Yaklaşık on seneyi bulan Prada - Rem Koolhaas işbirliğinin doruk noktasını, yenilikçi yönüyle öne çıkan Transformer (Seul) ve Prada Epicenter (New York) projeleri oluştururken, süreci yakından takip edenler bu yaratıcı ortaklığın farklı bir yönüne daha şahit olmuştur. Koolhaas'ın Rotterdam merkezli tasarım ofisi OMA ile pratiğin beyin takımı AMO, 2004 yılından bu yana Prada'nın podyum gösterilerini tasarlamakla meşgul.
üstte: Prada Epicenter // altta: Transformer
Wallpaper dergisi, Milano'daki Prada Fondazione'nin pahalı iç mekanını Koolhaas'ın titiz tasarım gündemini karşılayacak şekilde uyarlayan gösterilerin her birini 'çığır açıcı' olarak nitelerken, gösteri tasarımı anlamında moda endüstrisi için referans oluşturduğunu da ekliyor.
İlki, 2004 Sonbahar/Kış erkek giyim koleksiyonu defilesine denk gelen işbirliğinde, görece basit bir yöntem izlenerek defile mekanı AMO tasarımı duvar kağıtları ile kaplanıyor. Son yıllarda ise Koolhaas ve AMO ekibinin, geleneksel podyum konseptini yenilikçi bir tarza kavuşturduğu söylenebilir.
Markanın Milano'da gerçekleşen 2010 İlkbahar/Yaz kadın giyim koleksiyonu defilesi de bu değişikliğe işaret ediyor. İzleyiciyi, podyumun ortasına yerleştirilen bir duvar ile ikiye bölen tasarım, duvara eşit aralıklarla açılan 7 kapı sayesinde modellere kısa bakışlar atılmasını sağlıyor. Duvara yansıtılan 12 projeksiyon ise, sosyetik otellerin iç mekanlarını podyuma taşıyarak, çoklu ayna yansımalarına benzer aldatıcı bir etki yaratıyor.
Çıtayı daha da yükseğe taşıyan 2011 Sonbahar kadın ve erkek giyim koleksiyonlarında ise podyum; koridorla birbirine bağlanan odalardan müteşekkil iki katlı çelik bir 'ev' olarak karşımıza çıkıyor. Yine bu noktadan hareket eden 2011 İlkbahar defilesi, etrafı tribün tarzı izleyici koltukları ile çevrili yükseltilmiş bir sahnenin üzerinde gerçekleştirildi. Yüzeyi metal ızgara kaplı podyum, platformun altına gizlenen neon ışıkları ile aydınlatıldı.
üstte: 2011 Sonbahar koleksiyonu podyum düzeni // altta: Tribün ilhamlı 2011 İlkbahar defilesi
En son Prada-Koolhaas işbirliğine denk gelen 2012 İlkbahar/Yaz erkek giyim koleksiyonunda ise izleyiciler geleneksel podyum görüntüsü yerine, yapay çim zemin üzerine 1.5 m x 1.5 m aralıklarla mükemmel bir biçimde dizilmiş 600 adet mavi köpük blok ile karşılandı. Displinli bir mekansal sistemi temel alan bu yerleşim düzeni, ön sıra hiyerarşisini ortadan kaldırarak modellerin, dikkatlice kurgulanmış bir koreografik düzen ile izleyicilerin arasından süzülmesini sağladı.
2012 İlkbahar/Yaz erkek giyim koleksiyonu defilesinden