Manisa Soma'daki kömür madeninde 13 Mayıs Salı akşamı meydana gelen facianın ardından bir basın açıklaması yayımlayan Mimarlar Odası, "iş cinayetlerini artıran nitelikte 'Taşeron ve İstihdam Yasası' mutlaka geri çekilmelidir" dedi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Mimarlar Odası: Soma'da Canlarımızı Kaybetmenin Derin Üzüntüsü İçerisindeyiz!
"Manisa'nın Soma ilçesinde özel bir şirkete ait kömür ocağında 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen kazada, şimdiye kadar 200'ü aşkın maden işçisi hayatını kaybetmiş, 100'ü aşkın işçi çeşitli derecelerde yaralanmış, yüzlerce işçiden ise henüz haber alınamamıştır.
Yaşadığımız bu büyük acı nedeniyle kaybettiğimiz yurttaşlarımızı saygı ile anıyor, ailelerine ve toplumumuza başsağlığı, maden ocağında mahsur kalan emekçilerin bir an önce kurtarılmalarını ve yaralıların sağlığına kavuşmalarını diliyoruz.
Bu kaza ile 2013 yılı Ekim ayında verilen, ancak TBMM gündemine 2014 yılının Nisan ayı sonunda gelebilen, Soma'daki maden ocaklarında meydana gelen kazalarla ilgili araştırma önergesinin AKP milletvekillerinin oyu ile reddedildiği bilinmektedir. İktidarın emek ve can güvenliği karşısındaki tavrı, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusundaki çözüm önerilerini ve katkıları reddetmesi, sorumlular ve çalışma koşulları hakkında bir araştırmaya dahi tahammül edememesi ile bir kez daha anlaşılmıştır.
Hükümetin kamu denetimini, işçi sağlığı ve iş güvenliğini yok sayan anlayışı; sermayenin azami kâr hırsı, özelleştirme, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma ve çalışanlar aleyhine oluşturulan politikalar; güvenlikle ilgili yapılması gereken harcamaların gereksiz masraf olarak görülmesi; ülkemizde bugüne kadar pek çok çalışanın hayatına mal olmuş ve olmaya devam etmektedir. Oysa tüm dünyada olduğu gibi özellikle emeğe dayalı çalışmanın ve iş gücünün yoğun olduğu ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği, üzerinde durulması gereken öncelikli bir konudur.
4857 sayılı İş Kanunu, 5763, 5920, 5921, 6111 sayılı Torba Yasalarda yapılan değişiklikler ve ilgili KHK hükümleri, iktidarın ekonomik büyümeye odaklanan politikalarıyla biçimlenmiştir. İş güvenliği ve işçi sağlığı ile ilgili mevzuattaki yetersizlikler ve gerekli denetimlerin yapılmaması nedeniyle karşılaşılan iş kazaları, kamu vicdanını son derece rahatsız eden önemli bir toplumsal sorun haline gelmiştir. İş yerlerinin denetimi ve gözetimi devletin asli görevlerindendir. Sosyal Güvenlik ve Çalışma Bakanlığı bu Anayasal görevini 2004 yılından bu yana özel sektöre devretmek için elinden geleni yapmakta, Hükümet açılan davalarda verilen kararları etkisiz kılmak için sürekli yasa ve yönetmelik değişikliği yapmaktadır.
AKP iktidarının gündeminde bulunan çalışma alanındaki sorunları daha da büyütebilecek, emekçilerin yaşamını piyasa inisiyatifine terk eden, iş cinayetlerini artıran nitelikte "Taşeron ve İstihdam Yasası" mutlaka geri çekilmelidir. Çalışma yaşamı, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili tüm yasa/mevzuat düzenlemeleri, bu alanla ilgili emek ve meslek örgütlerinin önerileri dikkate alınarak yapılmalıdır.
Soma'da iş cinayetine kurban edilen emekçileri bir kez daha saygı ile anıyor, kurtarma ve yaraların sarılmasını, sorumlular hakkında soruşturmaların bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz."
*
Başkent Dayanışması: "Kaza değil cinayet"
Başkent Dayanışması'nın çağrısıyla bir araya gelen sivil toplum örgütleri de Soma'daki ölümleri protesto etti. Olgunlar Sokak'ta bulunan Madenciler anıtına karanfiller ve kömür bırakan Başkent Dayanışması bileşenleri ardından Güvenpark'a yürüdü.
Madenci anıtı önünde Soma'da ölümler protesto edildi. Soma'da iş cinayetinde öldürülen madenciler için saygı duruşunda bulunularak, açıklama yapıldı. Doksanlardan sonra tekrar bu kentte madenci anıtı olduğunu acı bir şekilde yeniden bize hatırlattılar diyen Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Başkent Dayanışması adına basın açıklamasını okudu.
Açıklamada, "Soma'da toprağın derinliklerindeki yüzlerce kalp atışı durdu. Yüzlerce eve bir oğul, bir baba, bir kardeş, bir eşin acısı çöktü. Kömürün karasındandır, onlar kara gözlü işçilerdi. Dün bir kez daha bu ülke onların duran yürek atışlarında, kesilen nefeslerinde ölümün karasını gördü. Yüreklerimiz burkuldu, kelimeler boğazımıza düğümlendi, öfkemiz ateşlendi. Bu bir kaza değil biliyoruz… BU ASRIN CİNAYETİ. Hükümet artık bu ülkede kimseyi koruyamıyor, kadınlarını çocuklarını İşçilerini koruyamıyor. Ocaktaki işçilerin sayısı açıklanamıyor dahası yöneticiler ocaktaki işçilerin sayısını bilmiyor. Vicdanlar körleşiyor. Denetimleri yapıldı diyenler, yalanlarla cinayeti olağanlaştırmaya çalışıyorlar. Ülkemizin işçileri gözlerimizin önünde öldürülüyor. Bu ölümü bizim yüreklerimiz kaldırmıyor, kabul etmiyor. Bu asrın cinayetidir. Sorumlular bellidir. Asrın Cinayetinin işlenmesine ortak olan, bu cinayetin ağırlığını sırtında taşıyan hükümet yetkililerini istifaya davet ediyoruz." ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın ardından söz alan bileşen temsilcileri maden işçileri için konuştu. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Eyüp Muhçu, "Soma'da yaşanan bir cinayettir. Hala madende bulunan yüzlerce işçiye ulaşılamadı. İktidar derhal Soma'da tüm kamu gücünü harekete geçirmeli madencileri kurtarmalıdır" dedi.
Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Ali Atakan, "Cinayeti örtbas etmek isteyecekler, örtbas edilmesine izin vermemeliyiz" şeklinde konuştu.