Meslek Odaları olarak, kurumsal temsiliyet temelinde çağrılmamıza rağmen kişisel görüşlerimizin istendiği, ülkemizde koruma planlarının yapım ile onama süreci son derece açık ve yerleşmiş kurallara tabi iken, son derece yetersiz ve yönlendirilmiş bilgilerle, konunun ciddiyeti ve önemi ile bağdaşmayan, şirketler için geliştirilmiş toplantı yöntemleri ile geleceği belirlenmeye çalışılan toplantıda; "Tarihi, kültürel ve stratejik varlığımız Haydarpaşa Gar, liman ve geri sahasının; bütün değerleri ve fonksiyonu ile birlikte korunup, toplumun eşit ve koşulsuz kullanımına açık olarak gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için layık olduğu özenle, evrensel koruma kuralları ve hukuku ışığında planlanması gerekliği" hakkındaki kurumsal görüşlerimiz ve konu hakkındaki bilgilerimiz iletildikten sonra, toplantıya devam edilememiştir.
Toplantının devamına katılan duyarlı akademisyenler, kamu çalışanları ve diğer katılımcılar tarafından; Haydarpaşa Gar, Liman ve çevresini tüm tarihi, kültürel, stratejik değerleri ve fonksiyonları ile korumak ve geliştirmek gereğinin altı bir kez daha çizilmiş, bugüne kadar Üniversitelerin, Meslek Odalarının, duyarlı Kamu Çalışanları ve yurttaşların iyi niyetlerini, hazırlamış bulundukları akıl almaz katılım senaryoları eşliğinde kötüye kullanmaktan çekinmeyenlerin oyunları, bir kez daha bozulmuştur.
Bu toplantı vesilesiyle bir kez daha ortaya çıkmıştır ki; bu ülkenin ve dünya mirası İstanbul'un yaşayanları, çalışanları, aydınları, duyarlı bilim ve meslek insanları; Haydarpaşa Gar ve Liman çevresini, her türlü yasa ve yönetmeliği, bilimsel ve etik kuralı hiçe sayarak, "önce Manhattan, sonra da Venedik yapacağız" deyip, yüksek yoğunluklu yapılaşmaya açarak, küresel emlak tacirlerinin kullanımına sunmaya çalışanların, her türlü yöntem, arayış ve oyunlarını bu güne dek boşa çıkartmış ve çıkartacaktır".