3. İstanbul Tasarım Bienali’nde Mutlaka Görülmesi Gereken 10 Çalışma

Tuba Tellioğlu Şeren / 26 Ekim 2016
“Biz insan mıyız?” sorusundan hareketle hazırlanan ve şehirdeki 5 farklı mekanda sergilenen 3. İstanbul Tasarım Bienali’nin en çarpıcı işlerini derledik.

Lu Yang’dan ‘Kuruntulu Mandala’

250 katılımcının, akademisyen Beatriz Colomina ve Mark Wigley tarafından hazırlanan küratöryel manifestoya cevaben hazırladıkları çalışmalar ücretsiz olarak, Karaköy’deki Galata Özel Rum İlköğretim Okulu, Studio-X Istanbul, DEPO, bomontiada’da yer alan Alt Sanat Mekânı ve girişin müze biletiyle yapılacağı Sultanahmet’teki İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde görülebilir.  

1. Lu Yang’dan ‘Kuruntulu Mandala’

Şangay merkezli yeni medya sanatçısı Lu Yang, ‘Kuruntulu Mandala’ adlı tek kanallı videosunda, kişisel bir mandala inşa etmek için kendi bedenini kullanarak bir video üretmiş ve onu manipüle ederek canlandırmış. Sanatçı; dini görsel referanslar, dijital kültür ve çıplaklık aracılığıyla kendi bedenini farklı form ve kimliklere büründürerek izleyicileri şok edip düşündürüyor. Fotoğraf: Sahir Ugur Eren 

2. Marshmallow Laser Feast ve Analog’dan ‘Memex’ 

Bu filmde gerçek bir kadın gibi algılanan figür, yüksek çözünürlüklü 3D scan’lerinden elde edilmiş bir dijital model aslında. Sanal gerçeklik ortamlarında kullanılabilecek film yapımı tekniklerini araştıran video, Londra merkezli multimedya stüdyosu Marshmallow Laser Feast ve Analog’un ortak bir çalışması. Filmde ışık 77 yaşındaki vücut modeli Beryl Nesbit’in toza dönüşen teni üzerinde geziniyor. Tasarımcıları projeyi ‘ölümlülük üzerine bir 3D çalışması’ olarak nitelendiriyorlar. Fotoğraf: Sahir Ugur Eren

3. Daniel Eisenberg’den ‘The Unstable Object’

Daniel Eisenberg, bir protez fabrikasında çalışmanın nasıl bir şey olduğunu aktaran filminde Alman Ottobock firmasının atölyelerini görüntülemiş. Yan yana duran üç farklı video ekranında gösterilen film, deriye form vermeden tırnak doldurmaya kadar yetenek ve deneyim gerektiren birçok görevi fabrika işçilerinin nasıl tamamladıklarını belgeliyor. Fotoğraf: Sahir Ugur Eren 

  

4. Rutger Hurberts ve Evangelos Kotsioris’den ‘Voyager-Yıldızlararası Boşlukta İnsanlık’ 

Alt Sanat Mekan’ında sergilenen ‘Voyager-Yıldızlararası Boşlukta İnsanlık’ adlı çalışma, 1977 yılında NASA tarafından seçilmiş 116 resim, ses ve müzik parçasının toplandığı Voyager Altın Albüm üzerine bir düşünüş. Voyager Altın Albüm, insanlığı yabancı varlıklara tanıtmak amacıyla Carl Sagan ve ekibi tarafından hazırlanmış. Bu albümün iki kopyası Voyager 1 ve Voyager 2’nin güvertelerinde hala uzayın boşluklarına doğru seyahat ediyor. Proje, Rutger Hurberts ve Evangelos Kotsioris’e ait. Fotoğraf: Tuba Tellioğlu Şeren

5. MOS Architects’ten ‘An Unfinished Encyclopedia of Scale Figures Without Architecture’ 

MOS Architects, ‘An Unfinished Encyclopedia of Scale Figures Without Architecture’ projesinde 200 mimar tarafından çizilmiş 2000 adet maket figürünü bir araya getirmiş. Figürler bienal için, mekanı kuşatan parlak yeşil bir saten perde üzerine işlenmiş. Fotoğraf: Sahir Uğur Eren

  

6. Mono Mahall, Aslı Serbest, Melissa J. Frost ve Julia'dan ‘Köçek Dance Floor’ 

Perdeli bir dans pisti etrafındaki bir dizi video’dan oluşan ‘Köçek Dance Floor’ yerleştirmesi, Osmanlı Dönemi’ndeki ‘Köçek’ adı verilen ve kadın kıyafetleriyle dans eden erkek dansçıların pratik, müzik, kostüm ve mekanlarını günümüze taşıyor. Toplumsal cinsiyetin geleneksel kategorileştirmelerinden kaçınan köçek figürü, Batı’nın cinsellik anlayışının sömürge öncesi İslam toplumlarına 19. yüzyıldaki modernleşme hareketinin bir parçası olarak nasıl ithal edildiğini anımsatıyor. Fotoğraf: Tuba Tellioğlu Şeren

7. Neyran Turan ve Mete Sönmez’den ‘Nine Islands’ 

Mermer, ahşap, cam, traverten, bakır, alüminyum, beton, strafor gibi bilinen 9 yapı malzemesini,  hem işlenmiş hem de ham halleriyle ‘Nine Island’ adlı bir dizi heykelden oluşan çalışmada görmek mümkün. Fotoğraf: Sahir Uğur Eren

 

8. Küratöryel Ekip’ten ‘İnsanın İcadı’

Alt Sanat Mekanı’nın 3 ana galerisinde sergilenen günümüz İstanbul’unun ilk sakinlerine ait 8.500 yıllık Neolitik ayakizleri, İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından bienal için özel bir teknik kullanılarak hazırlanmış. Küratör Beatriz Colomina ve Mark Wigley, 2011 yılında Boğaz’ın altından geçen yeni bir metro tüneli kazısı sırasında Yenikapı’da bulunan ayak izlerinin “Bienalin belki de en heyecan verici parçaları” olduğunu düşünüyorlar. Fotoğraf: Sahir Ugur Eren

9. Jesse Liam McCormick ve Nadir Giulio Puccinelli-Sannini’den ‘Kafa’

Columbia Üniversitesi mezunları Jesse Liam McCormick ve Nadir Giulio Puccinelli-Sannini, 1200 MRI scan’lerini bir kitapta bir araya getirerek insan beyninin mükemmelliğini gözler önüne seriyor. Okuyucular, beyindeki tüm bölümleri detaylarıyla incelemeye davet ediliyor. Fotoğraf: Sahir Ugur Eren

10. Ali Kazma’dan ‘Safe’

Ali Kazma’nın filmi ‘Safe’ ziyaretçileri Norveç’teki Svalbard Global Seed Vault’a (Svalbard Küresel Tohum Deposu) götürüyor. Tohumlar, burada olası bir küresel facia sonrasında kullanılmak üzere saklanıyor. “Fazla üretim ve tüketim döngüsüyle dünyanın ekolojik dengesini bozan insan aynı zamanda kendisi için “modern bir ‘Nuh’un Gemisi’” yapmayı da ihmal etmiyor” diyor Kazma buradaki ironiye dikkat çekerek. Fotoğraf: Sahir Ugur Eren


 


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :