Olimpiyatlara Ne Kaldı Ki?

mimarizm.com / 21 Mart 2008

Pekin Tarihi Müzesi – Jean-Marie Duthilleul

Yakın bir tarihe kadar, Pekin'de dolaşan bir turist, bir Pekin sakinine Tarih Müzesi'nin yerini sorsaydı muhtemelen şu cevabı alırdı: Orada öyle bir müze mi var? Aslında Pekin Tarihi veya Başkent Müzesi, neredeyse yarın asırdır yerinde duruyor. Çin'deki sivil savaşın 1949'da sona ermesiyle ulusun politik merkezinin yeniden düzenlenmeye koyulduğu Pekin'de, söz konusu müzeyi kamuya açmak adına yürütülen çalışmalar ise iki yüzyıla dek uzuyor. Şimdi ise, şehrin en büyük boyutlu kamusal fasiliteerinden biri olması amaçlanan Başkent Tarihi Müzesi, 60 bin metrekareye yayılan alanı, onu koruyan havaya kaldırılmış dev saçağıyla Pekin'in kültürel mirasını duyurmaya çalışırken modernliğe karşı gösterilen açık bir duruşu temsil ediyor.

Çin yapılı çevresinin geleneksel mimari özelliklerini güncel bir alfabeyle yeniden ifade etmeye çalışan yapı, "sıralama ve kompozisyon özgürlüğü, samimiyet ve anıtsallık arasında bir denge" kurmaya çalışıyor.

Fransız meşei'li Arep'ten Jean-Marie Duthilleul ile China Architecture Design'dan Cui Kai tarafından tasarlanan yapı, geleneksel ve çağdaş ögeleri bir araya getiriyor. Yapının dramatik dış cephesi, sergi salonunun bir uzantısı olan eliptik hacmin çatıdan başlayarak lineer cepheden taşmasıyla sekilleniyor.Girişi betimleyen cephedeki iç bükey yüzey, devasa bir çelik saçak ve camdan imal edilmiş bir perdeyle karakterize oluyor.

 

Müzenin ana salonuna girdikten sonra, spiraller halinde ilerleyen sirkülasyon alanlarını takip eden ziyaretçiler, sabit sergiyi barındıran yedi ayrı salona ulaşabiliyorlar. Aynı zamanda, yapının batı cephesine ‘yapışmış' dikdörtgen planlı kütlenin içine girerek üç farklı tematik sergiyi gezilebilir. Müze, sergi ve sirkülasyon alanlarının dışında, yönetim ofisleri ve bilimsel araştırma olanaklı hacimler de barındırıyor.

Çin'de, "tam zamanında!" dercesine şenlikli bir hava hakim. İnşaatların tüm şehri altına alan toz dumanını temizlemek, tam bir karmaşaya dönen trafik güzergahlarını düzenlemek ve olimpiyatların açılış seremonilerinin son provalarını yapmak için yeterli zaman var. Ve ortada şüphesiz, olimpiyatlarla gelenlere küçük dillerini yutturacak bir metropol var. Pekin, kentleşme, metropolleşme ve kimlik gibi konulara örnek olarak mimarların kafasını meşgul edecek, tekil mimarlıkların geldiği son noktaya işaret edecek ve pek çok dünyaca ünlü mimar ve mimarlık şirketinin kariyerlerindeki bir ‘tık' daha olarak retrospektif analizlerinde iz bırakacak pek çok malzeme sunuyor. Tüm bu projeler Çin Hükümeti'nin cebini yakmış gibi görünse de, pahası olimpiyat ruhuna hizmet edecek diye düşünmekte belki fayda vardır.

 


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :