Avcı Architects’in, yerel çözüm ortaklığında Softroom ile beraber tasarladığı İstanbul Havalimanı’nda yer alan Türk Hava Yolları İç ve Dış Hatlar Özel Yolcu Salonları, bir kilometreyi aşan uzunluğuyla dünyanın en uzun parametrik iç mekan formlarından biri olarak yaratılmış.
Avcı Architects’in yerel çözüm ortaklığı ile Softroom ile beraber tasarladığı İstanbul Havalimanı Türk Hava Yolları İç ve Dış Hatlar Özel Yolcu Salonları, İstanbul Havalimanı’nda birbirine bağlanarak oluşan 19.000 metrekarelik özel yolcu salonunu kapsıyor.
İstanbul Havalimanı Türk Hava Yolları İç ve Dış Hatlar Özel Yolcu Salonları projesi, Türk Hava Yolları’nın yeni görsel kimlik felsefesi “flow/akış” temasının yeni havalimanı içerisinde mekansallaştırılması amacıyla açılan uluslararası bir tasarım yarışmasının Softroom tarafından kazanılmasıyla doğdu. Proje bünyesinde yer alan ve bir kilometreyi aşan uzunluğu ile dünyanın en uzun parametrik iç mekan formlarından biri olarak yaratılan ve ilhamını İstanbul’dan alan “The Flow Wall”, altı yeni özel yolcu salonunu birleştiren dalga formu ile görsel bir imza tanımlayarak farklı yolcu ihtiyaçlarını karşılayacak bir alan bütünlüğü oluşturuyor.
Duvar, görsel kimlik felsefesiyle bütünleşen imgesel değerinin ötesinde, bir dizi yolcu salonunu birbirine bağlayan düzenleyici rol üstlenerek kesintisiz bir dolaşım güzergahı yaratıyor. Ayrıca, bükülüp değişen formlarıyla yolcu salonları boyunca farklılaşan işlevleri de vurguluyor. Formuyla yolcuların alanlar arasında rahat dolaşımını sağlayan ve bu deneyimi hava yolculuğunun aydınlığı ve dinamiği ile ilişkilendiren duvar, çağdaş ve dinamik yapısının yanı sıra sahip olduğu doğal kaliteyle çevrelediği mekanlara sıcaklık ve karakter kazandırırken duvarın yedi parçaya bölünen yüzeyi, Türk Hava Yolları’nın diğer kıtalarla bağlantısını simgeliyor.
Ferah ve canlı hissettiren bir mekan deneyimi
Havalimanının merkezinde yükselerek konumlanan ve ana çatının kubbeli formlarıyla ilişkilenen The Flow Wall girişte hemen fark ediliyor. Böylelikle Türk Hava Yolları yolcu salonlarının havalimanı içerisindeki birincil konumunu vurguluyor. Yolcuları Türk Hava Yolları premium check-in alanına yönlendirerek başlayan duvar, resepsiyon boyunca akarak diğer mekanlara erişimde dağıtıcı rol üstlenen merkez avluya ulaşıyor.
İstanbul’dan ilhamla tasarlanan bu aydınlık ve yaşayan iç mekan, daha çok açık bir avlu hissi yaratarak yolculara ferah ve canlı hissettiren bir mekan deneyimi sunuyor. Aydınlatması ile sezgisel yön bulmayı güçlendiren tasarımda, duvar parçaları içinde akan şeritler, ihtiyaç halinde yanıp sönen, 5,5 kilometrelik programlanabilir LED aydınlatmayla hareketlendiriliyor.
4.600 metrekare özel yolcu salonu ve 1.400 metrekare BOH alanından oluşan 6.000 metrekarelik iki dış hatlar özel yolcu salonu (Business Class ve Frequent Flyer (Star Gold sahipleri sadece), 2.700 metrekarelik Türk Hava Yolları’nın sık uçan yolcuları (Frequent Flyer) için hazırlanan ayrıcalıklı yolcu salonu (Exclusive Lounge) ve kendi check-in ile kalkış alanına sahip iki iç hatlar yolcu salonundan oluşan İstanbul Havalimanı Türk Hava Yolları İç ve Dış Hatlar Özel Yolcu Salonları, kendi başına mini bir terminal tanımlıyor.
Türk Hava Yolları ve Do&Co’nun yüzde 50 ortaklıkla kurdukları Turkish Do&Co şirketi tarafından işletimi üstlenilen özel yolcu salonlarının dekorasyonu, ana avluda Türk mutfağının mirasını yücelten bir Ege enstalasyonunu, Akış Duvarı arkasında çayın yerel popüleritesi ve çeşitliliğini vurgulayan bir çay evi ve kütüphaneyi de içeriyor.
Suitler ve duşlar, bir Businnes Class yolcusunun en çok ihtiyaç duyduğu lüks ve özel alanları sunuyor. Dinlenme alanları, sinema, oyun alanı, çocuk oyun alanı ve kütüphane gibi diğer işlevsel mekanlar merkez avluyu çevreleyerek konumlanıyor ve mimari olarak The Flow Wall tarafından tanımlanıyor. İbadet alanları, çalışma birimleri ve dolaplar ise girişte yer alıyor.
Çağdaş ve tarihi Türk sanat eserlerinin yer alacağı sergilere ev sahipliği yapacak bir müze mekanı da içeren Dış Hatlar Business özel yolcu salonunda açılış sergisi ise İstanbul Modern’in çağdaş sanat koleksiyonundan bir seçkiyle yapıldı.
Fotoğraflar: Büşra Yeltekin