Ev Konforunda Ofis Deneyimi; Yemeksepeti Park

mimarizm.com / 09 Mart 2018
Yemeksepeti, dünyanın gelişen ofis trendlerine uygun şekilde tasarlanan, yenilikçi ve dinamik ofisi Yemeksepeti Park’a 2017’nin son günlerinde taşındı. Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık iş birliği ile hayata geçirilen Yemeksepeti Park, İstanbul Levent’te 10 bin m2’lik ferah bir alanda keyifle çalışma imkânı sunuyor.

Gelişen dijital dünyayla birlikte yeni ofislerin tasarımları birçok değişime uğradı. Bugün ofisler marka özünün değerli bir uzantısına dönüşerek, markanın tüketicileri ve paydaşları nezdinde sahip olduğu algının önemli bir parçası haline geldi.

1950'lerden bugüne değişen ofis mekanları

Ofis tasarımlarının geçmişine bakıldığında, 1950’li yıllarda ofislerde organik gruplar halinde düzenlenen masaların hakimiyeti göze çarpıyordu. Bu düzen ile ofis içinde konuşmaları teşvik etmek ve daha mutlu bir iş gücü oluşumunu desteklemek hedefleniyordu.

1980’lerde ise farklı bir ofis ortamı karşımıza çıktı. Çalışan mahremiyeti göz önünde bulundurularak, ofis içerisinde “cubical” adı verilen kapalı küplerden oluşan bir çalışma düzeni oluşturuldu. Ancak mahremiyet odaklı bu yaklaşım, aksine çalışan verimliliğini olumsuz yönde etkilemesiyle anıldı ve ekip çalışmasının önünü kesmekle eleştirildi. 

2000’lere gelindiğinde dijitalleşmenin etkisiyle yeni kuşağın beklentileri de değişti. Çalışanların daha ferah ve rahat bir çalışma ortamında çalışması, verimliliğin artması için yeni bir ofis anlayışı gündeme geldi. Rahat oturma köşeleri, sosyal alanlar, canlı renkler gibi iş ortamının ötesinde çok amaçlı mekanlar yaratılmak istendi.

2010’lu yıllardan itibaren ev ve sosyal yaşam konforunda ofis ortamı yaratmak öncelik ve hedef durumuna geldi. Dünyada sayılı örneği bulunan “çalışan odaklı yeni nesil ofisler”in Türkiye’deki temsilcilerinden biri olan Yemeksepeti, yeni ofisi Yemeksepeti Park ile bu trendi yansıtıyor.

Yemeksepeti Park 

Yemeksepeti Park 

Yemeksepeti Park 

Yemeksepeti Park 

Kerem Erginoğlu: “Farklı tarzlara hitap edebilecek bir ortak değer olarak tasarladık”

Yemeksepeti’nin 2017’nin son aylarında taşındığı yeni ofisi Yemeksepeti Park, Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık iş birliği ile hayata geçirildi. İstanbul, Levent’te 10 bin m2’lik bir alanda konumlanan Yemeksepeti Park, yaklaşık 6 ayda tamamlandı.

Beş kattan oluşan Yemeksepeti Park’ta tüm mimari detaylar ev konforunda ofis deneyimi yaratmak amacıyla tasarlandı. 7/24 yaşayan, enerji dolu bir ofis ortamını yansıtmanın yanı sıra Yemeksepeti kurum kültürünün en önemli öğeleri olan ‘şeffaflık’ ve ‘dinamizm’in tüm ofiste yansıtılması da hedeflendi. 

Yemeksepeti Park’ı projelendirirlerken Yemeksepeti’nin küresel ofis trendlerinin bir yansıması olmasına önem verdiklerini belirten Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık kurucu ortağı Kerem Erginoğlu, Yemeksepeti Park’ın hem çalışma hem de sosyal alanlarıyla geleneksel ofis ortamlarından ayrıştığını belirtiyor. Erginoğlu, ofisteki sosyal alanların detaylarını şöyle açıklıyor: “Yemeksepeti Park’ta hedeflediğimiz, çalışanların hem mesai boyunca hem de mesai dışında birlikte hoş vakit geçirmelerini sağlayan eğlenceli sosyal alanlar yaratmaktı. Bu amaçla 10 bin m2’lik bir alanda bu sosyal alanları en etkili nasıl oluşturabileceğimiz bizim için önemliydi. Bu nedenle uyku odaları, kafe, oyun odaları, kütüphane, fotoğraf stüdyosu, salıncaklar, bilardo masası, masa tenisi, spor odası, satranç, Playstation odası gibi alanlar hem konforu hem de işlevleri gözetilerek tasarlandı. Farklı zevklere ve tarzlara aynı anda hitap edebilecek bir ortak değer olarak tasarladık.”

Nevzat Aydın: “‘Home office’ yerine ev konforunda ofis deneyimi yarattık”

Çalışanların mutluluğuna ve konforuna her zaman öncelik verdiklerini ve çalışırken mutlu olan kişilerin daha verimli çalıştıklarına inandıklarını belirten Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın ise projeye ilişkin şu bilgileri veriyor:

“Yemeksepeti Park ile ‘home office’ yerine ev konforunda ofis deneyimi yarattık. Yalnızca mesai tamamlamayı bekleyen değil, ofiste kalındığı süre boyunca orada olmaktan mutluluk duyan bir çalışan profilini görmeyi hedefliyoruz. Yemeksepeti Park içinde konumlandırılan sosyal alanların bazılarına başka ofislerde ayrı ayrı rastlayabilirsiniz. Fakat hepsini bir arada, bütünsellikle planlanmış bir biçimde ve tek bir ofis içerisinde görmeniz mümkün değil. Yemeksepeti Park’ta yer alan bu sosyal alanlar incelikle belirlendi ve uygulandı. Bu yüzden Yemeksepeti Park’ı Türkiye’nin en iyi ve en yenilikçi ofisi olarak tanımlıyoruz.”

'Açık kapı' politikasını mekana taşıdılar

Nevzat Aydın, Yemeksepeti Park’ın felsefesini şöyle açıklıyor: “Yemeksepeti Park’ı tasarlarken ana çıkış noktamız, kurum kültürümüzün en önemli parçası olan iletişimi, şeffaflığı ve takım çalışmasını ofis ortamında hissetmelerini sağlamaktı. Yemeksepeti Park’ın içinde dört duvarla çevrili tek bir oda yok. Yönetici odalarından toplantı odalarına kadar ayrı bir bölüm olması gereken her yer sadece şeffaf camla ayrıldı. Böylece şirket kültürümüzün özünde yatan açık kapı politikasını çalışanlarımıza sadece söylemekle yetinmeyip, bunun içselleştirilmesini de arzuladık. Yemeksepeti’nde hiyerarşik bir yapıdan ziyade yatay bir organizasyon sisteminde çalışıyoruz. Çalışanlarımız her kademeden yöneticiyle iletişim kurabiliyor, farklı ekiplerle rahatça iş birliği yapabiliyor. Ortak çalışma alanlarının yanı sıra sosyal alanlar da bu dinamik kurguyu destekliyor. Çalışanlarımız çalışma saatleri dışında da beraber keyifle zaman geçiriyor. Böylece çok daha verimli sinerjiler ortaya çıkıyor. Bu anlayışın pekişmesi için ofisimizin de aynı felsefeyle tasarlanması şarttı.”

Yemeksepeti Park 

Sıradanlığı kıran renkler

Dinamik bir ofis ortamı yaratmak için renklerin enerjisinden de yararlandıklarını vurgulayan mimar Kerem Erginoğlu, “Zeminden yukarı katlara doğru, koyu kırmızıdan sarıya açılan tonlar, Yemeksepeti’nin kurumsal kimliğinin ön plana çıkartılması için kullanıldı ve bu canlı renklerle dinamizm yaratıldı. Yemeksepeti Park’ta kullanılan kırmızı, turuncu ve sarı gibi güçlü, kendine güvenen, mekânlara canlılık veren renkler olmasından dolayı ofis içine de bu enerjiyi yansıtıyor.” dedi.

Odaklanmak isteyenlere “uyku odaları”

Kerem Erginoğlu, her katta yer alan toplam 8 adet ‘uyku odası’nı tasarlarken konforu ve ses yalıtımını öncelik olarak belirlediklerini belirtiyor. Uyku odaları günün her saatinde çalışanlar tarafından kısa bir uyku molası için kullanılabildiği gibi, içlerindeki çalışma masaları ve ses izolasyonu sayesinde, çalışanların masa başında odaklanamadıkları konulara burada çalışabilmelerine imkân tanıyor.

Çalışanlar ile bağ oluşturan “köprüler”

Yemeksepeti Park beş kat boyunca devam eden giriş holü ve bu holü üst katlarda birbirine bağlayan köprülere sahip. Her köprü kendi bulunduğu katın uyku odasına bağlanıyor. Bulundukları katın renginde tasarlanan köprüler, adlarını, dünyanın ünlü filmlerinde yer alan Khazad-Dum, Cassandra, Kwai gibi köprülerden alıyor. Yemeksepeti Park’ın en üst katında yer alan ilk köprüye ise ‘Atatürk’ ismi verilmiş.

Tek masa etrafında tek amaç: Müşteri memnuniyeti

Her katın o departmanın ruhunu yansıtacak şekilde tasarlandığını vurgulayan Kerem Erginoğlu, “Örneğin operasyon katını tasarlarken, tamamen müşteri odaklı çalışmayı vurgulamayı hedefledik. Bu alana katılan en değerli detay ise günün her saati çalışanların canlılığını artıran sonsuz masa oldu. Operasyon katında iki boyutta ve üç boyutta süreklilik gösteren bu 'Sonsuz Masa’ çalışma esnekliğini sağlıyor ve yayılım boyunca üç noktada köprü oluşturarak ofis içindeki geçişe imkan tanıyor” dedi.

Sipariş liderleri de Yemeksepeti Park’ta

15 bin restoranı aylık ortalama 8 milyon kullanıcı ile buluşturan Türkiye’nin en büyük pazar yerlerinden biri olan Yemeksepeti, yeni ofisinde kullanıcılarına da özel bir bölüm ayırdı. Ana giriş kapısının zemininden başlayıp danışma alanı zemini boyunca devam eden ‘Walk of Fame’, adını Holywood’un en ünlü isimlerinin bulunduğu cadde üzerindeki yıldızlardan alıyor. Zemindeki yıldızlar içerisinde Yemeksepeti’ne yıllar bazında en çok sipariş veren kişilerin isimleri bulunuyor. Nevzat Aydın, “Yemeksepeti Park’ı tasarlarken kurulduğumuz günden beri bizleri yalnız bırakmayan müşterilerimize de ofisimizde yer vermek istedik” diye belirtiyor.

“Split flap” ile nostaljik bir dokunuş

Yemeksepeti Park’ın girişindeki bir diğer detay ise “split flap”. Hızla değişen sesi ve görselliğiyle dikkat çeken split flap uzun yıllar dijital dünyanın içinde saniyelerle işleyen bir sistemle hizmet veren Yemeksepeti’nin dakikliğini ifade ediyor. Yemeksepeti, havalimanlarında uçakların kalkış, iniş ve peron bilgisinin belirtildiği split flap’i farklı bir amaç için kullanıyor. Burada gün boyunca şirketin gurur tablosunu yansıtan sipariş rekorlarının yanı sıra çalışanların doğum günleri gibi ilginç bilgiler de paylaşılıyor. Yüksek teknolojiye sahip bir şirket olarak Yemeksepeti, dijital bir ekran yerine analog ve biraz da nostaljik olan split flap’i tercih ederek gelişen teknolojiye biraz da mizah katmayı amaçlıyor.

 


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :