Kent ve Çocuk'ta Ayın Konusu; Sokaklar

mimarizm.com / 02 Ağustos 2018
Kent ve Çocuk girişimi, ölçekler arası bilgiyi yaygınlaştırmak amacıyla hazırladığı dosya konularına "Sokaklar" ile devam ediyor. Ağustos ayı boyunca kentin kılcal damarlarını ve “tıkanık” noktaları araştıracak olan ekip katkılarınızı bekliyor.

Çocuğa ve çocukluğa odaklanan şehircilik girişimi Kent ve Çocuk'un, ağustos ayı için belirlediği yeni dosya konusunun çağrı metni şöyle:

Kentin Kılcal Damarları, Sokaklar
Bazen çocuklara böyle anlatıyoruz: “Kentteki ulaşım ağları vücudumuzun dolaşım sistemi gibidir, sokakları da kılcal damarlar gibi düşünebilirsiniz”. Kent anlatımında insan anatomisinden referans vermek hala her yaştan insan için tüm yaşamımızı saran mekansal örgütlenmeleri somutlamada ilgi çekici bir yöntem. Önemini katladığı da açık.

Yaşamı işleten anatomik sistemlerle sokağın pratik ve metaforik bağlantısına değince hemen önümüze son yıllarda hissettiğimiz baskın bir gerçeklik çıkıyor: Kentsel mekanın en küçük ve en katmanlı birimlerinden birinin yaşamla ölüm arasında çekilmiş ince bir çizgi haline dönüşü. Üstelik bu çizgi “güven” hatta daha çok “korku” ile zihinlerde ve yaşam alışkanlıklarında çiziliyor. Söz konusu çocuklar olduğunda ise kentle bütünleşmenin biricik kaynağı, somut tehdide dönüşüyor.

Buradan bakınca sokak, kentsel yaşam alışkanlıklarında daha önce görülmemiş bir nesil farkına da işaret ediyor. İngiltere’de yapılan bir araştırma, çocukların ebeveynlerine kıyasla yarı yarıya daha az sokakta oynadıklarını ortaya koydu. Türkiye’de de durum büyük şehirlerde bu oranlara benzerlik gösteriyor. Sosyalleşme becerilerinde, anı-mekan oluşturmada (zihnimizde her anının bir sahnesi yani mekanı vardır) sokağın etkisini ölçemediğimiz bir nesil büyüyor.

Tam da bu nedenle, tamamiyle sokağın çocuk için anlamını vurgulayan bir bakışla birlikte, alışkanlık değişimine odaklanan, sorular soran bir toplam oluşturmak amacıyla aylık dosyamızın konusunu sokak olarak belirledik.

Sokak oyundan ibaret değil
Sokak ve çocuk biraraya getirildiğinde genellikle oyunun ve fiziksel aktivitenin çocuğun gelişiminde oynadığı rol vurgulanıyor. Kuşkusuz oyun, çocuğun yaşamında çok önemli bir bileşen ve sokak bunu destekleyen bir mekansal örgütlenme ya da olmalı. Ancak sokağın çocuk için önemini ortaya koyan yegane unsur oyun değil. Yaşam tarafından bakıldığında, çocuğun kendi sınırlarını genişlettiği, ilişkilendiği ve “beslendiği” bir alan da aynı zamanda. Esnafla birlikte mahallenin güvenlik dokusunun ve dayanışma ekonomisinin öğrenildiği yer sokak. Aynı kılcal damarlar metaforunda olduğu gibi, bütünle bağlantının ve iletişimin birimi. Örneğin İstanbul’da birçok mülteci çocuk sokaklarında bulunan esnaftan Türkçe öğreniyor, kendi ailesinin yeni yerleşim alanıyla bağ kurmasına yardımcı oluyor.

Biz de dosyamızda sokağın oyun kapasitesiyle birlikte çocuk yaşamına bütünlüklü katkısına yer vermeyi amaçlıyoruz.

“Bu konuda benim de anlatmak istediklerim var” diyenlerin deneyimlerini, kısa özgeçmişleriyle birlikte kentvecocuk@gmail.com adresine bekliyoruz.

Ağustos ayı boyunca kentin kılcal damarlarını ve “tıkanık” noktaları araştıracağız;

Sokağın çocuk gelişimi için anlamına

Sokağa çıkmama nedenlerimize

Sokakta biriktirilen iyi-kötü deneyimlere

Yeni mekansal düzende sokağın değişen biçimlerine ilişkin sorular soracağız.

Umuyoruz sizlerden gelecek önerilerle daha fazlasına, ölçekler arası cevaplar bulmaya çalışacağız.

İnternet yayınımız Ağustos ayı boyunca kendi çocukluğunuzdaki sokak deneyimlerinize, gözlemlediğiniz sokak ve çocuk deneyimlerine, özlemlerinize, oyunlarınıza ve anılarınıza, araştırmalarınıza açık olacak. Her türlü katkı için mail adresimizdenTwitter ve Facebook hesaplarımızdan bize ulaşabilir, #sokakveçocuk etiketiyle paylaşabilirsiniz.

Şimdiden keyifli okumalar!


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :