Avcı Architects, uluslararası arenada mimari tasarımlarını gerçekleştirdiği kültür yapıları ve The Circle bünyesinde hayata geçen performans ve atölye çalışmalarının yanısıra firmanın Kurucu Ortağı Mimar Sanja Jurca Avcı liderliğinde, Londra, Ljubljana, Dublin ve İstanbul gibi birçok dünya kentinde, mimarlık ve sanat disiplinleri arasında bağ kuran müze, sergi ve sahne tasarımlarına imza atıyor.
Kongo Cumhuriyeti’nin başkenti Brazzaville’deki Kintele Kongre Merkezi’nden İstanbul’daki Avrasya Tüneli Müzesi’ne bugüne kadar dünyanın farklı coğrafyalarında, birbirinden çok farklı ölçeklerde kültür yapılarına imza atan Avcı Architects kültür ve sanat sahalarındaki üretimlerini yalnız mimari projelerle sınırlı tutmuyor. The Circle’da mimarlık, kültür ve sanat alanlarında üretim yapan farklı aktörleri bir araya getirdiği atölyeler, sergiler, araştırmalar, okumalar ve söyleşiler aracılığı ile mimarlığın diğer disiplinlerle olan etkileşimlerini araştıran Avcı Architects, bir yandan da firmanın kurucu ortağı Mimar Sanja Jurca Avcı liderliğinde Londra, Ljubljana, Dublin ve İstanbul gibi dünya şehirlerinde müze sergi ve sahne tasarımları yapıyor.
Mekansal hikaye anlatımı açısından renk, biçim, malzeme ve ışığı dengeleme becerisiyle tiyatro sahnesi, müze ya da sergi tasarımlarında netliği ve anlaşılırlığı yakalayan Mimar Sanja Jurca Avcı’nın İstanbul’da konumlanan Ülker Çocuk Sanat Atölyesi ve Avrasya Tüneli Müzesi’ne ek olarak tasarladığı güncel sergiler arasında Ljubljana Kalesi’nde yer alan “Ortaçağ Silahları”, “Geçmişin Heybetli Muhafızları”, Slovenya Etnografya Müzesi’nde yer alan “Uzak Dünyaların Yansımaları” ve Slovenya Tiyatro Enstitüsü’nde yer alan “Tiyatronun İzini Sürmek” başta geliyor. Avcı, her bir çalışmasında “malzemeyi taramak” diye ifade ettiği araştırmaya dayalı bir sürecin ardından tüm öğelerin dengeli bir biçimde ve doğru mesajlarla sergilendiği en iyi sonuca ulaşabilmek için uzun soluklu bir çalışma ortaya koyuyor.
Ziyaretçilere eşlik eden hayali monologlar...
Slovenya’nın başkenti Ljubljana’nın en ilgi çekici yapılarından biri olan Ljubljana Kalesi bu yıl Mayıs – Aralık 2019 tarihleri arasında Sanja Jurca Avcı’nın tasarımını üstlendiği “Geçmişin Heybetli Muhafızları” adlı sergiye ev sahipliği yapıyor. Slovenya’daki 5 kalenin, tarihçelerinin, bu kalelerde yaşayan kişilerin ve hikayelerinin “kale üniteleri” içinde sunulduğu sergide, ziyaretçiler kulaklık aracılığıyla bu kişilerin hayali monologlarını dinleyebiliyorlar. Görsel zenginliğe ve çok katmanlı içerik yapısına sahip olan sergide, kalelerin bugünkü halini gösteren ışıklı panolar hikayeyi tamamlarken, tarihsel görüntüler sergi boyunca ziyaretçilere eşlik ediyor. Slovenya’daki yüzden fazla kaleyi gösteren yatay bir grafik çizelgede, kale tuvaletinde bulunan bir hazineden ziyaretçilerin giyebildikleri zincirli bir zırha kadar bazı interaktif birimleri konumlandıran Avcı, ziyaretçileri Ljubljana Kalesi’nin tarihi boyunca interaktif bir yürüyüşe çıkarıyor. Giriş merdivenlerinin alt tarafında çocuklar için konumlandırılan minyatür kale ise her deliğinde küçük ziyaretçiler için bir sır saklıyor.
Ortaçağ Silahları
Sanja Jurca Avcı’nın tasarladığı bir diğer sergi olan “Ortaçağ Silahları” ise Ljubljana Kalesi’nin bir zamanlar zindan olarak kullanılan alanında, Ortaçağ savunma silahlarını ziyaretçilerle buluşturuyor. Kendi etrafında dönen bir şövalye zırhının kalenin bahçesinden görülebilecek şekilde yerleştirildiği sergi alanına giren ziyaretçiler, özenle tasarlanmış silahların (mızraklar, silahlar, tatar yayları, yaylar ve oklar) bulunduğu vitrinlerle karşılaşıyorlar.
Uzak Dünyaların Yansımaları
Sanja Jurca Avcı, Slovenya Etnografya Müzesi’nde yer alan “Uzak Dünyaların Yansımaları” sergisinde ise seyircilere, sergilenen nesneleri yaratan dünyaları hem bilinç, hem de bilinçaltı düzeyinde tanıtmayı seçmiş. Bu amaçla zeminden tavana kadar uzanan büyük fotoğraflar, renkler ve modeller kullanılmış. Afrika, Güney ve Kuzey Amerika, Çin, Endonezya, Polinezya ve Avusturalya’ya ayrılmış bölümlerden oluşan sergide yer alan nesneler kendi bağlamları içinde veya kullanılış biçimleriyle sunulmuş.
Gökyüzü altında tiyatronun izini sürmek
Slovenya’da tiyatronun kökenlerini ortaya koyan “Tiyatronun İzini Sürmek” sergisi de Sanja Jurca Avcı’nın titizlikle gerçekleştirdiği çalışmalarından biri. Slovenya Tiyatro Enstitüsü’nde bulunan bu kalıcı serginin en zor tarafını, “Büyük ölçüde kağıt üstünde olan malzemelere hayat vermek ve bunları uzama tercüme etmek” olarak tarif eden Avcı, mekanın giriş bölümünde oyunları ve “gökyüzü altında” sahnelenen başlangıç dönem eserlerini sunarken, ana bölümde Slovenya’da 18. yüzyıldan itibaren yapılan tiyatro binalarını ele almış.
Bir inşanın hikayesi – Avrasya Tüneli Müzesi
Sanja Jurca Avcı’nın İstanbul’da da imza attığı birçok müze, sergi ve sanat atölyesi tasarımı bulunuyor. Avrasya Tüneli’nin hikayesinin basit ve açık bir biçimde anlatılmasını hedefleyen Avcı Architects tasarımı Avrasya Tüneli Müzesi ve kapsamında yer alan sergileme çalışmaları da bunlardan biri. Asya yakasında, Avrasya Tüneli Kontrol Binası’nın giriş holünde bulunan müze, 80 metrekarelik bir alana yayılıyor. Sergide Avrasya Tüneli’nin hikayesi anlatılırken, tünele neden ihtiyaç duyulduğu, nasıl inşa edildiği, inşayı mümkün kılan makinenin sistemi ve bunu mümkün kılan insanlar ana başlığında dört temel konuyu inceleyen sergide hikaye en çağdaş dijital haritalandırma teknolojisi ile anlatılıyor.
Ülker Çocuk Sanat Atölyesi
Art International kapsamında Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen Ülker Çocuk Sanat Atölyesi ise çocukların sanat deneyimini artırmaya yönelik bir mekan tasarlamak, uygulamada geri dönüşümlü malzemelerin kullanılması ve sergi kullanımının hızlı, hafif ve basit olması gibi kriterlerle tasarlanmış. Basit ve birbiriyle uyumlu renk ve malzemelere sahip sergide; kaleden mağaraya, mağaza ve oturma yerlerine kadar çeşitli öğeler oluşturulabilecek kutular, özel bir eğlence unsuru olan bir modül olarak çocuklara sunulmuş.