Deren Uysal Architecture, Naim Süleymanoğlu'nun Mezar Tasarımı ile Birincilik Ödülü Aldı

mimarizm.com / 15 Aralık 2020
Deren Uysal Architecture, İstanbul'un Mezarları Tasarım Yarışması'nda Naim Süleymanoğlu'nun mezar tasarımı ile birincilik ödülü almaya hak kazandı. Ekip, tasarımın çıkış noktasını ve proje ayrıntılarını anlattı.

Yarışmaya katılmadaki amacınız ne idi?

Yaşamları boyunca farklı alanlarda, farklı zamanlarda yaptıkları, ürettikleri ile hepimizin hayatlarına dokunan birbirinden değerli isimlerin hatırasını yaşatmak için katkı koymak adına duyduğumuz heyecan ile yarışmaya katılmak istedik. Geçmişin, bugünün ve geleceğin aynı anda buluştuğu bu önemli konuda, tüm değerlerimizin aslında her zaman yanımızda olduklarını ve hepimize ne kadar etki ettiklerini naçizane gösterme amacıyla çalışmaya ve düşünmeye başladık.

Naim Süleymanoğlu'nu seçme sebebinizi anlatır mısınız?

Tüm merhum ve merhumeler çok değerli ve saygı duyduğumuz insanlardı, açıkçası isimler arasında seçim yaparken biz de herkes gibi zorlandık. Naim Süleymanoğlu’nun başarıları ile sadece bizim değil tüm dünyanın takdir ettiği, çok önemli bir sporcu olması bile seçim yapmamız için yeterli bir sebepti. Fakat sporcu olmanın ötesinde haksızlığa uğrayan, zor durumda kalan insanların sesi olmak adına üstlendiği sorumluluklarla, büyük gayretler içinde geçen hayat hikayesi bizi çok etkiledi. Biz de ebedi istirahatinde ona duyduğumuz saygıyı göstermek ve teşekkür etmek istedik.

Tasarımı yaparken temel aldığınız, öne çıkarmak istediğiniz unsur ne idi?

Naim Süleymanoğlu, yaşamı boyunca katıldığı müsabakalarda çalışkanlığı ve azmi sayesinde her defasında daha zor olanı başardığı yükselen kariyeriyle, hepimizin gıpta ettiği çok önemli bir isim. Her türlü adaletsizlik ve baskıya karşı, tüm bu başarılarının getirdiği görünürlüğünü, büyük bir alçak gönüllülük göstererek, zor durumda olan insanların sesini duyurmak için bir fırsat olarak da görmüştür. Maddi ve manevi anlamda kaldırdığı yüklerle mücadele içinde geçen hayatı sonrasında ebedi huzura erdiği yerde tüm yüklerinden kurtulması ve ebedi huzura kavuşması hissiyle, “tüy kadar hafif bir hatıra” oluşturma isteği tasarımın çıkış noktasını oluşturdu. Biz de bu doğrultuda Naim’in hatırasını, dayanıklılığını ve tüm güçlü yanlarını sembolize eden, fakat ne üzerine düşen bir yağmur damlasının ne de bırakılan bir çiçeğin ona yük getirmeyeceği, geri çekilmiş yumuşak bir topoğrafyanın üzerine konumlandırılmış ve merkezinden dört yöne doğru eğimli olarak kurgulanmış ince çelik levha bir yüzeyle somutlaştırmayı hedefledik.

*

Künye

Ekip Üyeleri

Ekip Temsilcisi, Mimar: Deren Uysal, Yüksek Mimar (DEÜ, İst. Bilgi Üni.)
Mimar ve Şehir Plancısı: Selen Özdoğan, Mimar ve Şehir Plancısı (İYTE, TU Wien)
Mimar: Dilara Yılmaz, Mimar (Kocaeli Üni.)

Yardımcı

Mimarlık Öğrencisi: Banı Başyurt (Yaşar Üni.)

Danışmanlar

Mimar: Levent Tanju Uysal, Mimar (İ.D.G.S.A / MSGSÜ)

Proje Ofisi: Deren Uysal Architecture
Proje Yeri: İstanbul - Edirnekapı
Proje Tipi: Anıt / Simge Yapı

Proje Raporu

Haltere 1977’de dokuz yaşındayken başlayan Naim’in hayatı başarı ve rekorlarla doludur. Kariyeri boyunca üç Olimpiyat Altın madalyası, yedi Dünya Şampiyonluğu ve altı Avrupa Şampiyonluğu vardır. Tam 46 kere dünya rekoru kırmıştır. Hayatı olimpiyatlarla geçen Naim’in asıl mücadelesi; ülkesinde Türklere yapılan zorbalıkları tüm dünyaya duyurmaktı. Bu sebeple Türkiye’ye sığınmıştır ve ülkesinde yaşananları tüm dünyaya duyurmak için verdiği mücadele başlamıştır. Başarılı birçok sporcu da bulunan azim, hırs, mücadele hissini Naim’de besleyen en önemli etken doğduğu yerde kimliğini kaybetmekten olan, işkence ve zulüm gören Türkler olmuştur. Onlar için verdiği mücadeleyi şöyle anlatmıştır: "Eviniz, işiniz, hatta sevdiklerinizi kaybedebilirsiniz ama bir insanın hayatında kaybedebileceği en son şey kimliğidir. Bulgaristan'da yaşayan iki milyon Türk'ün isimleri değiştirildi. İşkence, zulüm gördüler. Bizim tek isteğimiz, evrensel insan haklarından, her bir dünya vatandaşı gibi faydalanalım. Doğduğumuz topraklarda, sahip olduğumuz kimliğimizle özgürce yaşamaktır. Bulgaristan Komünist Partisi bunu sağlayamıyorsa, o yerlerde yaşayan halkımızın, Anavatan'a Türkiye topraklarına dönmesine izin versin. Ben Naim Süleymanoğlu, bugün ve bundan sonra kırdığım her rekorun ardından, kazandığım her madalyanın peşinden, özgürlük, özgürlük diye haykıracağım. Bunu sadece zulme uğramış Türk halkı için değil, insan hakları elinden alınmış her insan için..."

Yaklaşıma Dair

Naim Süleymanoğlu’nu küçük yaşta fark edilen haltere olan yeteneğiyle kazandığı büyük başarılar yıllar içinde sadece ağırlık kaldırmaya değil kimlik ve özgürlük savaşı vermeye dönmüştür. Artık omzundaki bütün yükleri atmış ve hafifleyerek ebedi huzura ermiştir. Yumuşak zeminle oluşturulmuş altlık üzerine konumlanan çelik metal levha eğimli olacak şekilde yerleştirilmiştir. Böylece su ve çiçeğin bile üzerine ağırlık yapmaması planlanmıştır. Naim Süleymanoğlu için ömrü boyunca azimle mücadele etmiş olmasına ithafen, tüy kadar hafif bir hatıra...

Jüri Yorumu

“Naim SÜLEYMANOĞLU

254 Sıra Numaralı Proje - 1. ÖDÜL

Naim Süleymanoğlu sadece sportif başarılarıyla değil aynı zamanda zulüm, baskı ve adaletsizliğe karşı verdiği mücadele ile hatırlanmaktadır. Müsabaka esnasında tüm zihinsel ve fiziksel gücü ile ağırlıklar altına girmiş, yaşamı boyunca ise otorite altında baskı gören ve sesleri duyulmayan binlerce insanın isyanını büyük bir sorumlulukla omuzlarında taşımıştır. Tüm hayatını bu “ağırlık” altında geçirmiş mezar sahibinin ebedi istirahatgâhının tasarımının “hafiflik” üzerine kurulmuş olması, jüri tarafından takdir edilmiştir. Tasarım, çevresi ile kurduğu ilişki, genel tasarım dilinin bütünlüğü ve yalınlığı, önerilen malzeme ve yapı tekniklerinin mezar sahibinin kimliği ve hatırası ile derin bir kavramsal bağ kurması sebebi ile ödüle değer bulunmuştur.”


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :