'Profesyonel' Öğrenci Yarışması PROSteel 15 Yaşında!

mimarizm.com / Amber EROYAN / 24 Mart 2015


Geçmişin ödüllü öğrencileri bugünün ofis sahibi mimarlarına, 15. yılını kutlayan PROSteel Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışması'na dair deneyimlerini sorduk. PROSteel, verdiği ödüllerin yanında profesyonel yapısı ile de diğer öğrenci yarışmalarından ayrışıyor.


Türkiye'nin en uzun soluklu öğrenci yarışmalarından biri olan PROSteel Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışması bu yıl on beşinci kez düzenleniyor. Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği bölümlerinde okuyan öğrencilerin birlikte çalışmalarını teşvik etmek, öğrencilerin çelik yapı tasarımı ve uygulamaları konularında deneyim kazanmaları hedefleyen PROSteel, üniversite öğrencilerinin mesleki gelişimine çokyönlü katkılarda bulunuyor.

Borusan Mannesmann'ın ana sponsorluğunda Türk Yapısal Çelik Derneği'nin (TUCSA) işbirliği ile düzenlenen yarışmanın organizasyonunu Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) gerçekleştiriyor. Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği öğrencilerine profesyonel yaşama adım atmadan önce bir prova imkanı sunan PROSteel'e bugüne dek 1200'ü inşaat mühendisi, 2200'ü mimar olmak üzere toplam 3400 öğrenci katıldı.

Kültür Üniversitesi Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği bölümlerinden arkadaşları ile PROSteel 2005'e katılarak Birincilik Ödülü'nü kazanan, DH Architecture kurucusu Dicle Hökenek ; PROSteel 2006'da Borusan Mannesmann Özel Ödülü ile onurlandırılan, dönemin İTÜ Mimarlık öğrencisi, Mirharita kurucusu Rıdvan Emre Öztürk; YTÜ Mimarlık Bölümü'nde okurken PROSteel 2007'ye katılarak Üçüncülük Ödülü'nü kazanan, Aboutblank kurucuları Erhan Vural, Gökhan Kodalak, Hasan Sıtkı Gümüşsoy ve Ozan Özdilek, sorularımızı yanıtlarken, yarışmaların öğrenciler ve genç mimarlar için ne denli kilit bir rol üstlendiğini bir kez daha dillendirmiş oldu aslında...  


Heyecan verici bir kendini sınama süreci...

PROSteel Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışması'na katılmaya sizi teşvik eden öncelikle ne olmuştu?

Dicle Hökenek: Öğrenci yarışmaları öğrencilere, farklı düşüncelerini ve tasarımlarını sunma, disiplin içinde beraber çalışma ve kendisini geliştirme olanağı sağlar. Diğer taraftan önemli jüri üyelerinin söz sahibi olduğu yeni bir platformda fikirlerinizin değerlendirilmesi imkanını ve karşılığını alma ihtimalini de verir. PROSteel ilk yarışma deneyimimizdi. Lisans eğitimimizin son yılıydı ve öğrenci yarışmalarının da sıkı takipçisi olduğumuz bir dönemdi. Öncelikle yarışma serüvenini deneyimlemek sonra da diğer okullarda eğitim gören öğrencilerin aynı konuya yaklaşımları hakkında fikir edinmek bizim için önemli olmuştu. Böylelikle bir nevi kendimizi de sınamış olacaktık. Diğer taraftan inşaat mühendisleri ile birlikte bir üretim içinde olmak da yeni bir deneyimdi.

Erhan Vural, Gökhan Kodalak, Hasan Sıtkı Gümüşsoy, Ozan Özdilek: Amacımız ekip olarak kolektif bir tasarım süreci deneyimlemek ve kendi üretimimizi test etmekti. Mevcut mimarlık ofisimiz olan Aboutblank'in temelini inşa ederken öğrenci yarışmalarının birleştirici dinamiğinden oldukça faydalandığımızı söylememiz gerek.

Rıdvan Emre Öztürk: PROSteel, jürisi, şartnamesi ve ödülleriyle öğrenci yarışmaları arasında farklılaşıyordu. Her anlamda profesyonelce hazırlanılmış bir yarışma bizi de heyecanlandırmıştı.


Mimar-mühendis 'tansiyon'unu deneyimlemek için iyi bir fırsat

PROSteel'in ana hedeflerinden birisi "Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği bölümlerinde okuyan öğrencilerin birlikte çalışmalarını teşvik etmek". Bu işbirliği sizin proje sürecinize ne derecede yansıdı? Ya da böyle bir işbirliği mümkün oldu mu?

DH: Tüm süreci birlikte tamamladık diyebiliriz. İnşaat mühendisi arkadaşlarımızla ortak derslerimiz esnasında tanışmıştık ve bu teklifi götürdüğümüzde onlar da çok heyecanlanmıştı. Hızlıca araştırmalar yapıldı. Okuldaki çalışmalarımızın dışında kendi başımıza organize olduğumuz, kapsamı geniş yeni bir atölye çalışması gibiydi. Sömestr tatilimizi tamamen bu yarışmaya ayırmıştık. Başlangıçta boşlukta hiçbir referansı olmayan, yönsüz, heykelsi yapı önerilerimiz olmuştu. Bu aşamalarda bile statik hesaplamalar üzerinde bir hayli yol almıştık. Sonrasında kente dair söylemi olan bir yapı olması gerektiği üzerinde hemfikir olduk ve Plastik Sanatlar Galerisi için en uygun alanı araştırmaya başladık.



                       Dicle Hökenek, foto: İbrahim Özbunar


Tasarım Bienali'nde Boğazkesen Caddesi ile ilgili çokça bilgi edinmiştik. Sanat galerisinin, İstiklal Caddesi ile İstanbul Modern'in bulunduğu Tophane'yi birleştiren bu aksta yer alabileceği kanaatine vardık. Tüm önceki denemelerimizi bir kenara bırakarak belirlediğimiz alanın verileri üzerinden yeni bir tasarım üretme yolunu seçtik. Açıkçası 3 denememiz için de inşaat mühendisi arkadaşlarımızla etütler ve hesaplamalar yaptık. Sürekli araştırmalar yapıyor, üzerinde uzun değerlendirmeler yapıyorduk. Projemizde statik açıdan da konvansiyonel çözümlerin dışında bir önerimiz vardı. Modellemeleri tamamlayıp sistem detayı üzerinde antant kalındıktan sonra tüm hesaplar finallendi.

EV, GK, HSG, OÖ: Bizim asal hedefimiz öncelikle dört farklı mimarlık öğrencisi olarak kendi iç düzeneğimizi kurmaktı. Öğrencilik yarışmaları bir bakıma, her birimizdeki farklı melekelerden ve ilgi alanlarından ne tür titreşimler ve karışımlar üretebileceğimizi deneyleme süreciydi. Mühendislik öğrencileriyle işbirliğimiz bu ziyadesiyle zengin olan iç tansiyonlarımızı ve potansiyellerimizi tetiklemeyi belirli bir seviyeye getirdikten sonra başladı. Projeye katkısı, projeyi geliştirmekten çok, tasarlanan strüktürün kantitatif çözümü anlamında oldu.

REÖ: Bizim proje sürecimize doğrudan yansıdı ve evet, böyle bir işbirliği mümkün olmuştu. Hatta profesyonel yarışmaları dahil ettiğim halde, inşaat mühendisliği disiplini ile en fazla etkileştiğimiz yarışma projesinin PROSteel olduğunu söyleyebilirim.


"Çelik yapı tekniğinin inceliklerini öğrenmek, gelecek için anlamlı bir yatırım"

Diğer öğrenci yarışmaları ile kıyaslayınca PROSteel katılımcılar için nasıl fırsatlar/zorluklar barındırıyor?

DH: Kolokyuma katıldığımızda diğer projeleri incelemek, jüri ile projeler üzerinde uzun değerlendirmeler yapmak oldukça öğretici oldu diyebilirim. Aynı sene Archiprix yarışmasına da katılmıştım ve yine birincilik ödülü kazanmıştım. Mesleğin başlangıç yıllarında olan mimarların genellikle yarışmalar aracılığıyla tanınmış oldukları ve mesleki kariyerlerini bir yarışmayla elde ettikleri çokça görülmüştür. Bu nedenle öğrenci yarışmalarının kariyerimin başlangıcında hedeflerime ulaşmama katkısı olmuştur; mezun olduktan sonra birlikte çalışmayı hedeflediğim birkaç ofisten de olumlu yanıt almıştım.

PROSteel diğer yarışmalardan farklı olarak özellikle çelik yapılar üzerine düşünme, araştırma ve denemeler yapmak için iyi bir fırsat. Öğrencilik yıllarında böyle bir çalışmayı deneyimlemiş olmak, mimari bir ürünün ortaya çıkarken diğer dinamiklerle nasıl bir etkileşim içinde olduğu hakkında fikir sahibi olmak, çalışma hayatında karşılaşacağınız birçok problemle önceden yüzleşmek ve bu konulara nasıl yaklaşmanız gerektiği ile kendi çözüm stratejinizi belirlemeniz açısından önemli diye düşünüyorum.

EV, GK, HSG, OÖ: PROSteel'in diğer yarışmalardan temel farkı çelik yapı tasarımı üzerine yoğunlaşması. Öğrencilik yıllarında çelik yapı tekniğinin inceliklerini öğrenmek gelecek için anlamlı bir yatırım...



               Erhan Vural, Gökhan Kodalak, Hasan Sıtkı Gümüşsoy, Ozan Özdilek


REÖ: Farklı disiplinlerin bir masaya oturması ve çelik strüktür tasarımında özelleşme şartı PROSteel'i görece daha zorlu kılıyor. Bunlar standart bir yarışma sürecinden farklı bir araştırma ve iş bölümü gerektirse de kattığı tecrübeler çok kıymetli.


"Çeliğin yaygınlaşmasındaki en büyük engel, ülkemizdeki proje elde etme alışkanlıkları"

PROSteel'de ödüle değer görüldükten sonra (öğrencilik hayatınızın devamında ve profesyonel çalışmalarınızda) çelik, tasarımlarınızda yer bulmayı sürdürüyor mu? Çeliğe yer ver(e)miyorsanız, bunun nedenini ve çözüm önerilerinizi öğrenebilir miyiz?

DH: Çelik ile ilgili edindiğimiz bilgiler, bitirme projemin şekillenmesinde de etkili olmuştu. Profesyonel hayatımın 6 senesini DBArchitects'te tamamladım. Önceleri konsept ve avan projelerde söz sahibiyken, deneyim kazandıkça büyük ölçekli projelerin koordinasyon süreçlerinin sorumluluğunu almaya başlamıştım. Çelik yapı malzemesi ile daha çok DBArchitests'te katkıda bulunduğum İTÜ Arıköy Kapalı Yüzme Havuzu, 212 AVM çatı örtüsü ve Club Sporium Spor Kompleksi projelerinde temas etmiştim.

Özellikle Club Sporium Spor Kompleksi projesi büyük açıklıkların geçildiği alanlara ihtiyaç duyulan karma kullanımlı bir projeydi. 5000 kişilik bir basketbol sahası, yarı olimpik bir kapalı yüzme havuzu, 3000 m2'lik jimnastik alanı ve uluslararası müsabakalarının yapılacağı 30 hatlı bowling salonu tek bir yapıda çözümlenmişti. Betonarme ve çelik statik projelendirmeleri mimari proje ile birlikte şekillenmiş, yapının en üst katı 8 m yüksekliğinde makaslarla örülmüştü. Jimnastik ve bowling salonunun yer aldığı bu katların cephe sistemi de aynı makas sistemi ile çerçeveyi tamamlayan birer yapı unsuru olarak tasarlanmıştı. Tüm bu taşıyıcı sistem iç mekanı da şekillendiren, parçalayan yarı geçirgen duvarlar olarak planlandı. Tamamen şeffaf tasarlanan cephe yaklaşımı ile tüm çelik strüktür yapının dışından da algılanabilmesini sağladı.

EV, GK, HSG, OÖ: Şu ana kadar betonarme sistem çözümlerinin daha avantajlı olduğu projelerimiz inşa aşamasına geldi. Çelik yapı tekniğini kullanan projelerimizi de yakın dönemde konsept aşamasından inşa aşamasına taşımayı arzuluyoruz.

REÖ: Çeliğe tasarımlarımda yer vermeyi sürdürüyorum. Ancak genel kabul gördüğü bazı kullanımları dışında, ülkemizde insanların halen daha çeliğe karşı önyargıları olduğunu görüyorum. Bunun aşılması çeliğin her alanda daha nitelikli, doğru tasarlanmış ve ekonomik örneklerinin yaygınlaşabilmesi ile mümkün olabilir. Bu yaygınlaşmanın önündeki en büyük engelin ise ülkemizdeki proje elde etme alışkanlıkları olduğunu düşünüyorum. Çelik, hakkıyla detaylandırılmış, inceltilmiş bir ön tasarım süreci gerektiriyor. Ancak genelde projeyi çabuk ve ucuza elde edip, detayı şantiyede çözmek marifetten sayılıyor.



Rıdvan Emre Öztürk


Yurtiçi ve yurtdışındaki çelik yapı uygulamaları arasında özellikle beğendiğiniz örnekler hangileri?

DH: Yurtiçinde örnek verebileceğim yapılar; Vakko Moda ve Power Medya Merkezi / REX, Yapı Kredi Bankacılık Akademisi / Teğet Mimarlık, Bolluca Pazar Yeri / Çinici Mimarlık, NoXX Apartmanı / CM Mimarlık, Çimtaş Yönetim Binası / Mimarlar ve Han Tümertekin. Yurtdışından; Centre Pompidou / Renzo Piano (Richard Rogers), Menil Collection Museum / Renzo Piano, Casa da Música / Rem Koolhaas, Institute of Contemporary Art / Rem Koolhaas, Floating Roof House / Tezuka Architects, Parrish Art Museum / Herzog & De Meuron.

EV, GK, HSG, OÖ: Akla ilk gelenlerden biri OMA'nın 2008 yılında Seul'de inşa ettiği Prada Transformer adlı esnek ve geçici strüktürü.

REÖ: Yurtdışından Richard Rogers'ın Lloyd's Register yapısını; yurtiçinden Ahmet Alataş'ın Uşaklıgil evini örnek verebilirim.


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :