34. Yapı Fuarı-Turkeybuild İstanbul paralelinde gerçekleşen EKODünya Etkinlikleri; eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore'un inisiyatifiyle oluşturulan "The Climate Project"in Türkiye Temsilcisi Ergem Şenyuva Tohumcu'yu ağırladı. Tohumcu, daha talepkar bir yurttaş olmamız durumunda, merkezi yönetimin de sera gazı salımı konusundaki yaptırımlarını artıracağına dikkat çekti.
"The Climate Project" (İkilim Değişikliği) derneğinin, dünya çapında iki bini aşkın gönüllü ile etkinliklerini sürdürdüğü bilgisini veren Ergem Şenyuva Tohumcu, "İklim Değişikliği ve Biz" başlıklı sunumunda, süreci geriye almak mümkün olmasa da, bireylerin daha talepkar olması durumunda, gelecekteki olumsuz etkilerin önüne geçilebileceğini savundu.
"İklim değişikliği nedir? Bizi nasıl etkliyor? Neler yapılabilir?" sorularına yanıt arayan sunumda; iklim değişikliğinin yaşamımıza beklenmeyen zamanlarda oluşan sıcaklık artışları (düşüşleri), seller, kasırgalar, kuraklık gibi anormallikler şeklinde yansıdığına dikkat çeken Tohumcu; " İklim değişikliği yoktur diyen akademisyen sayısı sıfır iken, iklim değişikliği olduğunu savunanların sayısı 900'lere ulaşıyor" dedi.
Dünyanın, 2010 yılında şimdiye kadarki en yüksek sıcaklık seviyesine ulaştığını belirten Tohumcu, Çukurova Üniversitesi tarafından hazırlanan araştırmanın sonuçlarını da izleyicilerle paylaştı. MRI-CGCM2 modelleriyle gerçekleştirilen çalışmaya göre, 2070'te iklim değişikliği şu sonuçlara yol açacak:
- Ortalama sıcaklık artışı: 2.3
- Yağışta 360-470 mm düşüş
- Deniz düzeyi yükselmesi sorun olabilir
- İklim değişikliği bölgedeki buğday ve mısır gibi tahılların üretimini etkileyecektir.
Hidroelektriği yanlış uyguluyoruz, Karadeniz kangren...
İklim değişikliğine neden olan sera gazı salımının önüne geçilmesinde yenilenebilir enerji kaynaklarının büyük önem taşıdığını hatırlatan Ergem Şenyuva Tohumcu, rüzgar enerjisi konusunda başarılı olduğumuzu belirtirken, hidroelektrik santralleri doğru kullanamadığımızdan dem vurdu:
"Hidroyu doğru yapmıyoruz. Kolunuzu 4-5 yerden birden keserseniz kangren olur. Biz de bunu Karadeniz'in suyunu bitirecek şekilde uyguluyoruz".
"Talepkar olursak yaptırımlar da artar"
Ülke olarak ürettiğimiz organik ürünlerin %99'unu ihraç ettiğimize ve dünyaya faydalı olurken kendimizi pek de düşünmediğimize dikkat çeken Tohumcu, yeşil olmanın zor olmadığını, sabahleyin ulaşım konusunda verdiğimiz ufak bir kararla bile yeşil olabileceğimizi söyledi ve konuşmasını şöyle tamamladı:
"Tek başıma neyi değiştirebilirim dememeli. Bugünkü noktadan geri dönemeyecek olsak da bu gidişatı durdurabiliriz. Çevre kirliliğine neden olan büyük kuruluşların önüne belli bir noktaya kadar geçilebilse de enerjinin % 50'si evlerde tüketiliyor. Dolayısıyla birey olarak bize de büyük görevler düşüyor. Talepkar olursak, merkezi yönetim de bu yönde yaptırımını artıracaktır"