İletişim Yayınları'nın yeni kitapları raflardaki yerini aldı. Funda Şenol Cantek tarafından derlenen 'Kenarın Kitabı', kentsel dönüşümün gözden ıraklaştırılan sahne arkalarına bakarken; 'Medeniyet, Kültür, Sanat'ta bu kavramlara değişik açılardan yaklaşan Gündüz Vassaf, farklı biçimde düşünme ihtimallerinin kapılarını açıyor. Sanat Hayat dizisinin 29'uncu kitabı olan 'Hollanda Altın Çağı'nda Sanat ve Ticaret'te ise, Hollanda Altın Çağı'nın ekonomik ve toplumsal yapısı ve ticarileşmenin sanat alanı üzerindeki etkileri mercek altına alınıyor.
KENARIN KİTABI
Der. Funda Şenol Cantek
İletişim Yayınları, 291 sayfa
Her şehirde varlar: Kenarda yaşayanlar... Türlü türlü: Kenara itilenler var, mecburiyetten kenara çekilenler var, bile isteye kenara kayanlar var. Kenarın Kitabı, şehirlerin kentsel sahnesinin kenarlarına; kentsel dönüşümün gözden ıraklaştırılan sahne arkalarına bakıyor.
Seyyar satıcılar... Kenar mahallelerin ve 'Allah'ın unuttuğu yerlere' kurulan TOKİ konutlarının kadınları... Çinçin gibi namlı mahallelerin suçlulukla damgalanmış çocukları... 'Markalaşma' peşindeki kentsel turizmin 'ayak altından çekilsin' istedikleri... Ankara'nın yok edilmiş, unutulmuş Ermenilerinin kenarda kalan izleri... Dış mahallelerin de dışındaki çöplükler, molozluklar... ve 'kenar mahalle ekolojileri'...
Eda Acara, Özkan Agtaş, Elif Ekin Akşit-Vural, Eylem Ümit Atılgan, Funda Şenol Cantek, Kübra Ceviz, Sermin Çakmak, Rafael Demirci, Ayhan Geçgin, Tahire Erman, Alev Özkazanç, Jean-François Pérouse, Timur Özkan, Engin Sarı, Çağla Ünlütürk Ulutaş'ın katkılarıyla.
Satın almak için tıklayınız.
*
MEDENİYET, KÜLTÜR, SANAT
Gündüz Vassaf
İletişim Yayınları, 316 sayfa
"Doğaya, başka canlılara duyarlı, modernizmin hızından, tüketimin hırsından haz duymayan, hiyerarşiyi reddeden, yeni bir küresel kültür gözümüzün önünde doğmakta. Ardından türümüz uygarlığında yeni bir döneme girilecek. Teknolojideki hızlı dönüşümler gibi, içinde yaşadığımız tarih de eskisine göre hızlı değişiyor. Yeter ki, düzenin kalıcılığına koşullanmamızdan silkinebilelim."
Sadece ihtiyacımızı gidermekle yetindiğimiz 'avcı-toplayıcı' günlerimizden, 'kullan-at' toplumlarına geldik. Bilim ve teknikteki ilerleme sınır tanımıyor. İnsanlık sürekli 'ilerleme' iddiasında. 'Kültür'ler arasında yaratılan hiyerarşi pek dikkat çekmiyor, zira egemen düzen 'kültür' kavramını da tekeline almış durumda. Estetik kaygıdan yoksun, haz vermekten uzak, anlaşılması güç kavramların birlikteliğinden meydana gelen bir sanat anlayışı karşısında, anlamadığı her şeye 'Bu, sanat değildir' peşin hükmünü yapıştıran bir ortam söz konusu. Günümüzde kravat takmayı bile uygarlaşmak sanan insanlar var…
Gündüz Vassaf, 'Uçmakdere Yazıları'nı bir araya getirdiği 'Türkiye Sen Kimsin?' ve 'Kimliğimi Kaybettim, Hükümsüzdür!'den sonra 'Medeniyet, Kültür ve Sanat'ta da insanlığın evrensel soru ve sorunlarından yola çıkarak yeni sorular soruyor, alışılagelmiş cevaplarla yetinmiyor. Medeniyet, kültür ve sanat kavramlarına değişik açılardan yaklaşarak farklı biçimde düşünme ihtimallerinin kapılarını açan Vassaf, okurunu bir kez daha sorgulamadan, düşünmeden inanmamaya çağırıyor.
Satın almak için tıklayınız.
*
HOLLANDA ALTIN ÇAĞI'NDA SANAT VE TİCARET
Michael North, Çev. Taciser Ulaş Belge
İletişim Yayınları, 205 sayfa
Kapaktaki resim: Johannes Vermeer, İnci Küpeli Kız, 1665.
17. yüzyılda Hollanda, ticarette elde ettiği başarılarla büyük bir ekonomik güce sahip olur. 'Altın Çağ' olarak adlandırılan bu dönemde ülke, Avrupa'da okur-yazar oranının ve sanat üretiminin en yüksek olduğu yerdir: Yılda 70 bin resim üretilmektedir ve tablolar başlı başına bir mübadele aracına dönüşmüştür. Sanatın hâlâ büyük ölçüde aristokrasinin himayesinde ve aristokrasi için üretildiği diğer Batı ülkelerinin aksine, Hollanda'da sanat artık yeni serpilen tüccar orta sınıf için üretilir; himaye sisteminin yerini ticari 'sanat piyasası', hamilerin yerini ise sanat simsarları alır.
Michael North bu kitabında, Hollanda Altın Çağı'nın ekonomik ve toplumsal yapısını ve ticarileşmenin sanat alanı üzerindeki etkilerini araştırıyor. Dönemin özel ve kamusal sanat koleksiyonlarını analiz ederek, sanat eserlerinin Hollanda toplumunda nasıl bir işlev gördüğünü gözler önüne seriyor. Sergileri, eser satışlarını, müzayedeleri ve koleksiyonculuk pratiklerini inceleyerek bu dönem Hollanda sanatının (ve Batı sanat piyasasının) ekonomik ve toplumsal tarihini ortaya koyuyor.
'Hollanda Altın Çağı'nda Sanat ve Ticaret', sanat tarihi kadar sanat sosyolojisinin de kılavuzlarından biri...
Satın almak için tıklayınız.