Balıkesir BALOSB içerisinde kullanıma açılan HEG Gıda Fabrikası, hijyen zincirinde zafiyete izin vermeyecek şekilde ve sürdürülebilirlik prensipleri doğrultusunda IGLO Architects tarafından tasarlandı.
Tasarım süreci Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar Karoğlu ortaklığındaki IGLO Architects tarafından yürütülen HEG Gıda Fabrikası’nın inşaatı tamamlandı. Fabrika kompleksi, organik unlu mamul üreticisi olan firmanın Balıkesir BALOSB içerisinde sahip olduğu 85.000 m2 araziye inşa edilen 130.000 m2 kapalı alanlı üretim ve yönetim yapılarından oluşuyor.
Parselin komşusu olan iki yol arasındaki 36 metre kot farkı, hemzemin girişlere sahip katlar tasarlanmasına fırsat verdi. Kotlara oturan setler halinde idari, üretim, lojistik birimler geniş manevra alanını şekillendirirken altında yer alan teknik yapılar, satış dükkanı ve nizamiye binasıyla tariflenen alan da giriş meydanını oluşturuyor.
Projede gıda güvenliği ön planda tutulduğu için otopark olarak tasarlanan meydanının doğal sınırlarından oluşan ilk aksesli alan misafirleri karşılarken, giriş resepsiyon alanında misafir, mavi yakalı ve ofis çalışanları kullanacağı farklı asansör ve merdivenlerle ayrıştırılmış. Resepsiyon alanı, danışma görevinin yanı sıra kafe konseptinde tasarlanarak günlük üretilen ürünlerin bekleyenlere ve toplantı salonlarına ikram edilebilmesini sağlayan farklı bir kimliğe kavuşturulmuş. Yapının aynı zamanda dağılım şaftı olan saat kulesi, üretim binasına köprüyle bağlanarak mavi yakalı personeli yönlendirmek için kullanılıyor.
Hijyen Zincirinde Zafiyete İzin Vermeyen Tasarım
Yapı, hijyen zincirinde zafiyete izin vermeyecek şekilde sterilizasyon ve hijyen kıyafetlerin giyildiği soyunma alanlarından geçilerek kullanılabiliyor. Üretim ofisleri, yemek ve sosyal alanların kullanılabildiği bu aşamadan sonra üretimle ilgili her birim tekrar sterilizasyon ve kıyafet değişimi yaparak ilgili katlardaki çalışma alanlarına geçebiliyor. Tavan, zemin ve duvar birleşimleri yıkanmaya uygun; toz, kir ve bakteri oluşumuna olanak vermeden, yüksek yangın standartlarında malzemeler seçilerek detaylandırılmış. Üretim katlarında tüm elektrik, mekanik ve proses hatlarının geçirildiği ara katlar oluşturularak; ana hollerde kablo, kanal gibi kir biriktirebilecek elemanlar kullanılmadan hijyen alanlar elde edilmiş. Holler içinden geçen havalandırma kanalları yıkanabilir özel tekstil malzemelerden üretilmiş.
Son katta konumlanan fırın holü haricindeki tüm üretim alanları +4 °C, -15 °C, -25 °C ve -45 °C iklimlendirilen devasa bir buzdolabı gibi tasarlanmış. Katlardaki üretimler konveyör sistemleriyle 4.0 teknolojisine sahip depolama sistemine gönderilerek sevkiyata hazırlanıyor.
İdari bina, geniş Balıkesir Ovası’nı, kampüs girişi ve sevkiyat alanlarını görebilecek pozisyonda ve her ofis biriminin katlardaki bahçelerle direkt ilişkisi olacak şekilde dizayn edilmiş.
Sürdürülebilirlik Prensipleriyle Tasarlanan Fabrika
IGLO Architects için planlamada sürdürülebilirlik prensibi en önemli girdilerden biri olmuş. Tüm operasyon enerji kaybı ve atık üretimi olmayacak çözümlerle planlanmış. Proses sonucu oluşan organik atıklar kompost oluşumuyla geri kazandırılarak değerlendirilmiş. Sistemin soğutulması ve ısıtılması sonucu oluşan enerji ve ısı, neredeyse kayıpsız bir şekilde sistemde tekrar kullanılıyor.
Projede, hammadde olarak kullanılan tarımsal ürünlerin tarladaki verimliliğini artıracak mekanik ve teknolojik aletleri geliştirmek amacıyla, üniversitelerle birlikte ar-ge çalışmalarının yapılacağı teknik bir kat planlanmış. Geliştirilecek aletlerin anlaşmalı tarlalarda kullandırılmasıyla organik güvenirlilik, verimli tarım ve kaliteli ürün temini hedefleniyor. Proses esaslarının, akış sisteminin ve arazi kotlarının şekillendirdiği bina kütlesinin; saha hakimiyeti gözetilerek yerleştirilen kontrollü meydanları, sosyal alanları ve idari yapısı; renk, malzeme ve doku seçimleriyle cephelerinde de farklılaştırılmış. Gıda güvenliği gereği böcek ve haşarat önlemi amacıyla kontrollü bitkilendirmelerin yapılabildiği bölgelerde oluşturulan yeşil alanlar endüstriyel ortamın yumuşatılmasında da etkili olmuş.
Kampüsün, organik üretim yapan firmanın vizyonuna paralellik gösterecek anlayışta çalışması ve inşası önemsendiğinden yapı üretimi, DGNB Alman Yeşil Bina Sertifikası alınması için gereken şartlara uyularak gerçekleştirilmiş. Fabrikada, karbon salınımını en az seviyede tutmaya çalışan, geri dönüşüm, sürdürülebilirlik konularına hassas ve çevreci yaklaşımlarla, sadece ülke çapında değil dünya çapındaki emsalleri arasında örnek alınacak bir işletme modeli hayata geçirilmiş.
IGLO Architects, tasarım prensibi olarak mimari kurguda, neredeyse arazisinin iki katı kapalı alana ulaşan devasa bir yapı olmasına rağmen; büyük boşluklara sahip, insan ölçeğinde ezici olmayan, çevresine uyumlu bir kütle tasarlamaya önem vermiş. Gün ışığının verimli kullanılması ve nefes alınacak balkon, teras, bahçe alanlarının projede yer almasına özellikle dikkat edilmiş. Mekanik ve elektrik altyapı ve jeneratör gereksinimleri için ihtiyaç olan teknik alanlar, tır manevra alanının altında ve düz ayak müdahale şansı verebilecek şekilde yerleştirilmiş. Bu alanlar menfezlerden oluşan lineer cephesiyle satış dükkânı ve resepsiyon bölgelerinin ortasında konumlanarak alt meydanın karakterini oluşturmuş. Fabrika dışındaki yoldan sahaya girilmeden, servis veren çöp konteynerlerinin bulunduğu atık odalarına çöp bacaları ve tünellerle ulaşılarak sahada da böceklenme ve kir oluşumunun engellenmesi amaçlanmış.
Elektrik enerjisi elde edebilmek için üretim binalarının çatısı fotovoltaik paneller konacak şekilde tasarlanmış. Yapının içinde bulunduğu organize sanayi bölgesi yönetimi rüzgâr enerjisi yatırımı yaptığı için elde edilen temiz enerji bu kurumdan satın alınarak sistemin elektrik ihtiyacı karşılanmış. Proseste çevreyle uyumlu karbondioksit ve amonyak gazları kullanan sistemler tercih edilmiş. Çevre kirliliğine sebep olmamak için yağ ayırıcılar kullanılmış. Kızgın yağ kazanlarından elde edilen buhar fırın ünitelerinin ısısıyla birleştirilerek kullanım ve proses sularının ısıtılmasında doğalgaz kullanımından %80 tasarruf sağlanmış. İnşaatın tümünde yüksek yalıtım değerleri sağlayacak malzemeler kullanılırken her malzemenin doğal yöntemlerle üretilmiş çevreci boyalarla boyanmasına da özen gösterilmiş.
Künye Bilgileri:
Mimari Tasarım: IGLO Architects
Proje Adı: HEG Gıda Fabrikası
Proje Yeri: Balıkesir, BALOSB / Balıkesir O. I. Z
Proje Başlangıç Tarihi: 2018
İnşaat Tamamlanma Tarihi: 2022
Arsa: 85.000 m2
Toplam İnşaat Alanı: 130.000 m2 (1. Etap: 65.000 m2 + 2. Etap: 65.000 m2
İşveren: HEG Gıda Ürünleri San. A.Ş.
*
IGLO Architects Hakkında
IGLO Architects, 2001 yılında Zafer KAROĞLU ve Esen AKYAR tarafından kuruldu. Bugüne kadar farklı sektörlerden gelen müşterileri için Türkiye'deki birçok şehirde ve yurt dışında mimari tasarım, proje ve uygulama alanlarında hizmet verdi. Mimarlık alanında işlevsel tasarımlar ve uygun maliyetli çözümler üreten IGLO Architects, kullanıcılara yepyeni bir tasarım süreci yaşatıyor; müşteri memnuniyetinden ve özenli bir ekip çalışmasından ödün vermeyerek yoluna devam ediyor.
IGLO Architects tasarımı Cimpor Çimento Fabrikası 2011 yılında, Mecaplast Ar-Ge yapısı 2012 yılında, Logipark Lojistik Tesisleri ise 2013 yılında Arkiv Seçkileri arasına girdi. P Blok Prodüksiyon ve Post-Prodüksiyon Stüdyosu 2010 Intera İç Mimarlık Ödülleri’nde ‘Ofis’ kategorisinde birinci, 2013 Leaf Interior Design Awards'ta ise 'Yılın Ticari Yapısı' kategorisinde finalist oldu. Tuzla’da tasarlanan Logipark Lojistik Tesisleri ayrıca 2013 Arkiv İşveren Ödülü’nü almaya hak kazandı.
ICI Fabrika ve Yönetim Binası projesi, 2014 yılında Dünya Mimarlık Festivali’nde (WAF) “Ofis Projeleri” kategorisinde de finale kalma başarısını gösterirken, 2015 yılında Sign of the City gayrimenkul ödüllerinde “Devam Eden Projeler” kategorisinde En İyi Endüstri Yapısı ödülüne layık görüldü; aynı yıl, tüm dünyadan uluslararası mimari ve iç mimari projelerin yer aldığı prestijli paylaşım portali World Architecture Community’nin 19. Proje döngüsünde de kazanan projeler arasında yer aldı. IGLO Architects tasarımı Parsan Genel Müdürlük ve İdare Binası, Cityscape 2015 Mimarlık Ödülleri’nde “Geleceğin Ticari Yapıları” kategorisinde finale kalırken, ICI Fabrika ve Yönetim Merkezi ile Ortana Fabrika ve Yönetim Binası projeleri, The Plan ödüllerinde “Production” kategorisinde finalist olma başarısını gösterdi. 2016 MIPIM ‘’Best Futura Project’’ kategorisinde Türkiye’den seçilen tek finalist olarak ICI Fabrika ve Yönetim Merkezi ile yarıştı. ICI Fabrika ve Yönetim Merkezi "Ofis/Endüstri Yapıları" kategorisinde 2017 iF Design Ödülü’ne layık görülürken, 2A Asia Architecture Awards 2017’de finalist olarak yarıştı. Anatolia Tiles projesi 2016 American Architecture Prize ‘’Honorable Mention’’ ödülünün sahibi oldu. Son olarak İzmir Satış Ofisi projesi “Office" kategorisinde, Anatolia Tiles projesi ise "Factories" kategorisinde 24th Cycle of World Architecture Awards'a layık görüldü.