Peyzaj mimarlığının günümüz koşullarına nasıl ayak uydurduğunu mercek alan yazısında Enise B. Karaçizmeli, işin artık bol ağaçlı iyi bir render'lardan ibaret olmadığna dikkat çekerek meslektaşlarını, doğru çözümler üretmek için kompleks araçları çalışma yöntemlerine dahil etmeye çağırıyor.
Arazi Parametreleri ve Grasshopper
Peyzaj mimarlığının çalışma ölçeği giderek genişliyor. Hasar görmüş endüstriyel alanların rehabilitasyonundan sel yönetimi için stratejik kararlara dek pek çok alanda peyzaj mimarlığının planlama, doğal sistemler ve kentsel tasarım arasında gidip gelen bilgi birikimine ihtiyaç var. Küçük ölçek alanlardan farklı olarak büyük ölçek projeler aynı anda yönetilmesi zor pek çok katmanı ve bu katmanların karmaşıklığını barındırıyor. Çoğu zaman bu karmaşıklığı ayrıştırmak bile tasarım süreçlerinin en büyük meselesi oluyor.
Ölçekler bu denli büyüdüğünde bilindik araçlar (özellikle de yalnızca iki boyutlu çizime olanak tanıyanlar) çözüm üretme konusunda yetersiz kalıyor. Örneğin en çok kullanılan Autocad, Archicad tarzı vektörel programlarla yeni topografyaları ve bunların olası sonuçlarını test etmek ve bu testlere dayanarak mekan çözümlemelerini yeniden gözden geçirmek mümkün değil. Üç boyutlu modelleme yaparak iyi görselleştirmelerle müşteri ve ilişkili yapılar kolaylıkla ikna edilebiliyor olsa da bu görüntülerin güvenilirliği ve presizyonu konusunda konuşmak güç. Kaldı ki resim gibi kalan çizimler yüzünden uygulama esnasında yaşanan sürprizler mimarın başına bela. Bu açıdan teste dayalı bir tasarım sürecinin pek çok katkısı söz konusu. Deneme yanılma yönteminin verdiği esneklikle test sonuçlarına göre projenin güncellenmesi ve yeni yaklaşımların oluşturulması için çizimlerin uyarlanması bu programlarla oldukça fazla zaman kaybına yol açıyor.
Peyzajda Parametrelerle Çalışmak
Bu sebeple proje karar aşamasında parametrelerin belirlenmesi ve çeşitli varyasyonlarının en iyi sonuça ulaşana dek test edilmesi tasarım sürecini çok daha etkin kılarken, çeşitlemeler arasındaki karşılaştırmalar sayesinde en güvenilir çözümü ortaya çıkarmak kolaylaşıyor. Bunun için parametreleri birarada işleyebilecek ve birbiriyle ilişkilendirebilecek pek çok yöntem var. Benim deneyimli olduğum Grasshopper bunlardan biri, bu sebeple bu yazıda Grasshopper'la yapılabileceklere kendi projem üzerinden bir bakış sunuyorum.
Grasshopper ücretsiz bir Rhino eklentisi , yani Rhino'nun içinde çalışıyor. Arayüzü script yazımına göre çok daha kolay ve anlaşılır olmasına rağmen, geliştirilen fikirlerin teste tabi tutulması için gereken pratikliği kazanmak zaman alıyor. Normal çizimden farklı olarak Grasshopper'da ya da öteki scriptlerde çizimi, vektör vektör yazılı olarak tarif etmek ve birbirlerine bağlamak gerekiyor. Bu açıdan konvansiyenel çizim yöntemlerinden tamamen ayrılıyor. Farklı bir üretim sistemi olması bu mantıkla çalışan ve parametre esaslı tasarım yapmaya olanak tanıyan öteki araçları da rahatlıkla kavrayabilme fırsatı tanıyor.
Benim projeme dönecek olursak, en büyük tehdidin sel baskını olduğu İsviçre'deki Reuss Vadisi için hazırladığım öneri yeni bir topografya dilinden oluşuyor. Tamamen alanın kendisinden türetilmiş belirli parametrelere bağlı olarak oluşturulan topografya modelinin kodu 3 ayrı katmandan oluşuyor. Proje çok detaylı olduğu için her kısmına burada yer vermek mümkün değil ancak bu katmanların nasıl işlediğine dair videolar aşağıda izlenebilir.
İlk olarak, harita ve model üzerinde belirlenen kararların ardından yeni topografyanın bu kurallarla nasıl oluşabileceği ile ilgili metrik bölüm:
İkinci olarak, bu yeni topografyanın arasında yaratılan drenaj kanalları sayesinde suyun nasıl drene edileceği; yükselen su seviyesine nasıl tepki vereceğini, farklı varyasyonlarda nerelerin sel altında kalıp, nerelerin kurtarılabileceğini gösteren kısım:
Son olarak da mülkiyet sınırlarını takip ederek belirli kısımlarda yükseltilip alçaltılan yeni topografyanın hacim hesaplamaları; bu hesaplamalarda dengenin gözetilmesi için eksi ve artı olarak değerlerin birbirine bağlanması:
Bu kodlar tamamen projeye özgü olarak hazırlanmış, dolayısıyla bu alanın koşullarına yanıt vermeyi amaçlayan, projenin son ürününden çok, temel kararlar aşamasında devreye girmesi için oluşturulmuş parametrik araçlar. Uygulama projesi tamamlanmadan önceki süreçte sonuçların test edilebilmesini kolaylaştırdığı gibi, alanın büyüklüğünden kaynaklanan zorlukları sistematize etme imkanı da tanıyor.
Buna benzer, projenin ihtiyacına göre geliştirilecek sistemlerin özellikle büyük ölçek alanlarda çok büyük fayda sağladığını düşünüyorum. Bu açıdan peyzaj mimarları doğru çözümler üretmek için kompleks araçları çalışma yöntemlerine dahil etme becerilerini geliştirmeliler. Bu iş yalnızca bol ağaçlı iyi bir render demek değil artık!