Vitruvius Adamı Modulor'a Karşı

Selim SENİN / 17 Aralık 2014
Vitruvius, Vitruvius adamıyla güzelliği yakalamaya çalışırken; Le Corbusier, Modulor'unda üretimi kolaylaştırmayı amaçlamıştır. Vitruvius'un yöntemi farklı tasarımlar yapmaya imkan verecek bir güzellik kavramını oluşturmak iken Corbusier'in yaklaşımı Vitruvius gibi estetik bir kaygıdan çok işlevseldir.

Eskimeyen eski diye bir söz vardır halk arasında. Zaman geçtikçe gençliğini muhafaza eder. Eskimeyen eskiler. Günümüzde 5 dakikalık şöhretlerin yaşandığı, Tweeter gibi platformlarda şöhretin satın alınabilen bir meta haline geldiği, star mimarların mimari platformlarda baş döndürdüğü bir çağda, bundan tam 2000 sene önce bilinen ilk mimarlık yazımının yazarı Vitruvius, ‘Mimarlık Üzerine 10 Kitap' adlı eseriyle çağlar geçtikçe takipçisi artan bir şöhretin sahibi olmuştur.

Kitabının en ilginç kısımlarında biri de şüphesiz Da Vinci'nin çizimiyle öne çıkan ‘Vitruvius adamı'dır. Modern mimarlığın babası olan Le Corbusier, belki de fikirlerini anlatmakta kullandığı insan bedeni olan Modulor' u, 2000 sene öncesinden, 'Vitruvius'tan çakma' ölçüsünde olmayan bir esinlenmeyle ifade etmiştir.



Vitruvius, 3. kitabın 1. bölümünün başında tapınaklarda ve insan vücudundaki oran ve orantıdan bahseder. Tapınak tasarımının bakışıma dayandığını, bakışımın ise orantıdan kaynakladığını ifade eder ve bu oranların, fiziği düzgün bir erkekteki gibi belirgin bir ilişki olması gerektiğini anlatır. Yüzün, elin vs vücudun diğer birimleriyle olan oran ilişkilerini anlattıktan sonra tapınağın öğeleri ile bütününün genel ölçüleri arasında büyük bir uygunluk olması gerektiğini söyler ve Vitruvius adamı olarak bilinen şemayı şu ifadelerle tarif eder:

"İnsan vücudunun merkez noktası doğal olarak göbeğidir. Çünkü, bir adam elleri ve ayakları açık olarak arkaüstü yattığı zaman el ve ayak parmaklarının uçları göbeğine yerleştirilen bir pergelin çizdiği dairenin çevresine değecektir. İnsan vücudundan dairesel bir şekil elde edildiği gibi kare bir şekil de çıkarılabilir. Çünkü, ayaktabanının başın tepesine olan uzaklığını ölçer ve bu ölçüyü yana açılan kollara uygularsak, tıpkı tam kare düz yüzeylerde olduğu gibi, genişliğin uzunluğa eşit olduğu görülecektir."

Burada Vitruvius insan vücudunu daire ve karenin içine alacağı geometrik bir şemaya dönüştürmektedir ve bu şemanın birbirine oranlanan parçalarının arasındaki ölçülerin bir yapının en güzel şekilde görünmesi için kullanılması gerektiğini belirtmektedir. Vitruvius adamının ortaya çıkması ve kullanım amacı, yapılarda güzelliği netice verecek bir oran yakalamaktır.

Kendisinden önceki dönemlerde de mükemmel binalarda değişik öğelerin düzeninin kesin bir bakışım içinde bulunması kuralının geçerli olduğunu ve bunun insan vücudunun oranlarının kullanılmasıyla elde edildiğini anlatır.
Le Corbusier ise şantiyeyi disipline edecek, yapının kendi kendini inşa edebilmesi için bir araç olarak insan bedenini kullanmıştır. Modulor, bedenin çerçevelenmesidir. Kullanılan geometrik şekiller, sonucu baştan bilinen bu çerçevelemenin adımlarıdır. Modula'dan önce şantiyede uygulamayı disipline edebilmek için oluşturduğu oranlı ızgarayı Modulor bedeni ile simgesel bir hale getirmiştir. Modulor'la binalara kazınan her ölçü, binanın inşasına hizmet eder.

Modulor, total bir programdır. Öylesine geniş bir programa denk gelir ki, yapılı çevrede egemen olacak, rastlantıyı kovacak, kesinlik oluşturacaktır. Tıbbi ölçümün tersinden gider gibidir: Önce röntgeni çeker, sonra bedeni o röntgendeki görünümüne sabitlemeye uğraşır.

"Hayalim, bir gün şantiyelerde tüm ülkeye yayılacak, duvara çizilmiş ya da demir şeritten yapılma, projenin tümünde bir ölçü olarak farklı kombinasyonların ve oranların bitimsiz serileri için hizmet edecek bir normu, bir ‘oranlar ızgarası'nı devreye sokmak; duvarcının, marangozun, doğramacının ne zaman işlerine göre bir ölçü seçecek olsalar başvuracakları ve yaptıkları her şey, ne kadar farklı ve çeşitli olursa olsun uyumla birleşecek. Benim hayalim bu."



Vitruvius, Vitruvius adamıyla güzelliği yakalamaya çalışırken; Le Corbusier, Modulor'unda üretimi kolaylaştırmayı amaçlamıştır. Vitruvius'un yöntemi farklı tasarımlar yapmaya imkan verecek bir güzellik kavramını oluşturmak iken Corbusier'in yaklaşımı Vitruvius gibi estetik bir kaygıdan çok işlevseldir. Üretime standart getirmekle yapıyı kolay inşa etmektir. Le Corbusier yola çıkışında başta oranlı ızgara sitemini ortaya koyup bunu ‘Organsız Beden'e uyarlamıştır. Vitruvius ise çıkış noktasında doğrudan insan oranlarını temel alan bir noktadan başlamaktadır.

Vitruvius'un çizdiği çerçevede Zaha Hadid, Richard Meier, Tadao Ando, Santiago Calatrava gibi farklı tasarım anlayışlarına sahip mimarlar yer bulabilirler ama Le Corbusier'nin çizdiği çerçeve, bir birimin seçilip bu birime göre diğer yapı elemanlarının oranlanarak kolay üretimi olduğu için mimaride farklı soluklar getirecek tasarım anlayışlarına izin vermeyecektir.



Le Corbusier, Marsilya bloklarında, standart bir konut bloğunda işe yarayacak Modulor'unu, içten gelen hislerin yansımasıyla yaptığı şiirsel bir mekan olan Ronchamp şapelinde kullanamayacaktır. Aralarında yaklaşık 2000 sene olan bu iki mimarın insan bedenini ele alışlarında Vitruvius, kendinden sonra gelen her mimarın kendine yer bulabileceği bir sahne iken, Le Corbusier'nin Modulor'u şiirselliğin olmadığı, yaşadığı çağdaki diğer teknik gelişmelerin parelelinde oluşmuş Fordizm içeren bir sahnedir.

*

Bu kitaplara YEM Kitabevi'nden ulaşabilirsiniz:
"Mimarlık Üzerine On Kitap"
"Modulor"


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :