Geleceğin Havalimanlarına İlişkin Mimari Öngörüler

mimarizm.com / 27 Ağustos 2018
Yapay zeka, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik kavramlarının giderek ağırlık kazandığı havalimanlarının yolcu işlem alanlarında yakın gelecekte tamamen biyometrik sisteme geçilecek. Türkiye'de ve yurtdışında üstlendiği havalimanı projeleriyle öne çıkan GMW MIMARLIK, havacılık sektörüne dair trendleri ve geleceğin havalimanlarını analiz etti.

üstte: Londra Gatwick Havalimanı için geliştirilen yön bulma uygulaması

Küresel bir endüstri haline dönüşen havacılık sektörünün önümüzdeki yıllarda sosyal, ekonomik, çevresel, teknolojik ve jeopolitik gelişmelere bağlı olarak ciddi bir değişim geçireceğine dikkat çeken GMW MIMARLIK, “kritik belirsizlik” olarak kabul edilebilecek unsurlar sebebiyle sektörün geleceğini şimdiden tam olarak tarif etmenin mümkün olmadığını belirtse de, havalimanlarında uygulanan teknolojik gelişmelerin terminal binalarını yakın gelecekte nasıl değiştireceğini yorumladı.

Biyometrik sistem hem planlamayı hem yolcu işlemlerini hızlandıracak

Yakın zamanda uygulamaya geçen ve hızla yayılacağı tahmin edilen sistemlere örnek olarak 2007 yılında tamamlamış oldukları Kahire Havalimanı T3 Projesi’nde ilk defa uygulanan biyometrik pasaport geçiş alanlarına işaret eden GMW MIMARLIK, bu uygulamanın sadece pasaport geçişleri için değil, diğer işlemler için de yaygınca kullanılmaya başlandığını ve yakın gelecekte tamamen bu sisteme geçileceğini ekledi. Bu sayede havalimanı içinde bir yolcunun geçmesi gereken tüm işlemler çok daha hızlı tamamlanacak ve planlama aşamasında dikkate alınması gereken bekleme alanları ciddi şekilde azalacak. Artık akıllı telefonlarda bile olan biyometrik uygulamalar sayesinde, insanların biyometrik aşinalığının da artacağını vurgulayan mimarlar, bu sürecin beklenenden hızlı olacağını tahmin ediyor.

IoT dünyası, elektronik etiketler ve RFID kartlar ile havalimanlarında 

Havayolu ulaşımında bagaj işlemlerinin, hem yolcu hem de havayolu şirketleri için en önemli konulardan biri olduğunu dile getiren GMW MIMARLIK, 4 yıl önce projesini tamamladıkları Medine Havalimanı Hac Terminali’nin planlamasında, havaalanına gelmeden önce yapılan check-in ve bagaj teslim işlemlerini öngördüklerini, bu uygulamanın otellerden ya da şehir merkezlerinden yapılacak bagaj tesliminde hızla yaygınlaşacağını vurguluyor. Ayrıca nesnelerin interneti  (IoT) kavramına örnek verilebilecek sürekli kullanıma uygun elektronik bagaj etiketleri ve RFID kartlar sayesinde, gerçek zamanlı olarak takibi yapılabilen bagajlar ile yolculuklar çok daha sorunsuz hale gelecek.

Filipinler Havalimanı check-in alanı

Yapay zeka, sanal ve artırılmış gerçeklik ne sağlayacak?

Günümüzde çok sık duyulan yapay zeka, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik kavramlarının bizzat havalimanlarında da kullanılmaya başlandığını ifade eden GMW MIMARLIK’a göre, robotlar ve akıllı telefonlarla birlikte çalışan beacon’lar sayesinde yolcuya ihtiyaç duyduğu bilgileri anında iletilirken, biyometrik tanıma sistemi sayesinde erişilen bilgilere göre kişiye özel hizmetler sunulabiliyor. Örneğin, yolcunun o anda bulunduğu noktadan gitmek istediği noktaya ilişkin yönlendirmeler, uçuşu ile ilgili bildirimler veya promosyonlarla ilgili bilgiler anlık olarak cep telefonlarına gönderiliyor.

Yolcuların sanal gerçeklikle üretilmiş tematik bir tünelin içinden geçmesi ile aslında biyometrik sistem ile güvenlik kontrolünden geçiyor olması, hem yolcu memnuniyetini olumlu etkiliyor hem de zaman ve mekan kazandıracak gelişmelerin önünü açıyor. Bahsi geçen tüm bu sistemler, terminal yapısını veya mimarisini her zaman ciddi anlamda etkilemese de kişinin ihtiyaç ve beğenilerine göre özelleştirilmiş bir hizmet sunarak yolcu konforunu artırmanın yanında, işletme giderleri ve ticari imkanlar gibi birçok farklı alanda avantaj sağlayacak.

Uçak tasarımlarının mekana etkisi

GMW MIMARLIK'a göre, gelecekte terminal tasarım ilkelerini dramatik şekilde değiştirecek konuların başında, uçak tasarımları ve havalimanlarında uygulanan teknolojik gelişmeler sayılabilir.  Son 20 yıldır terminal tasarımını ciddi şekilde etkileyen teknolojik gelişmelerden birinin A380 tipi büyük gövdeli uçaklar olduğunu vurgulayan mimarlar, iskele bölümündeki bekleme salonları ile bagaj alım salonunun büyüdüğüne, köprü kotlarındaki değişikliklerin kat yüksekliklerini etkilediğine ve bagaj alım salonlarına daha uzun bagaj bantları eklendiğine dikkat çekiyor.

Tayuan Havalimanı check-in alanı 

Tayuan Havalimanı bağaj teslim alanı 

İlk yıllarda sadece bu tip uçaklar için özel salonlar tasarlarken, sonraları farklı konfigürasyonlarla küçük gövdeli iki uçağın aynı park pozisyonunu kullanmasını sağlayarak daha verimli çözümlere gittiklerini ifade eden GMW ekibi şunları ekliyor: “Alternatif yakıt ve enerji kaynaklarının kullanılmasına paralel olarak belki de piste ihtiyaç duymayan, hareket kabiliyeti gelişmiş uçaklara uygun terminal tasarımları şimdilik uzak bir gelecekte mümkün gibi duruyor.”


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
  • Bahri Ovalı 6 yıl önce 3. Havalimanı Ankara'ya yapılsaydı daha iyi olurdu. İstanbul'a yığılma olmazdı. Atatürk Havaalanı da yerinde kalırdı. Aktarmalı uçanlar Ankara'da da aktarma yapabilirdi. Saygılar
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :