Ülkemizin en önemli uygarlıklarının başında gelen Hititlerin ülkesi, Çorum Valiliği tarafından hayata geçirilen proje sayesinde yeniden keşfediliyor.
Ülkemizin en önemli uygarlıklarının başında gelen Hititlerin ülkesi, Çorum Valiliği tarafından hayata geçirilen proje sayesinde yeniden keşfediliyor.
Bazı kaynaklarda Hititlerin tarih sahnesine çıkış yılı olarak M.Ö. 1750 veriliyor. Günümüzden yaklaşık olarak 3750 yıl önce yaşamış olan Anadolu'nun bu kadim halkı, o dönemlerin süper gücü olmayı başarmış. Muhteşem kentler ve anıtsal yapılar inşa etmiş. İnşa ettikleri sadece söz konusu eserler olmamış tabii ki. Diğer pek çok Anadolulu halk gibi ülkemizin tarih ve kültür mirasına katkı sağlamışlar.
Çok geniş bir araziye yayılan Hitit ülkesinin bugün en göze çarpan kalıntıları Hattuşa, Yazılıkaya, Alacahöyük ve Şapinuva sit alanlarında bulunuyor. Tabii tüm bu kalıntılardan çıkarılan tarihi eserlerin sergilendiği Çorum Müzesi'ni de bu listeye eklemek gerekir.
Geçtiğimiz yıllarda hayata geçirilen "Hitit Yolu Yürüyüş ve Bisiklet Parkurları Projesi", Hitit ülkesinin görülmesi gereken tüm bu yerlerini kapsıyor. Tabii bir de insana coşku veren bölgenin doğasını... Bu durumu en iyi anlatan ise bölgenin 1988 yılında milli park ilan edilmiş olması.
Söz konusu projeden bahsetmeden önce Hitit Uygarlığı'nın ihtişamını yansıtan sit alanlarından söz etmek yerinde olur.
Hitit İmparatorluğu'na başkentlik yapan Hattuşaş, 1986 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiş. Çorum yakınlarında bulunan kent M.Ö.1700 civarında ilk Hitit Kralı Kussara tarafından Hattiler'den alınmış. Bu tarihten yüzyıl sonra da I. Hattuşili tarafından başkent yapılmış. M.Ö. 1190'da Hitit İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla birlikte kentte önemini yitirmiş.
Geçmişte 6 kilometre uzunluğa ulaşan surlarla çevrili kentten geriye kalan en önemli kalıntılar şehrin giriş kapıları. İki yanında aslan kabartmalarının bulunduğu Aslanlı Kapı, 71 metrelik bir tünel olan Yer Kapı, girişinde bir kralın kabartması bulunan Kral Kapı ve Sfenksli Kapı şehirden geriye kalan en sağlam bölümler. Ayrıca ilginç kaya kabartmalarıyla dikkat çeken Yazılıkaya'da, Hattuşaş sınırları içinde bulunuyor.
Hititlerin ilkbahardaki yeni yıl kutlamalarının yapıldığı Yazılıkaya'da, kayalara sıra halinde işlenmiş 12 yeraltı tanrısı, Kılıç Tanrısı, Tanrı Şarruma ve himayesindeki Kral IV. Tuthaliya ait kabartmalar yapılışlarının üzerinden 3300 yıl geçmiş olmasına rağmen hala sapasağlam durumda.
Hattuşa çok geniş bir alana yayılmış, bu nedenle söz konusu yürüyüş parkurları sayesinde bölgeyi doya doya gezmek mümkün oluyor. Geçtiğimiz yıllarda kentin giriş kapısı kerpiçten yeniden yapıldı. Orijinal olmasa da geçmişte kenti çevreleyen surların nasıl göründüğü konusunda ipucu vermesi bakımından önemli.
Alacahöyük, geniş Hitit topraklarındaki bir diğer önemli sit alanı. Eski Tunç Çağı'nda olduğu gibi Hitit döneminde de önemli bir merkez olan Alacahöyük 'te görülecek en önemli kalıntı Sfenksli Kapı. Kapının önündeki taş bloklara işlenmiş kabartmalarda Fırtına Tanrısı onuruna kutlanan bir bayram anlatılıyor.
Şapinuva sit alanı ise geçmişte önemli bir askeri ve dini merkez olmasının yanı sıra bir dönem Hitit Krallığı'na da başkentlik yapmış. Burada yapılan kazılarda 4000 civarı çivi yazılı tablet ortaya çıkarılmış.
Söz konusu parkurlar işte böylesi etkileyici kalıntılar ve muhteşem doğa oluşumları arasında yürüyüş yapmanın ya da bisiklet sürmenin keyfini yaşamaya olanak verecek şekilde düzenlenmiş.
Hattuşa, Alacahöyük ve Şapinuva üçgeni arasında, her biri kırmızı beyaz çizgiler ve sarı yeşil tabelalarla işaretlenmiş 17 farklı yürüyüş parkuru bulunuyor. Bu parkurların toplam uzunluğu ise 236 kilometreyi buluyor. Proje kapsamında ayrıca altı adet dağ bisikleti parkuru işaretlenmiş. Bunların uzunluğu ise 406 kilometre.
Yürüyüş parkurları günübirlik ve daha uzun süreli kamplı olarak tasarlanmış. Parkurların en kısası olan Yazılıkaya – Hattuşa arası 2 kilometre iken en uzun parkur olan Hattuşa – Şapinuva ise yaklaşık 87 kilometre uzunluğunda. Bu uzun parkur için önerilen süre ise altı gün.
Proje kapsamında tüm parkurları detaylı olarak anlatan bir de kitap basılmış. Kitapta parkurlar güzel fotoğraflar eşliğinde, teknik özellikleriyle birlikte haritalarla oldukça iyi anlatılmış. Tabii doğa şartlarının kitaplarda göründüğü kadar güzel olmasının yanı sıra dikkat gerektiren bir unsur olduğu da unutulmamış.
Kitabın "Öneriler ve Uyarılar" bölümüne gerekli notlar düşülmüş. Bu bölümde parkurlar için en uygun zamanın bahar ayları olduğu belirtilmiş. Ayrıca yol boyunca yaşanabilecek olumsuzluklar konusunda gerekli uyarılar yapılmış ve çözüm için ipuçları verilmiş.
Çorum Valiliği'nin katkılarıyla uzun bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkarılan "Hitit Yürüyüş ve Bisiklet Parkurları Projesi" son derece başarılı bir çalışma olmuş. Bu çalışmanın, doğa yürüyüşleri konusunda zengin olanakları olan ülkemizin diğer bölgelerine de örnek olması gerekir. Devamının gelmesi dileğiyle...
Proje hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.