Kalebodur, SALT Araştırma bünyesindeki Mimarlık ve Tasarım Arşivi çalışmalarına desteğini sürdürüyor. Çalışmalar bu yıl, 1960’lardan bu yana mimarlık ve edebiyat alanlarında üretim yapan, mimarlığa çok boyutlu katkılarıyla mesleğin gelişimine aracılık eden Cengiz Bektaş’ın arşivine odaklanıyor. 'Anlatıcı Bir Mimar Olarak Cengiz Bektaş' başlıklı program, gelecek Ekim ayında başlayacak.
üstte: Etimesgut Camii, Ankara (1965), Mimar: Cengiz Bektaş
Türkiye’de yapılı çevre ve tasarım konularında araştırmalar yürüten ve programlar düzenleyen SALT, söz konusu çalışmaları 2012’den bu yana Kalebodur’un katkısıyla çeşitlendiriyor. Mimarlık tarihinde yeni bakış açıları ve inceleme alanları tanımlayan sergilerle başlayan işbirliği, Kalebodur’un 2015’te SALT Araştırma Mimarlık ve Tasarım Arşivi’nin kurumsal destekçisi olmasıyla ileri bir boyuta taşındı.
SALT Galata’da gerçekleştirilen Modernin İcrası: ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ, 1946-1977 (2012), Yerelde Modernler (2013) ve YAZLIK: Şehirlinin Kolonisi (2014) sergilerini takiben, geçen yıl SALT Araştırma’ya katılan Altuğ-Behruz Çinici Arşivi üç bölümlük bir konferans serisiyle kamuya açıldı. İçeriğin genişletilmesine olanak tanıyan destek 2016’da da sürdürülecek.
SALT Araştırma Mimarlık ve Tasarım Arşivi çalışmaları bu yıl, 1960’lardan bu yana mimarlık ve edebiyat alanlarında üretim yapan, mimarlığa çok boyutlu katkılarıyla mesleğin gelişimine aracılık eden Cengiz Bektaş’ın arşivine odaklanıyor. Fotoğraf ağırlıklı bir bölümü geçen Ocak ayında SALT Araştırma’da erişime açılan arşiv, Bektaş’ın izniyle kapsamlı mimari çizim dosyalarını da içerek şekilde sınıflandırılarak sayısallaştırılacak ve kataloglanacak. Bektaş Mimarlık İşliği’ndeki ön çalışmanın ardından, SALT Araştırma’da yürütülecek projenin 2017 yılı sonunda tamamlanması bekleniyor.
Bu arşivde öncelik araştırmanın...
Yeni projenin SALT Galata'daki tanıtım toplantısında konuşan Kale Yapı Ürünleri Grubu Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Derya Ercan, Kalebodur olarak mimarlık ve tasarım kültürüne yönelik sosyal sorumluluk projelerinden bahsetti; SALT Araştırma bünyesindeki Mimarlık ve Tasarım Arşivi'nin bu projeler içindeki önemine vurgu yaptı.
Derya Ercan, Vasıf Kortun
SALT Araştırma ve Programlar Direktörü Vasıf Kortun, bizzat araştırmanın kendisini yani işin görünmeyen yüzünü destekleyen Kalebodur'a dördüncü yıla ulaşan işbirliği için teşekkür etti. Kortun, Mimarlık ve Tasarım Arşivi'nde işe araştırma ile başladıklarına, tasniflemenin ikinci planda olduğuna, yani bunun sadece bir arşivleme hizmeti olmadığına dikkat çekti. Türkiye'nin 20. yüzyılda oluşturduğu zenginliğin göz ardı edilmemesi gerektiğini söyleyen Kortun, katmanlı okumaların ve coğrafyayı temel alan kültür çalışmalarının önemine değindi.
"Ben hep Denizliliyim, mimarlığım da öyle..."
Açılış konuşmalarının ardından Cengiz Bektaş, projenin araştırmacıları Işıl Uçman Altınışık ve Burak Altınışık'ın sorularını yanıtladı. Sohbet, Bektaş'ın doğumundan 1944 yılına kadar Denizli'de geçirdiği döneme dair gözlemleri ile başladı. 15 yaşından beri Anadolu'nun her yerini dolaştığını belirten Bektaş, ilkokuldan sonra eğitim için geldiği İstanbul'la ilgili düşüncelerini ise şöyle dile getirdi: "İstanbul başka bir kent ve siz de ister istemez başka olmak zorunda kalıyorsunuz. Ama ben hep Denizliliyim. Mimarlığım da hep öyle..."
Işıl Uçman Altınışık, Cengiz Bektaş, Burak Altınışık
"İnsan bedeni çizmeden mimarlık yapılmaz"
Hem İstanbul Teknik Üniversitesi'ni hem de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ni kazanmış olmasına rağmen Akademi'yi tercih ettiğini belirten Cengiz Bektaş, "Mimarlığın diğer sanatlarla birlikte olması gerektiğini düşünüyorum. İnsan bedeni çizmeden mimarlık yapılmaz" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Sabahattin Eyüboğlu'ndan sanat tarihi dersi almış olanlar, daha iyi mimarlardır. Ben de hiçbir dersini kaçırmadım".
Bektaş konuşmasında, Osmanlı mimarisi diye Selçuklu mimarisinin örnek alınmasından da dem vurdu: "Selçuklu mimarisi duvar mimarisidir, erkeksidir. Osmanlı mimarisi ise apaçıktır; ne kullandığınız ortadadır."
"Dünyaya tek gözle bakamazsınız"
Sıkça kullandığı 'petekgöz' ifadesinden de bahseden Cengiz Bektaş, "Dünyaya tek gözle bakamazsınız, arı gibi birçok gözünüz olacak. Bir mimar bütün gözleri, kapıları açmayı bilse, Anadolu'da görecek o kadar şey var ki..."
"Mimarlık neolotikten beri usta-çırak ilişkisi içinde gelişmiştir" diyen usta mimar, Bektaş Mimarlık İşliği'ne dair bilgiler paylaşırken, bir mimarın diğer bir mimara hiçbir zaman tepeden bakmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.
"Kendi insanınızı mutlu etmek için çalışacaksınız"
Popüler bir kavram haline gelen ekolojik mimarlığa da atıfta bulunan Bektaş, "Bir yerde bir yapı yapıyorsam, hep orada bir yer tutup, oranın malzemesi ile yaptım. Denizli'deki 38 m2'lik evimi hiç zehirli malzeme kullanmadan inşa ettim. Bugün zehirli malzeme kullanmadan yapı yapan var mı? Önemli olan dergide proje basmak değil, kendi insanınızı mutlu etmek için çalışacaksınız."
* * *
Çinici Arşivi'nin tamamına internet erişilebiliyor
SALT Araştırma, 2011’den bu yana, 1960 sonrası görsel pratikler, yapılı çevre, tasarım, şehircilik, sosyal ve ekonomik tarih alanlarında iki milyondan fazla belgeyi çevrimiçi erişime açtı. Türkiye’de mimarlık ve tasarım uygulamaları bağlamında oluşturulan bölümde; Ali Saim Ülgen, Altuğ-Behruz Çinici, Azmi-Bediz Koz, Cengiz Bektaş, Harika-Kemali Söylemezoğlu, Hayati Tabanlıoğlu, Peykan-Yaşar Dalbaşar, Sadi Öziş ve Kare Metal ile Utarit İzgi arşivlerinin yanı sıra, Rahmi M. Koç Arşivi ortaklığında hazırlanan Sedad Hakkı Eldem Arşivi bulunuyor. Altuğ ve Behruz Çinici’nin yapılarına dair çizim, fotoğraf, kitap, rapor ve yazışmaları içeren 10 binin üzerinde belge, Kalebodur’un 2015’teki desteğiyle SALT Araştırma bünyesine katıldı. Sayısallaştırma ve kataloglama çalışmaları tamamlanan arşiv, Mayıs 2016’da saltresearch.org adresinde erişime açıldı.
Sırada Bektaş Mimarlık İşliği var
Cengiz Bektaş’ın Türkiye mimarlığındaki konumunun değerlendirilmesi amacıyla üç araştırmacı projeye davet edildi. Mimar ve akademisyen Işıl Uçman Altınışık ve Burak Altınışık’ın, kültür sosyolojisi alanında çalışan Erhan Berat Fındıklı danışmanlığında yapacağı araştırmanın bulguları, gelecek sonbaharda Denizli ve İstanbul’da düzenlenecek kamu programlarında tartışmaya açılacak.
Kalebodur’un desteklediği, SALT Araştırma Mimarlık ve Tasarım Arşivi çalışmaları kapsamında hazırlanan 'Anlatıcı Bir Mimar Olarak Cengiz Bektaş' başlıklı program, gelecek Ekim ayında başlayacak. Program, bir dizi araştırma, derleme, makale yazımı ve haritalama etkinliğinin yanı sıra, konuyla ilgili isimlerin katılacağı değerlendirme toplantılarından oluşuyor.
Türk Dil Kurumu, Ankara (1972), Bektaş Mimarlık İşliği
Güre Devremülk Oteli, Balıkesir (1998), Bektaş Mimarlık İşliği
Bergama Cumhuriyet Meydanı Alanı, İzmir (1993), Bektaş Mimarlık İşliği
İş Merkezi ve Gökdelen, Mersin (1985), Bektaş Mimarlık İşliği
Programın ilk değerlendirme toplantısında, Bektaş’ın yoğun olarak çalıştığı Denizli’deki yapılar, işveren ve mimar ilişkisi bağlamında incelenecek. Toplantı, Bektaş ve ilgili işverenlerin katılımıyla Denizli’de, 3-7 Ekim tarihlerindeki Mimarlık Haftası paralelinde gerçekleştirilecek.
Aralık ayında İstanbul’da yapılacak toplantıda, Bektaş Mimarlık İşliği’nde uygulanan özyönetim modeli ve döneminin ürünleri değerlendirilecek. İstanbul’daki bir diğer etkinlikte ise, arşivler ve yayınların ışığında Türkiye’de mimari kuramın yeri tartışılacak.
Etimesgut Camii, Ankara (1965), Mimar: Cengiz Bektaş
Araştırmacıların projeye dair kaleme aldıkları metin şöyle:
Anlatıcı Bir Mimar Olarak Cengiz Bektaş
Konut, sanayi, ticari, turizm ve kamu yapılarıyla çevre düzenlemeleri gibi birçok mimari projesi bulunan Cengiz Bektaş, şiir ve deneme türlerinde eserlerle eğitim ve araştırmaya yönelik kapsamlı yazılar kaleme almış; çalışmalarıyla kitap, makale ve söyleşilere konu olmuş bir mimardır. Kendisini bazen ozan-mimar-yazar, bazen de yüksek mühendis-mimar olarak tanımlar. Bektaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin modernleşme güzergâhını izcilikten mimarlığa uzanan faaliyet alanları boyunca katederken sanat tarihi, arkeoloji, sosyoloji, edebiyat disiplinlerinin mimarlıkla kesiştiği bir söylem alanı oluşturur. Anadoluluk, hümanizm ve Osmanlı öncesinin çoğul tarihine bağla(n)ma çabalarıyla karakterize bir “anlatıcı mimar” olarak üretim yapar.