Karma Kullanımlı Yapılar: Arada Kalmışlık, Çok Seslilik, Kontrol, Alternatif
mimarizm.com
/ 11 Nisan 2012
VitrA ve Türk Serbest Mimarlar Derneği'nin (TSMD), çağdaş mimarlıkta bellek oluşturulmasına katkıda bulunmak amacıyla geliştirdiği VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi, projenin tartışma platformunu oluşturan panel serisinin ikinci etkinliği "ZİP-ŞEHİR / Karma Kullanımlı Yapılar" başlıklı panel ile devam etti. 10 Nisan 2012 tarihinde Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen ve mimar Nil Aynalı'nın moderatörlüğünde düzenlenen panele Beyhan Bolak, Ertun Hızıroğlu, Sermin Özgün, Ali Osman Öztürk ve Atilla Yücel konuşmacı olarak katıldı.
Konut, ofis, sosyal tesisler, alışveriş birimleri ve eğlence alanlarını bir arada bulunduran karma kullanımlı yapıların incelendiği ve Forum İstanbul ile Forum Kayseri, İstanbul Sapphire, Kanyon, Trump Towers gibi örneklerin ele alındığı panelde, kentsel dinamiklere dönük sorular ışığında karma yapıların potansiyelleri ve barındırdığı tehlikeler tartışıldı.
Panelin açılışını yapan Nil Aynalı, karma kullanımlı yapıların kentlerin organik yapısında kırılmalara yol açtığını belirterek, endüstriyel devrimle başlayan süreçte, kentsel mimaride organik yerleşmeden mekanik yerleşmeye geçiş yaşandığını ifade etti. Aynalı, günümüzde birden fazla işlevi yerine getiren karma yapıların yarattığı ayrıklaşmaya vurgu yaparak, arkasında bir tek sermayeyi bulunduran bu yapılarda hakiki kentlerin doğallığını bulmanın zorluğuna değindi. Aynalı, İstiklal Caddesi'nin Forum İstanbul'u beslemesinin yollarının aranması gerektiğini savundu.
Karma Yapılar: Diyalogu Monologa mı Çevirir, Çokseslilik için Karşılaşma Mekanları mı Sunar?
Multi Gayrimenkul Tasarım Direktörü Sermin Özgün sunumunda, karma yapıların projelendirme sürecinde yapılan ayrıntılı etüt çalışmalarına değindi. Bu tür yapıların bulundukları bölgeye ciddi bir trafik yükü getirdiği tespitinden hareketle, trafik etütlerinin öncelikli olduğuna dikkat çeken Özgün, arsanın kirliliği ve zemin yapısıyla ilgili etütlerin de bu kapsamda değerlendirilebileceğini ifade etti. Tasarım ve kiralanabilir alan odaklı ticari konularla ilgili incelemelerin de paralel olarak yürütüldüğünü vurgulayan Özgün, yakın çevredeki korunabilecek unsurların, kentteki ticari yapıların niteliğinin ve kent insanının alışveriş alışkanlıklarının da bina programının oluşturulmasındaki katkısını vurguladı. Karma yapıların, kentlerin halihazır alışveriş deneyimini devam ettirmek istediğini ifade eden Özgün, sadece alışveriş değil, yaşam ve eğlence mekanları olma iddiasındaki karma yapıların projelendirilmesinde, ticari kaygılarla tasarım unsurlarını dengeleme yönünde mimar ve yatırımcıların birlikte çalışmasının önemine değindi.
Melikşah Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Beyhan Bolak ise, Kayseri'nin sanayi kenti kimliğine vurgu yaparak, önümüzdeki dönemde kentin Batı ve Doğu aksında hayata geçecek sanayi ve konut projeleriyle ilgili bilgi verdi. Forum Kayseri gibi karma yapıların, şehrin alışveriş kimliğinde ciddi bir dönüşüm başlattığını savunan Bolak, kent insanın yüzyıllardır ticaret geleneğinde yer alan "pazarlık etme" olgusunun bu dönüşümle birlikte ortadan kaybolmakta olduğunun altını çizdi. Bolak, alıcıyla satıcı arasındaki diyalog kültürünün zedelenerek bir monologa dönüştüğünü vurgularken, internet üzerinden yapılan sanal alışverişin yaygınlaşmasıyla ise tamamen yok olacağı yönündeki endişesini dile getirdi. Bolak, olumlu açıdan bakıldığında ise, karma kullanımlı yapıların, ‘yaşamın çok sesliliğinin ifade bulduğu karşılaşma mekanları' olarak değerlendirebileceğini ifade etti.
‘Kendini Oyalayamayan Modern İnsan İçin Temiz, Korunaklı ve Organize' Karma Yapılar
Forum Kayseri AVM'nin mimarı Ertun Hızıroğlu, sunumda karma yapıların altyapı ve üst yapıyla olan ilişkisine değindi. İstanbul'da Zincirlikuyu-Maslak hattı üzerinde gözlemlenen ticari yoğunlaşmaya paralel bir hareketin, Kadıköy-Bostancı hattı üzerinde de yaşanmaya başladığına dikkat çeken Hızıroğlu, ticaret merkezlerinin kendi çevrelerinde yeni ticari yapıların ve konutların doğmasına vesile olduğunu belirtti. Bir AVM'nin günlük enerji talebinin 3000 haneninkine eşdeğer olduğuna işaret eden Hızıroğlu, bu çerçevede karma yapıların altyapı planlarının kent altyapılarınki kadar detaylı olarak çalışılması gerektiğine dikkat çekti. Hızıroğlu, modern kent insanının hobileri olmadığı ve kendisini oyalamayadığı için temiz, korunaklı ve organize olan karma yapılara rağbet ettiğini savundu.
Mimar Ali Osman Öztürk, sosyalleşmenin sokaktan başladığını ifade ederek, eski mahallelerin çok iyi bir karma yapı örneği teşkil ettiğini dile getirdi. Konutu, ‘karma yapının başlangıç noktası' olarak kabul eden Öztürk, kendi projelerinde bu unsuru nasıl hayata geçirdiğine dair örnekler verdi. Karma yapılarla kamusal mekan yaratmaya çalıştıklarını ifade eden Öztürk, bu yapıların herkesin rahatça gelip zaman geçirebileceği bir perspektifte tasarlanması gerektiğini savundu.
"Modern AVM'ler Kentlileri Doğrudan ve Dolaylı Yollarla Denetler"
Kıbrıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Atilla Yücel, karma yapılarla ilgili tartışmanın mimari değil, sosyo-kültürel düzlemde ele alınmasının daha doğru olacağını ifade etti. Tarih boyunca, kamusal mekanların her zaman ‘iktidarın kontrolünde denetimli ve kontrollü mekanlar' olduğuna dikkat çeken Yücel, modern AVM'lerde de kentlilerin, doğrudan ve dolaylı yollarla denetlendiğini vurguladı. Yücel, kentlerdeki hakiki kamusal alan deneyimlerini simüle eden karma yapıların en belirgin özelliğinin "arada kalmışlık" olduğuna dikkat çekti. Yücel, modern kent insanının zamanının sıkışıklığına bir çözüm getirme iddiasını taşıyan karma yapıların, aslında varoluşları itibarıyla kent ve doğa arasında sıkışmış olduğunu savundu.
VitrA Çağdaş Mimarlık Dizisi kapsamındaki panellerin, yılsonuna kadar AVM'ler, ofis yapıları, karma yapılar ve ticari sergileme alanları gibi farklı tema ve konuşmacılarla Eskişehir, İzmir, Ankara ve Diyarbakır'da düzenlenmesi planlanıyor.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın