CM Mimarlık Kurucusu Cem Sorguç, Renkli Dyologlar’a Anlattı

DYO’nun, Aura İstanbul işbirliği ile renklerin psikolojik etkileri, mimari ve kentsel tasarımdaki yerine yönelik sorularına, Türkiye'nin önde gelen 12 mimarıyla yanıt aradığı Renkli DYOloglar'ın konuklarından biri de CM Mimarlık’ın kurucusu olan Cem Sorguç oldu.

‘Renk ile form yarışır mı?’ sorusuna yanıt veren Sorguç, “Farklı şeyler aslında, çakışmaz. Çünkü formda üçüncü boyutta bahsediyoruz. Renk ise bizim daha çok iki boyutta kullandığımız bir şey. Daha doğrusu ikinci boyutta kıymetli. Ama formun içinde, çünkü hem ışık hem de yön itibarıyla renk değişkenlik içeriyor. Dolayısıyla, çok farklı şeyler de bu formun içinde. Formu kuvvetlendirmek açısından, bence çatışmasından çok birlikteliğinden bahsedebiliriz. Yani iyi giderse iyi bir ilişkisi olursa, birbirlerine faydası olur diyebilirim” dedi.

‘Renkle Işığı Ayırmıyorum’
Mimar Cem Sorguç, rengin ilk başta tasarım unsuru olarak ortaya çıkmasının nadir olduğuna da işaret ederek şu tespitlerde bulundu: “Dolayısıyla bir duvar yapalım o duvarın rengi şöyle olsun kabulü ile bir tasarım sürecine başlamıyoruz. Bunun yanlış olduğunu söylemiyorum fakat bizim tasarım sürecimiz alışkanlığımız ya da benim tasarıma bakışım böyle değil. Bir şekilde başka bir evre içinde form ve renk bir araya geliyor. Aslında renkle ışığı birbirinden ayırmıyorum ben. Dolayısıyla ışık ve gölge aynı şey. Bir ışığın gündönümü içindeki değişkenliği de bir renk içeriyor. Gölgenin de sertliği kontörü ve benzeri şeyler de aslında var olan rengin mevcut olan rengin, ne kadar nötr olursa olsun, renk kabulü içinde olsa da olmasa da, zaten başka bir renk olarak geri dönüyor ve devamlılığı var.”