Günter Behnisch Hayata Veda Etti

Filiz YAVUZ / 15 Temmuz 2010
"U-boat" adı verilen eski Alman denizaltılarından birinin komutanı iken Batı Almanya'nın en ünlü mimarı olan Günter Behnisch, Pazartesi günü 88 yaşında Stuttgart'taki evinde yaşama veda etti. Behnisch'in radikal, modern tasarımları arasında Nazi döneminin gösterişli mimari hareketine işaret ederken aynı zamanda da yeni Alman demokrasisini yüzünü yansıtan Münih Olimpiyat Stadyumu da yer alıyordu.



Spiegel için Thorsten Dörting tarafından kaleme alınan yazıda Behnisch'in pek çok mimarın başaramadığı başardığı ve 26 Ağustos 1972'de Münih Olimpiyat Olimpiyatları'nın başlaması ile birlikte stadyumun bir ikon haline geldiği yazıyor. Dörting, "modern bir spor tapınağı"na benzettiği bu yapının her şeyden önce yeni, demokratik Almanya için mükemmel bir sembol olduğunu da eklemeden geçmiyor.

Dörting 1972 Olimpiyat'larını şöyle anlatıyor: "Oldukça hafif görünen dalgalı ve açık çatı (ile stadyum) gerçek bir stadyumun ötesine ulaştı… 75 bin metrekarelik bu sihirli ve şeffaf yapı şöyle güçlü bir mesaj gönderiyordu: Dünya milletleri demokratik, açık bir ülkeye hoş geldiniz! Bu, 1936 yılında Berlin'in olimpiyatlara ev sahipliği yaptığı zamanki, Batı Almanya Nazi döneminin süslü mimarisini, (şimdikinden) ayırmak için bir girişimdi."

Hitlerin denizaltısında

Dresden'de 1922 yılında doğan Behnisch'in Hitler'in ordusunda denizaltı komutanı olarak çalıştığı için, Dörting'e göre şanssız bir kariyeri vardı. Lakin Behnisch, haftalık Die Zeit gazetesinde yayımlanan bir söyleşisinde o zamanlar için "Denizin altında gitmek genç bir delikanlı için büyük bir şeydi" yorumunu yapmış ve Nazilerin suçlarının olduğunu çok sonradan öğrendiğini söylemişti. Askerlik yaşamı, savaş esiri olarak İngilizlerin eline geçmesiyle sonlanan Behnisch, 1947 yılında serbest bırakıldı.



Behnisch mimar oluyor


Behnisch mimariye ilk kez İtalya'nın La Spezia limanındaki bir otel ile ilgili kitaba göz atarken ilgi duydu. Otelin yapımı ile ilgili olan bu kitaba bakarken, nasıl mimar olmaya karar verdiği sorusunun cevabını ise Dörting, Behnisch'in kendi sözleriyle şöyle aktarıyor: "Savaş bitmişti ve ben yaşamak için bir şeyler yapmak zorundaydım."

Stuttgart'ta Teknik Üniversite'de mimarlık okuyan Behnisch,  1952 yılında yine Stuttgart'ta kendi ofisini açtı ve okul yapıları tasarımı ve ülkenin güneybatısındaki spor salonları tasarımıyla hızla şöhret kazandı.

Denizin altından "Güneşe ve Özgürlüğe"

Dörting'e göre Hitler'in denizaltılarının klostrofobik sınırları içinde geçirdiği zamanlara açık, havadar ve camlı mimari tarzı sık sık atıf yapsa da Behnisch, ışığa olan aşkının işçi hareketinin ünlü şarkısı olan "Yoldaşlar, Güneşe ve Özgürlüğe"den geldiğini söylüyordu.

Parti üyesi olmasa da Behnisch'in, sosyal demokrat başkan Willy Brandt'e hayran olduğunu yazan Dörting, hatta Alman demokrasisinin savaş sonrası Cumhuriyetçi ruhunu yavaş yavaş ilerleten Brandt ile kurduğu bu manevi bağ göz önüne alındığında neredeyse kendini, Batı Almanya'nın başkenti Bonn'da yapılmak üzere Alman Parlamentosu Toplantı Kompleksi'nin tasarımı için açılan yarışmayı kazanmaya adadığını ifade ediyor. Behnisch 1973'te yarışmayı kazansa da proje, bütün siyasi projelerde olduğu gibi bir sonsuzluk içine sürüklendi. 1987 yılında projenin başka bir versiyonu için yeşil ışık yakıldı ve nihayet 1992'de, bina hizmete açıldı.


Münih Olimpiyat Stadyumu

1990'ların sonunda başkentin Bonn'dan Berlin'e taşınması kararıyla birlikte, parlamento binasının amacı doğrultusunda kullanılmayacak olmasından dolayı üzgün olan Behnisch'in Berlin'de 2005 yılında tamamladığı ‘Akademie der Kunste', tasarım hatalarından dolayı eleştiri oklarının hedefi oldu. Hatta Berlin Planlama Bölümü'nün, yapının yüksek teknolojili cam cephesi yüzünden planı görünce dehşete kapıldığını aktaran Dörting, aynı zamanda mimarın "Heybetli Adlon otelinin hemen yanında bir cam kutu?" sorusuna "Neden olmasın?" diye yanıt verdiğini ve "Ben asla oraya taş bir cephe bile koymayı düşünmemiştim. Biz, Hitler ve Wilhelminian mimarisinin gösterişçiliği(ni kullanarak) ile hiç bir derneği uyandırmak istemedik." diye eklediğini anlatıyor. Fakat Dörting'e göre yavaş yavaş Behnisch'in korktuğu oluyor ve Nazi megolamanyası ve imparatorluk mimarisi yeni başkente yavaş yavaş dönüyor.

Dörting, "Adlon Oteli, eski imparatorluğun ihtişamı ile yeniden inşa edildi" diyen Behnisch'in, Berlin'in sokaktan daha yukarıda duran eski imparatorluk saraylarının yeniden inşasını istemediğine inandığını dile getiriyor ve şöyle devam ediyor:

"(Behnisch, Adlon Oteli gibi) bu tarihsel kopyaları konfor adına her seferinde burjuvalara hizmet eden mimari güvenlik olarak kabul ediyordu. Kendisi kısa ve öz olarak bir seferinde ‘Eğer birinin konfora ihtiyacı varsa, kedi almalı' demişti."

Haber, "Spiegel online'dan derlenmiştir.

Fotoğraflar için lütfen ilerleyiniz.

İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :