Tasarımı Foster+Partners’a ait olan Bağdat Caddesi'ndeki yeni Apple mağazasının ilk etkinliğinin ilk sanatçıları olan PiknikWorks, açılışta gerçekleştirdikleri dijital çizim performansının hikayesini anlattılar.
Apple Bağdat Caddesi Ekim ayında açıldı ve açılışında İstanbul’a özel bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Bunlardan biri, Atölye ile birlikte organize edilen 'Today at Apple' etkinlik serisiydi. Açılış gününün ilk konukları ise "More Than I Want to Know About I" isimli çalışmaları ile PiknikWorks oldu. Haberimizde hem PiknikWorks'ün gerçekleştirdiği etkinliği hem de mekanının tasarımına ait detayları okuyabilirsiniz:
"Today at Apple Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen bir etkinlik serisi"
Apple'ın Atölye ile birlikte düzenlediği Apple Bağdat Caddesi'nin açılış gününde gerçekleşen Today at Apple etkinlik serisinin ilkinde yaptığımız çalışmanın adı "More Than I Want to Know About I" ya da "Kendi Hakkımda Bilmek İstediklerimden Fazlası" idi.
Katılımcı bir çizim üreterek orada bulunan onlarca kişiyle bir tür diyalog kurmaya ve bu diyalogun görsel ürününü ortaya çıkarmaya çalıştık. İrdelediğimiz konu ise, özellikle son yirmi sene içerisinde hayatımıza son viteste giren teknolojik ekipmanlar; bunların bireysel ve toplumsal bilinç dışımıza etkisiydi.
'Today at Apple' bildiğimiz kadarıyla, Apple'ın dünyanın dört bir yanındaki şubelerinde sıklıkla düzenlediği, yaratıcı ve üretken enerjiyi şehirdeki diğer insanlarla paylaşmayı amaçlayan sürekli bir etkinlik serisi. Türkiye'de ilk kez gerçekleşti.
"Today at Apple'da katılımcı bir yöntemle, birlikte çizim yaptık"
Piknik'in üretimlerinde çizim olgusu üzerinde yaptığımız meditasyon çok önemli. Farklı mecralardaki üretimlerimizi bir nevi tutkal gibi bağladığını söyleyebiliriz. Onu düşünmek, tartışmak, anlamak, hayal etmek, konuşmak ve diğer bir sürü şeyin aracı olarak kullanmaya çalışıyoruz. 'Today at Apple'da katılımcı bir yöntemle, birlikte çizim yaparak, bu çok yönlü aracın geniş bir kitle ile diyalog kurma potansiyelini denemek istedik. Öncelikle, yeni mağazanın etkinlik bölümündeki zemin kaplamalarının üzerine piknik rengi bir bant ile çeşitli çizgiler çektik. Oyun alanını tanımladık. Alanın içine mağazada bulunan oturakları belli bir mesafe ve düzen ile yerleştirerek oyun mekanını oluşturduk. Alana dağılmış on adet oturağın üzerine katılımcıların çizim yapabileceği tabletleri yerleştirdik. Hemen oyun alanının karşısında genişçe enli bir ekran yer alıyor. O an, birlikte ve eşzamanlı olarak, çizerek kurduğumuz diyalog bu geniş ekranda görünür oluyor.
"Oyun şöyle"; bu toplu çizim diyalogunda biz, Piknik ekibinin rolleri var. Manipulatör, Spekülatör, vb. detayına girmeyelim, isimleri kendini açıklıyor. Katılımcılara diyalog başlatıcı sorular soruyor veya kışkırtıcı çizimler yapıyoruz. Çizim alanına onlar da ekliyor, çıkarıyor, soruyor, yazıyor, çiziyorlar. Katılımcılar çok aktif bir katılım gösterdi ve çizimi yaptığımız iki saat boyunca aralıklarla değiştiler. Böylelikle onlarca kişinin çizerek ve yazarak kurduğu bir diyalog ortaya çıktı. İşi planlarken ortaya çıkacak sonuç ürüne dair özellikle çok fazla öngörüde bulunmamaya çalıştık. Sadece diyalogu kolaylaştıracak ve okunaklı kılacak unsurları planladık. Piknik rengini ve çizgi kalınlıklarını ayarladık. Basit kuralları koyduk ve sorular belirledik. Ortaya formsuz, herhangi bir yerinden girip, herhangi bir yerinden çıkılabilecek, kimin baktığına ve okuduğuna göre farklı anlamlar çıkarılabilecek bir toplu diyaloğun, 'hypertext' minvalinde grafik dökümü çıktı. Sorular biraz popüler eksende dolansa da, çağımız insanın teknoloji ile ilişkisine dair birtakım örtük bilgilerin ortaya çıktığı dahi söylenebilir. Yapması, katılması, çizmesi ve diyaloğun oluşumunu izlemesi keyifliydi. Katılanların yaratıcı bir enerji ve üzerine düşünmesi mühim sorularla oyundan ayrıldığına inanıyoruz. Büyük bir bakıma bu istediğimiz sonuçtu.
Apple’ın Türkiye’deki ilk etkinliğinde yer almak çok hoş bir duyguydu. Apple ve Atölye ekiplerine, bizi davet ettikleri, çalışması çok kolay ve keyifli işbirlikleri için teşekkür ederiz.
Bağdat Caddesi'nde Yer Alan Apple Mağazası'nın Tasarımı Hakkında
Yeni mağaza, şehrin kalbinde yeni bir yaratıcılık vahası yaratmayı amaçlıyor. İstanbul'un en canlı alışveriş noktalarından biri olan mağaza, ağaçlarla çevrili caddede, dünyanın her yerinden ziyaretçi çekiyor. Tekil bir yapı olarak tasarlanan şeffaf mağaza halka açık bir meydan sunuyor. Foster + Partners, binayı "sade ve uyumlu bir form oluşturmak için mekana ve benzersiz çevre koşullarına yanıt vermek" için tasarladıklarını belirtiyor.
Tasarımda, kolonsuz bir iç hacim yaratmak üzere strüktür tüm yapı enini kapsayacak şekilde kurgulanıp yapı uzunluğu boyunca da görsel bağlantı vurgulanıyor. Foster + Partners’dan Stefan Behling, "İstanbul'un enerjisini ve canlılığını seviyorum. Apple Bağdat Caddesi, şehrin enerjisinin keyfini çıkarabileceğiniz bir huzur adası oluşturan sakin, yeşil bir vaha" diyor.
Yapı, ana cadde seviyesinde, üzerindeki yüzer çatısı ile basit, tek katlı bir hacim olarak görünüyor. Kaldırımla aynı taş işçiliği kullanılan yapıda ön avlu boyunca özenle tasarlanmış basamaklar ve eğim mağaza girişine doğru yumuşak bir geçiş sağlıyor.
Arazideki 4,8 metrelik eğim, mağazanın iki kata yayılmasına izin verirken ziyaretçiler binaya üst kat seviyesinden giriyor; bu da çift yükseklikte geniş bir hacmi yaratıyor. Üst katta yer alan teşhir alanı, bahçe seviyesine inen büyük bir merdivenle aşağıdaki Forum alanına bağlanıyor.
Alt kottaki ağaçlarla dolu büyük cep parkı, insanları mağazanın içine çekiyor ve ziyaretçilerin ağaçların gölgesi altında dinlenmeleri için doğal bir sığınak sağlıyor. Bahçede yerel traverten taştan yapılmış bir yağmurluk cephesi, yemyeşil peyzaja hoş bir kontrast sağlıyor. Cephede 9,7 metreye ulaşan cam perde, iç ve dış arasındaki sınırları bulanıklaştırıyor. İki büyük çatı penceresi ile iç mekan doğal ışıkla yıkanırken doğal havalandırmaya da izin veriyor.
Mağaza haberi worldarchitecture’dan çevrilerek derlenmiştir. Fotoğraflar: Foster + Partners