Side
Yaşar Yılmaz'ın, YEM Yayın'dan çıkan kitapları "Türkiye'nin Antik Kentleri" ve "Ancient Cities of Turkey"de, Anadolu'da ve Trakya'da bulunan 118 antik kent tanıtılıyor. Türkçe ve İngilizce iki ayrı kitap olarak hazırlanan rehberde yer alan antik kentler, tarih ve arkeoloji meraklılarına kısa, öz ama doyurucu metinler, özgün fotoğraflar, güncel karayolları haritaları ve yol tarifleri eşliğinde sunuluyor...
Kitaplar, Anadolu ve Trakya'ya yayılmış 118 antik kenti, kısa süreli yolculuklarla birbirine bağlanabilecek bir ulaşım düzenine ve topografyaya uyarak, 8 bölgede alfabetik olarak tanıtıyor.
Anadolu ve Trakya antik kentler yönünden oldukça zengindir. Anadolu'nun Asya ile Avrupa arasındaki köprü konumu bu tarihsel zenginliğin ana etkenlerindendir. Bu coğrafyada görülen şaşılası eskilikte ve farklılıkta tarihi yerleri başka bir coğrafyada görmek pek de olanaklı değildir.
Yaşar Yılmaz'ın 3,5 yıl boyunca tek tek yerinde inceleyip ortaya çıkardığı envanterden yararlanarak hazırladığı rehber kitaplarda 118 antik kent tanıtılıyor. Tarihi kaynakların da desteğiyle ortaya çıkan kısa, öz ama doyurucu metinler, özgün fotoğraflar, güncel karayolları haritaları ve yol tarifleri eşliğinde sunuluyor. Antik kentlerin pazaryeri, çeşme, tiyatro, hamam gibi kent çekirdeğini oluşturan önemli yapılarının yanı sıra önemli tarihi kişiliklerine, sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi vb. temel özelliklerine değiniliyor.
Marmara bölgesi ile başlayan kitaplarda Ege bölgesi "Ege", "İç Ege", Güneybatı Ege"; Akdeniz bölgesi "Batı Akdeniz", "Orta Akdeniz", "Doğu Akdeniz" olarak üçer bölüme ayrılırken, "İç Anadolu-Batı Karadeniz" sekizinci bölgeyi oluşturuyor.
Ksantos
Efes
Seleukeia
Bu rehber kitaplar eşliğinde antik kentleri gezen ziyaretçilerin, bu topraklarda yaşamış insanların binlerce yıl önce ürettiklerini kent planlarında, yer seçiminde, kalıntılardaki mimari elemanlarda, yontularda göreceğini; her ilgili ziyaretçinin bu yolculuklardan "değişmiş" olarak çıkacağını umduğunu belirten Yılmaz şunları söylüyor:
"İlkçağda kentlerin, can güvenliği nedeniyle, ulaşımı güç zirvelerde kurulduğunu, ancak imparatorluklar döneminde, güvenliğin sağlanmasıyla kentlerin ovalarda geliştiğini biliyoruz. Zorunluluk nedeniyle dağların kayalık, kıraç doruklarında kurulmuş kentlerin su kaynaklarından uzak olduğu bir gerçek. Bu sarp yerlerdeki su kültürünün nasıl işlediği; kentin su gereksinimini aylarca karşılayacak çözümün ne şekilde sağlandığı; yağmur sularının damla ziyan edilmeden özel tecritli kuyularda bozulmadan saklanışı Selge, Sillyon, Aigai, Termessos ve daha pek çok kent gezilirken incelenmelidir. Günümüzde su kaynaklarının hızla tükendiğini düşünürsek, geleceğimiz için bu kentlerin bize öğreteceği çok şey olduğunu görürüz. Ephesos'ta, Perge'de, Phaselis'te hamamların ısınma teknikleri, kanalizasyonun gelişmişliği gözden kaçırılmamalıdır."
Troya
Türkiye'nin Antik Kentleri / Ancient Cities of Turkey
Yaşar Yılmaz
YEM Yayın
Ocak 2014, İstanbul
Türkçe ve İngilizce ayrı baskılar
11,5x21,5 cm
196 sayfa, karton kapak
500'e yakın fotoğraf
Satın almak için tıklayınız.
Yazar hakkında:
1949 yılında Adana'ya bağlı Tufanbeyli'de doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nü bitirdi. İTÜ Öğrenci Cemiyeti Başkanlığı yaptı. Mesleğiyle ilgili bir ilk ve 68'li ruhunu en iyi yansıtan örneklerden olan "Hakkâri'deki ZAP Suyu Üzerine Devrimci Gençlik Köprüsü" eyleminin örgütlenmesine ve bitirilmesine öncü oldu. Yaşamını konu alan Sanık kitabından sonra 1975'te Söz Sanığın kitabı Güney Yayınları tarafından yayımlandı. Araştırmalarına Avni Arbaş ile gerçekleştirdiği Baş Kaldıran Atların Ressamı Avni Arbaş adlı söyleşi kitabıyla adım attı. Bu çalışmada, 20. yüzyıldaki aydınların İstanbul ve Paris'teki yaşamlarından kesitler, Can Yücel'den Fikret Mualla'ya, İlhan Koman'a uzanan ilginç anılar yer aldı. Ayrıca resme yeni başlayan genç ressamlara Arbaş'ın öğütlerini aktardı. Mesleğini ve araştırmacı ruhunu en iyi yansıtan "antikçağda akustik ve ses dağılımı" konusu, bir antik tiyatroda konser izlediği sırada ilgisini çekti. Bu soruya yanıt aradı ve bu konuda günümüze bir bilgi ulaşmadığını öğrenince kendisi araştırmaya karar verdi. Romalı mühendislerin "bronz küreler" yerine "sırtlı koltuklar"ı orta yola yerleştirerek sesin açıkhavada iletilmesini sağladıklarını ve ilk tiyatronun "Antik Yunan" dönemine değil, "Erken Dönem" medeniyetlerine ait olduğunu, "taş değil ahşap" olarak inşa edildiklerini, yaptığı çalışmalarla ispatladı. Yılmaz'ın bu çalışmaları yurtdışında ilgi gördü ve konuşmacı olarak davet edildi. Araştırmalarını, hazırlanması 3,5 yıl süren Anadolu Antik Tiyatroları adlı kitabında okuyucularıyla paylaştı. Son 5 yılını yakın zamanda YEM Yayın'dan çıkacak olan Anadolu'nun Gözyaşları kitabının hazırlanmasına ayırmıştır. Bu çalışmayla son 150 yılda Anadolu'dan yoğun eser taşımış ülkelerden Almanya, Fransa, İngiltere, Avusturya, Yunanistan başta olmak üzere Avrupa ve Amerika'daki müzelerde araştırmalar yaptı.