Paris'e Haussmann Planı'ndan Sonra Rogers Planı?
E. Seda KAYIM
/ 13 Mart 2009
Paris banliyösünden bir görüntü.
Dünyanın en çok ziyaret alan şehri, tarihi yapıları ve kaldırım taşı çekiciliği ile turistlerin rüyası… Ancak Paris'in daimi gizli utancı, periferini tanımlayan dört yolun arkasında pusuya yatmış "korku bölgesi " –Paris'in çöküntü alanları. Kent merkezinde yaşayan 2 milyon kişinin geride kalan 6 milyondan izole edildiği yüksek yoğunluklu bu "dış bölge"; gettoları ve etnik grupları, banliyö yerleşmeleri, sardalya kutusu-vari toplu ulaşım imkanları ve peymürde yeşil alanları ile karakterize oluyor.
Şimdilerde ise Nicolas Sarkozy, kendisini bir "kültürsüzlük abidesi " olarak nitelendiren eleştirmenlere tam olarak da Paris periferilerinden cevap vermeye hazırlanıyor: Çiçeği Obama tarafından burnundan çalınan Cumhurbaşkanı, mimarlığa duyduğu taze aşk vasıtasıyla Paris'i dünyanın en çevre dostu ve cesurca tasarlanmış metropollerinden biri haline getirmeye kararlı gözüküyor.
Haussmann Planı'ndan sonra Paris'in "radyal" kuş bakışı görünüşü.
Sarkozy'nin geçen sene dünyanın en tanınmış mimarlarından 10 tanesini Elysee Sarayı'nda toplamasının ve mimarlığı "vatandaşların bilet almasına gerek bırakmayan bir sanat" olarak yüceltmesinin ardından Parisliler beklemeye başladılar. Neyi mi? Elbette François Mitterrand'ın Louvre'daki "cam piramit" çıkışından sonra Fransız başkanları arasında "racon" haline gelmiş "dönem anıtı" bırakma furyasının Sarkozy versiyonunun açıklanmasını…
I.M.Pei müdahalesinden sonra Louvre'un silüeti
Geçtiğimiz gün ise "dananın kuyruğunun kopması"na bir adım daha yaklaşıldı. Aralarında Pritzker'li ünlü Fransız mimarlar Jean Nouvel, Christian de Portzamparc ve Pompidou'su ile Fransız çöküntü alanlarını toplamadaki rüştünü ispatlamış Richard Rogers 'ın da bulunduğu bir dizi mimar, Grand Paris için stratejilerini sundular. Ve öyle gözüküyor ki Sarkozy, Mitterrand'ın izole mimari mücevherlerinden daha fazlasını hedefliyor.
Beauborg, Georges Pompidou Centre - Paris.
Baron Haussmann'ın 19'uncu yüzyılda Paris'e dozerlerle girip, Champs Elysée gibi bir dizi bulvar kazarak kentin simasını dramatik bir şekilde değiştirdiği hatırlanırsa, Sarkozy'nin de 19'uncu yüzyıldan bu yana Paris'te gerçekleştirilmiş en hırslı kentsel onarıma imza atmakta kararlı olduğu söylenebilir. Ancak kentin merkezi ile unutulmuş banliyöleri bir araya getirmeyi hedefleyen "Greater Paris" (Daha İyi Bir Paris) projesi, henüz bir mimari tartışmaya sahne olmadan yerel ve ulusal politikacılar tarafından didiklemeye başladı. Projenin sınırları, bütçesi, nüfusu ve yeni kimliği, şimdiden gerçek siyasi anlaşmazlıklara konu olmuş durumda.
Projenin davetlileri arasında yer alan Richard Rogers grubu Rogers Stirk Harbour + Partners tarafından Guardian'a yapılan açıklamada, en büyük mücadelenin Paris merkezi ve kavşak ötesi dünya arasındaki "inanılmaz eşitsizlik" ve "sarsıcı psikolojik bariyerler" olduğu belirtiliyor. Rogers ise "Dünya üzerinde kalbi, bacak ve kollarından bu kadar kopuk olan bir başka şehir tanımıyorum " diyor.
Rogers Stirk Harbour + Partners'ın "Greater Paris" önerisi.
London School of Economics ve Fransız sosyologlar ile birlikte çalışan Rogers ofisi, bugün (13 Mart) şehrin eşitsiz kamusallıklarını bir araya getirmeyi öngören bir plan sunacak. Proje, kenti "delip geçen" tren hatlarının ele alınması ve bu hatlar boyunca yeşil parklardan oluşan bir ağın kurgulanması ile yola çıkıyor.
Projenin direktörü Mike Davies ise "Gare du Nord ve Gare de l'Est (Kuzey ve Doğu Garları) arasında devam eden hatlar tam anlamıyla birer kentsel batak kanyonu halinde" diyor. Sürekli bir yeşil alanın, bir yeşil ağın yaratılmasını önermelerindeki temel sebebin de Paris merkezini ve depresif kuzeydoğu eteklerine taşıyabilmek olduğunu belirtiyor. Bu aksın altında ise ayrı ve gizli bir yenilenebilir enerji sisteminin yerleştirilmesi ve Paris'i "düşük karbon geleceği"ne hazırlanması hedefleniyor.
"Greater Paris" projesinin sınırını belirleyen kavşak, veya "ring".
Davies şunları ekliyor: "Yazılmayan ve konuşulmayan bir gerçek var ki, bu bölgenin sakinleri benzer etnik kökenden geliyorlar. Bu karışık bir sistem değil! Ve Paris'in en temel problemlerinden biri tek-kültürlülük… "
"Greater Paris" için hazırlanan planlar yeni, karma nüfusları fakir, yoğun ve yüksek yapılaşmalara ve ticari bölge La Defense'a aktarmanın yollarını arıyor olacak. Hızlı tren hatları uzatılacak; yeni bir metropolitan ulaşım sistemi oluşturulacak ve yerel yönetimin sayısız katmanı kaldırılacak.
Roland Castro'nun La Courneuve projesi. Paris banliyösünü betimleyen bir "anahtar yapı".
Bugün açıklanacak diğer fikirler arasında mimar Roland Castro'nun Paris'in kötü şöhretli konut projesi La Courneuve 'e New York tarzı bir merkez parkı kondurma planı da yer alıyor. Aynı zamanda Portzamparc'ın kavşak etrafında dolaşacak, yerden yükseltilmiş hızlı tren önerisi de Elysee'de görüşülecekler arasında...
1970'de Beaubourg olarak da adlandırılan Georges Pompidou Merkezi ile Paris'in imajını sonsuza dek değiştiren Rogers'ınki ile birlikte sunulacak 10 ayrı konsept, önümüzdeki ay itibariyle kamuya sunulacak. Her halükarda akıllara takılan soru, Sarkozy'nin Paris'in 21'inci yüzyılına damgasını vuracak revizyonda keyfi davranıp davranmayacağı... Davies bu konuya şöyle dokunduruyor: "Proje, tasarımın en üst seviyesine ulaşmalı. Sıradanlık insanları buraya çekmez."
Bu haber Angelique Chrisafis'in The Guardian 'daki makalesinden derlenmiştir.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın