekli ve işlevsel bir yaklaşımı yansıtıyor. Bu değişimler, hastaların olumlu deneyimler yaşamasını, sağlık profesyonellerinin daha etkili bir şekilde çalışmasını ve genel olarak sağlık hizmetlerinin kalitesinin artmasını sağlamaya yönelik adımları içeriyor.
"Kurum kimliğini yansıtan, güven veren karşılama alanlarının önemi"
Giriş ve bekleme alanları, ziyaretçilerin ilk adım attığı ve mekâna giriş yaptıkları anın belirleyici noktalarıdır. Bu alanların tasarımı, marka veya kurum kimliğini yansıtarak hastalar üzerinde olumlu bir etki bırakmalıdır. Hasta ve hasta yakınlarını sıcak ve samimi bir atmosferle karşılamak için titizlikle tasarlanmalıdır. Renk seçimleri, aydınlatma detayları ve mobilya tasarımları pozitif bir ilk izlenim oluşturmak için etkili araçlardır. Özellikle son yıllarda yenilenen hareketli mobilya trendleri ile üretilmiş hareketli mobilyalar bu alanlarda çok başarılı sonuçlar veriyor. Ayrıca interaktif ekranlar gibi dijital çözümler bekleyenlere farklı seçenekler sunarak burada geçirilen zamanı keyifli kılmaya yardım ediyor. Diğer tarafta, renk paleti, marka kimliği ve konseptle uyumlu olmalıdır. Sıcak renkler ve doğal tonlar, ziyaretçilere rahatlatıcı bir atmosfer sunacaktır.
Malzeme seçimleri yapılırken estetik kaygıların yanı sıra dayanıklılık, hijyen esasları gibi konular da düşünülmelidir. Sanat eserleri, bitkiler veya dekoratif tasarım ürünleri mekânı görsel olarak zenginleştirerek kullanıcı deneyimini artıracaktır.
Giriş ve bekleme alanlarının tasarımında, ziyaretçilere unutulmaz bir karşılama deneyimi sunmayı ve mekânın karakterini başarıyla yansıtmayı amaçlamak, tasarım sürecinde öncelikli hedef olmalıdır.
Wellnest Terapi Merkezi
"Malzeme anlamında dikkat çeken yenilikler"
Sağlık sektöründe kullanılan malzemeler daha çok endüstriyel ürünlerden oluşmakta. Sağlamlık, dayanıklılık, hijyen, desen ve doku tekrarı gibi tasarımı görsel açıdan doğrudan etkileyecek faktörler sebebiyle büyük ölçekli projelerde bu tarz endüstriyel malzemelerin kullanımı doğru tercih olacaktır. Bu açıdan bakacak olursak kullanılan malzeme çeşitliliği içinde, yakın zamanda malzemede devrim yaratacak nitelikte büyük değişiklikler olduğunu düşünmüyorum. Ancak ürün üretiliş biçiminde teknolojinin ve Ar-Ge çalışmalarının ürüne kattığı katma değer de göz ardı edilmemeli.
Bakteri ve mikropların çoğalmasını önlemek amacıyla tasarlanmış antimikrobiyal yüzeyli malzemeler, özellikle hasta odaları ve laboratuvar alanlarında kullanılan su ve leke direnci artırılmış nano teknoloji ürünü malzemeler, güneş ışığını düzenleyen akıllı cam sistemleri ile enerji tasarrufu ve sürdürülebilirlik odaklı malzemeler, geri dönüştürülebilir yapı malzemeleri ve modern tasarımları ile ses ve akustik konularda çözüm üreten malzemeler gibi teknolojinin ürüne kattığı yeni yaklaşımlar da dikkatleri çekiyor.
Öte yandan küçük ölçekli klinik alanlarında doğal ahşap kaplama ve doğal taş uygulamaları daha estetik ve doğal görünümlü mekanların ortaya çıkmasına olanak tanıyor.
Medicality Hospital
"Türkiye’nin sağlık sektörü projelerine yönelik malzeme çeşitliliğinde güçlü ve zayıf yönleri"
Ülkemiz malzeme üretimi açısından yeterli tesise sahip olmakla birlikte teknolojik açıdan sürekli ilerleme kaydeden bir ülke. Aynı zamanda uluslararası ticarette aktif bir konumda olduğu için farklı ülkelerden bayiler aracılığı ile ithal edilen birçok malzeme projelerde yer bulabilmekte. Bu sayede uluslararası standartlara uygun ve kaliteli malzemelerin kullanılmasına olanak yaratılırken proje tasarımlarına da çeşitlilik kazandırılmakta.
Öte yandan, yüksek teknolojiye sahip bazı malzemelerin Türkiye'de sınırlı bulunabilirliği, özellikle özel tasarım veya ileri teknoloji gerektiren projelerde bir kısıtlama yaratabiliyor. Bir kısım malzemenin dışardan getiriliyor olması proje sürelerinde artışa ve kur farkından kaynaklana maliyet artışlarına neden olabiliyor.
Sürdürülebilirlik ve çevre dostu malzeme üretimi ve kullanımı konusunda Türkiye'de henüz yeterince bilinç ve uygulama bulunmuyor olsa da ülkemiz zaman içerisinde bu anlamda da mutlaka iyileşme kaydedecektir.
Sportorom
"Doğru renk seçimlerinin ve aydınlatmanın birlikteliği"
Renk seçimi ve aydınlatma bir arada düşünüldüğünde mekânın atmosferini ve enerjisini etkileyen en önemli unsurlar arasında yer almakta. Mekânın işlevine uygun olacak şekilde, sıcak renk tonları, rahatlatıcı aydınlatma ve iyi planlanmış görsel öğeler, mekânın daha davetkar ve huzurlu algılanmasına yardımcı olmakta.
Kliniklerde malzeme ve renk seçimleri ve paralel olarak doğru aydınlatma kurgusu hasta konforunu artırmak, huzur ve güven duygusunu pekiştirmek ve sağlık profesyonellerine etkili bir çalışma ortamı sunmak amacıyla titizlikle planlanmalıdır.
Liona Mimarlık olarak tasarımlarımızda genellikle nötr renkleri tercih ediyoruz. Beyaz, bej, gri ve açık tonlar gibi renkler sakin ve steril bir hissiyatı yaratıyor. Bu renkler, aynı zamanda diğer renklerle kolayca bir araya gelerek tasarımda vurgulamak istediğimiz alanları ön plana çıkarıyor. Yine nötr tonlarda mavi ve yeşil renkler, sakinleştirici etkileri nedeniyle klinik ortamlarında sıkça kullanılıyorken, ahşap görünümlü malzemeler ile de sıcak ve doğal bir atmosfer hissiyatı yaratılabiliyor.
Renk seçimlerinde, klinik mekanların tasarımında estetik unsurların yanı sıra psikolojik ve fonksiyonel faktörler de dikkate alınmalıdır. Hastaların ve sağlık profesyonellerinin rahat hissetmelerini sağlamak, tedavi süreçlerini olumlu etkileyecektir.
"Sürdürülebilir teknolojilere odaklanan tasarımlar"
Sürdürülebilirlik dediğimizde, çevresel etkilerin azaltılması, enerji verimliliğinin artırılması ve doğal kaynakların daha etkin bir şekilde kullanılması aklımıza gelir. Günün uzun saatleri yaşayan bu mekanlarda enerji verimliliğini sağlamak için tasarım aşamasında ve uygulama süreçlerinde sürdürülebilir teknolojilere odaklanmak önemlidir. LED aydınlatmalar, enerji verimli iklimlendirme sistemleri ve güneş enerjisi gibi çözümlerle enerji tüketimi azaltılabilir.
Atık miktarını azaltmak ve geri dönüşümü teşvik etmek için atık ayrıştırma sistemleri kullanılmalıdır. Aynı zamanda, tıbbi atıkların düzenli imhasını sağlamak ve geri dönüştürülebilir malzemeleri ayırarak toplamak önemlidir.
Su tasarrufu da sürdürülebilirlik açısından kritik bir unsurdur. Enerji verimli su ısıtma sistemleri, su tasarruflu armatürler ve yağmur suyu toplama sistemleri gibi çözümlerle su kullanımı azaltılabilir.
Superslow Zone
"Liona Mimarlık’ın sağlık sektörüne yönelik projelerdeki yaklaşımında öne çıkanlar
Klinik gibi mekanların hızlı insan trafiğine maruz kalan ve çok sayıda kullanıcının deneyimlediği mekanlar olduğunu, yapılan işlem ve uygulamaların teknik detaylar gerektirdiği düşünüldüğünde tasarım sürecinde pek çok farklı bilgiyi bir arada yoğuracak nitelikli bir mimari ofise ve farklı disiplinlerden yetkin ekiplerin bir araya geldiği kalabalık bir kadroya sahip olunması gerektiğini unutmamalıyız. Tüm bu bilgiler ve deneyimler neticesinde bütünsel düşünülmüş ve estetik kaygılarla bir iç kabuk gibi donatılmış çok teknik alanlardan bahsediyoruz. Elbette bu yapıların tasarlanması bir deneyim, uzmanlık ve bilgi birikimi gerektiriyor.
Projeyi tasarım aşamasında, işletme ve kullanıcı beklentileri, estetik kaygılar ve mekânın belirleyici özellikleri ile bir ön etüt sürecinden geçiriyoruz. Kullanıcı karakteri, sunulan hizmetlerin türü, mevcut fiziksel alanın boyutu ve düzeni, teknolojik altyapı gibi birçok faktörü detaylı bir şekilde değerlendiriyoruz. Modern ve özgün bir klinik tasarımı oluşturabilmek için estetik anlayışın ve yaratıcılığın yanı sıra insan odaklı tasarım yaklaşımı, işlevsellik ve inovasyon gibi geniş bir perspektif ortaya koymaya gayret ediyoruz. Aynı zamanda sağlık sektöründeki gereksinimleri, standartları ve özel ihtiyaçları iyi anlayarak ve projeye doğru bir yorumla aktararak işleyen bir mekanizma oluşturuyoruz.