Taşkışla için Hiçbir Şey Yapamayan, Taşkışla Gününe Gelsin!
mimarizm.com / Filiz YAVUZ
/ 01 Haziran 2009
Taşkışla Eğitim ve Kültür Derneği İkinci Başkanı Cengizhan Balcı:
Taşkışlalı olmanın nasıl bir şey olduğunu anlatmak zor, Taşkışlayı anlamak için sanırım belli bir yaş olgunluğuna ermek ve de Taşkışla'da yaşamak gerekiyor. Taşkışla sevgisi 20li yaşlarda da hissediliyor, ama bu sevginin açığı çıkması 40lı yaşları buluyor.
Ben ihtilalden sonra, 1983 yılında girdim Taşkışla'ya. Dolayısıyla o küçük bahçede yaşadığımız özgürlük bizim için gerçekten çok değerliydi.
Keşke mezunlarımız duyabilse, bir şey ona baktıkça değerlenir. Çiçek baktıkça büyüyor ve sonra insan o çiçekten bir şeyler almaya başlar. Dolayısıyla Taşkışla'nın bir yerinden tutarsak, bunun yine bize faydasının olacağını düşünüyorum. Örneğin gelecekte çocuklarımız burada okurken, Taşkışla'da okuduğunu gururla söyleyebileceği bir okul olmalı. Bence insanlar, eğer kendilerini Taşkışla'nın bir parçası olarak görüyorlarsa Taşkışla'ya destek olsunlar; parası olan para versin, zamanı olan zamanını versin... Hiçbir şey yapamayan ise Taşkışla günlerine gelsin... Örneğin bu seneki Taşkışla günü için bizim hedefimiz 300 kişi idi, seneye bu sayının 800'e çıkması için çalışacağız.
Erkan Nazlı:
Taşkışla binasında okuyor olmak özel bir şey. Yakın zamanda pek çok mimarlık fakültesi açıldı, ama hiç biri gerçekten bu kadar tarihi bir yapıda eğitim vermiyor. Bu kadar hızlı değişen bir çevre içinde tutunabileceğimiz sağlam şeylerin olması aslında bize de güç veriyor. Mezun olarak her sene buraya gelmek, bu gücü artırıyor. Burada insanları görmek kişisel bir tatmin duygusu sağlıyor, ama esas zamanında beraberce kafa yorduğumuz mimarlığın sosyal anlamını tekrar yaşatıyor bu toplantılar.
Bence her yaşta Taşkışlalı her Taşkışla gününe gelmeli...
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın