Erözü Mimarlık Bürosu

Uğur Doğan / 03 Mart 2025
Projelerinde şehir yaşantısına en az yük getirecek çözümler hedefleyen Erözü Mimarlık Bürosu ikinci kuşak sahibi Y. Mimar Cem Okan Erözü'ne Çat Kapı yaptık.

1970 yılında Yük. Müh. Mimar Metin Erözü tarafından kurulan Erözü Mimarlık Bürosu; ekolojik, enerji tasarrufunu ön planda tutan, rasyonalist, kullanıcı dostu ve işlevsel yönden nitelikli yapılar tasarlayan bir çizgiyi izlemekte. Metin Erözü'den Türkiye'ye dönerek bayrağı devraln Y. Mimar Cem Okan Erözü bu çizgiyi bozmadan akademik çalışmalarının yanı sıra, pek çok ödüllü projelere de imza atmış.

Projelerinde şehir ölçeğinde, yakın çevresine uyumlu, şehir yaşantısına en az yük getirecek çözümler hedefleyen ofisin uzmanlık alanları arasında endüstri yapıları, turistik yatırımlar, eğitim yapıları, alışveriş merkezleri yer alıyor.

Ofisinden ayrılma sürecinde bir araya geldiğimiz Cem Erözü ile; mimarlığa duyduğu sevgiden öğrencilik hayatına, akademik çalışmalarından projelerini ele alış biçimine, eğitimden müziğe kadar Almanya, Viyana, Türkiye arasında bir sohbet gerçekleştirdik. Değerli vaktini ayırdığı için kendisine tekrar teşekkür ederiz.

 

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1963 yılında, Almanya’nın Nürnberg şehrinde bir mimarın oğlu olarak doğdum. Babam İTÜ Mimarlık Fakültesi’ndeki eğitimi sırasında, Alman proje hocalarının önerisiyle 1957 yılında staj için gittiği Nürnberg'deki mimarlık bürosundan, eğitimini bitirdiği 1959 yılında ikinci kez davet almış ve çalışmak üzere tekrar Almanya’ya gitmiş. 1962 yılında, çalıştığı ofisle birlikte katıldığı “Nürnberg Meistersinger Halle” proje yarışmasında birincilik alınca, bu konser salonunun projelendirilmesi ve uygulaması süreçlerinde yer alması için, projenin yöneticiliği görevi verilmiş. Bu süreç esnasında ben dünyaya geldim ve 1970 yılına, yani 7 yaşına kadar çocukluğum Nürnberg’de geçti.

Konser Salonu'nun projelendirilme ve inşaatı sürecinde, babamın bu binanın kullanıcıları olacak sanatçı ve yöneticilerle ortak çalışmaları, kendisinin çok severek dinlediği klasik müzik plaklarının aile içi sohbetlerimizin önemli bir bölümünü oluşturması, çok küçük yaşlarımda hem müzik algımın gelişmesi hem de babamın mesleği hakkında kulak dolgunluğuna erişmem, belki de bugünkü yaşam çizgimin temel taşlarını oluşturdu. Annemin de kendi alanında çalışıyor olması nedeniyle ilk yaşam tecrübelerimi anaokulunda edinmeye başladığımdan, Almancam Türkçemden daha iyi bir düzeye gelmişti.

1970 yılında babam Antalya’da yapılacak bir otel projesi için Türkiye’ye döndüğünde, “Metin Erözü Mimarlık Ofisi'ni Beşiktaş’ın ünlü yokuşu “Serencebey Yokuşu”nda açtı. Antalya’nın ilk 5 yıldızlı oteli sıfatını taşıyacak “Talya Oteli” projesinin tasarım ve uygulama süreçlerinde zamanımın çoğu evimizle aynı apartmanda, iki kat aşağıda bulunan ofiste geçti ve böylelikle mimarlık mesleğinin mutfağını yakından tanımaya başladım.

Evimize en yakın ilköğretim kurumu olan Yıldız İlkokulu sonrası İstanbul Erkek Lisesi’nde yatılı olarak aldığım eğitim, yaşam çizgimdeki en önemli ve derin izleri bırakan süreç oldu diyebilirim. Yatılı ağabeylerimin müzikle olan ilişkisi, beni okulumuzun neredeyse bir konservatuvar düzeyinde müzik eğitimi alınabilecek ortamına taşıyan çok ilginç bir durumdu. Onların etkisi ve değerli müzik öğretmenim sayesinde önce özel ders, sonrasında da İstanbul Belediye Konservatuvarı bünyesinde başladığım flüt eğitimi içinde buldum kendimi. 

Lise yıllarımda, babamdan almış olduğum birikimle ev ödevlerimde büyük bir zevkle hazırladığım çizimler nedeniyle, okulun duvarlarına asılacak her türlü tabelanın tasarımı ve çizimleri asli görevim olmuştu. 

İlkokul yıllarımda okuma ve yazmayı öğrenir öğrenmez, paftalara şablonla yazılacak yazıları babamın kurşun kalemle düştüğü notlar üzerinden paftalara işleyerek başlamıştım ilk mesleki çalışmalarıma... O yıllarda aydınger kâğıdına çizilen projelerin arka tarafına yapıştırılan ve ozalitlerde farklı tonlar veren renkli folyoların aydıngere zarar vermeden yapıştırılıp kesilme işi, sorumluluk taşıdığım ikinci önemli çalışmam oldu. Elim daha da hassaslaşınca, babamın maketlerine de yardım etmeye başladım. Tüm bunlar, içimde mimarlık mesleğine bir an önce başlayabilmeye yönelik büyük bir heves uyandırmış ve bu mesleğin hayatımda yapmak istediğim tek meslek olduğuna beni yürekten inandırmıştı.

Kampüs Anaokulu Dudullu OSB, eskizler

1982 yılında İTÜ Mimarlık Fakültesi’ne ikincilikle girdim, 1986 yılında birincilikle mezun oldum. Hemen ardından, İstanbul hayatımın en güzel odağı olan “Boğaziçi ve Korunacak İmajı” hakkında lisansüstü çalışmalarıma başladım. 1988’de konservatuvar eğitimimi, bir sene sonra da tezimi tamamlayıp, bu kez “Mimari ve Müzik” üzerine bir doktora çalışması yapmak üzere Viyana’ya gittim. Ünlü orkestra şefi Rafael Kubelik’in oğlu Prof. Dr. Martin Kubelik, Viyana Teknik Üniversitesi Sanat Tarihi Anabilimi Dalı Başkanı olarak bu doktora çalışmamda bana danışman olmayı kabul etti. Daha sonra, bu konuların dünyada belki de en önemli uzmanı olan Innsbruck Üniversitesi’nden Prof. Dr. Paul Naredi-Rainer, doktora tezimin ikinci danışmanı oldu. Innsbruck, Köln, Berlin, Dresden ve Viyana başta olmak üzere, önemli üniversite şehirlerinde bilimsel çalışmalarla workshoplara katıldım. Viyana’daki Uluslararası Armoni Merkezi’nde (Internationales Harmoniezentrum) Prof. Werner Schulze ile yıllarca birlikte çalıştım.

Bu süreç esnasında, İTÜ Mimarlık Fakültesi’ndeki hocalarımın okula asistan olarak girmem konusundaki önerilerini büyük bir onurla kabul ettim ve 1993 yılında İstanbul’a dönerek, okulumuzun Bina Bilgisi Anabilim Dalı bünyesinde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya, bunun yanı sıra da babamın ofisinde mimari tasarım ve uygulama çalışmalarına katkıda bulunmaya başladım. 15 yıl süren asistanlığım süresince, Almanya ve Avusturya da tanıdığım şekliyle, akademik çalışmaların yanı sıra her zaman birinci idealim olan öğrencilere ve eğitim kurumumuza uygulama dünyasından da katkıda bulunma hayalimi gerçekleştirmeye çalıştım.

Aslında öğrencilerin en çok ihtiyacı olan şey bu değil mi?

Bence kesinlikle öyle ve kanımca ülkemizin en fazla kanayan yarası da eğitimimizdeki bu eksikliktir. Türkiye’de akademisyenlere dışarıda iş yapma konusunda getirilmiş olan koşullar ve üniversite döner sermayelerinin yüksek ücret talepleri, üniversite çalışanlarının uygulamaya dönük proje geliştirmelerine yönelik ciddi engeller oluşturmaktadır. Öğrenciliğimde hocalarımın döner sermaye ortamında öğrencilerle çok güzel projeler yaptığını, bu sayede öğrencilerin hem mimarlık sanatının uygulama yönüyle de tanıştığını hem de az bile olsa bir miktar maddi kazanç elde ettiklerini çok iyi hatırlıyorum.

15 yıllık asistanlık deneyimim sonunda, eğitim sistemindeki çöküşün bir parçası olmak istemediğimden, okuldan ayrıldım. Daha sonra başka üniversitelerde mimari tasarım dersi veren hocalarımın davetiyle, farklı üniversitelerde proje dersi yürütücüsü olarak eğitim sürecine katkı vermeye devam ettim. 

İTÜ Mimarlık Fakültesi’ndeki asistanlığım süresince, Prof. Dr. Mete Tapan, Prof. Dr. Uğur Erkman, Prof. Dr. Erol Kulaksızoğlu, Prof. Dr. İmer Sunguroğlu, Prof. Dr. Hülya Turgut ile yapmış olduğum çalışmalarda, gerek mesleki gerekse akademik alanlarda çok değerli bilgi birikimleri elde ettim. Önce tez hocam olan, ardından yıllarca İTÜ yönetimini sürdüren Prof. Dr. Gülsün Sağlamer’in vizyoner yaklaşımıyla birbirinden ilginç projelerde çalışma olanağı elde ettim. Yabancı ülkelerden üniversitelerle ortak programlar düzenleyerek, hem kendi öğrencilerimize bir vizyon kazandırmaya hem de yabancı öğrencilere ülkemizi tanıtmaya yönelik çok güzel çalışmalarımız oldu.

Meslek hayatımın en büyük projelerini, 2000'li yılların başında dönem arkadaşım Y. Mimar Harun Senegör ile ortak olarak yürütmeye başladığımız Rusya projeleriyle gerçekleştirdim. Bu projelerde elde ettiğim tecrübeleri, öğrencilerimle paylaşmak ayrı bir zevk oldu benim için. Son üç-dört yıldır, yine eski fakültemde, proje derslerine destek vermeye devam ediyorum.

İELEV İlkokul, eskizler


Cem Erözü ile...
Erözü Mimarlık Projesi Üzerine Bir Görüş
Künye
Ofis Adı:
Erözü Mimarlık Bürosu
Sahibi:
Cem Okan Erözü
Web:
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :