"REZİSTANS"
Ali Kazma 2005 yılından bu yana "Engellemeler" (Obstructions) başlığı altında ürettiği video serisinde düzenle kaos, yaşamla ölüm arasındaki gergin dengeyi, insanın dağılmaya, yok olmaya eğilimli dünyayı bir arada tutma çabasını ve bunu başarmak için geliştirdiği fiziksel üretimin çeşitliliğini, insan doğası içinde bu üretimin ne ifade ettiğini araştırdı."Engellemeler" serisi, Ali Kazma'nın 2005 yılında Fulya Erdemci ve Emre Baykal eşküratörlüğünde kamusal alan için tasarlanan "İstanbul Yaya Sergileri II: Tünel-Karaköy" başlıklı sergi için gerçekleştirdiği, 37 günlük performatif bir çalışmadan beslenir. "Bugün" (Today) adlı bu çalışmada Kazma, serginin kapsadığı bölgenin günlük yaşantısı içinde yürütülen mikro düzeydeki üretim ve onarım etkinliklerinin izini sürmüş; gün içinde kamerasıyla kaydedip montajladığı bu etkinlikleri, aynı gün hava karardıktan sonra Tünel Meydanı'na bakan bir dükkân vitrinine yansıtmıştı. Çalışmayla geçen mesai saatleri sona erip dinlenmeye ayrılan zaman dilimi başlarken, işin kendi mesaisini de başlatmış; sergi süresince gündüz olup biteni gecenin içine taşımıştı. Sunum stratejisini zamanda küçük bir kaydırma yoluyla kuran ve sanatçının kendi bedensel ve zihinsel çalışmasını, bölgenin günlük rutini içindeki çalışmalara eklemleyen bu performatif iş, genellikle görmeden geçip gittiğimiz –ya da kapalı mekânlarda gerçekleştirildikleri için göremediğimiz– her türlü üretim, bakım, onarım etkinliğini, fragmanlar halinde görünür kılıyordu. "Bugün", en geniş anlamıyla çalışan insan bedenini, bedenin kendi uzantısı gibi kullandığı araçları, çalışma halindeki bedenlerin ortak jest ve eylemlerini ve bu eylemler arasındaki benzerlikler yoluyla grameri kurulan "çalışan beden"in dilini, kendi araştırma alanı içine taşıyordu.
Ali Kazma'nın şimdilik 16 parçadan oluşan "Engellemeler" serisi ise, "Bugün"ü oluşturan fragmanların kentsel/mekânsal bağlamlarından kopartılarak tekrar ziyaret edilmeleri fikriyle tetiklendi ve "Bugün"de yer almayan çeşitli üretim kategorilerini de içerecek şekilde genişledi. "Engellemeler" serisindeki işlerin bazıları aynı mekân içinde, farklı kombinasyonlar halinde ve eşzamanlı gösterildiklerinde beden-çalışma-üretim etrafında şekillenen ilişkiler ağı için her seferinde yeni düşünsel imkânlar aralarlar. Serinin adında ima edilen karşı koyma çabası ise, her şeyin eninde sonunda ayrışıp yok olacağına dair çok temel bir bilimsel gerçeğe referans verir. Söz konusu "engelleme"ler, insanın bu mutlak yok oluş sürecine –ve nihayetinde ölüme– karşı sürdürdüğü, bu süreci en azından yavaşlatıp geciktirmeye yönelik bitmeyen bir çaba olarak üretim ve onarım aktivitelerinin toplamına işaret eder.
"Engellemeler" serisinde yer alan işlerin çoğu, insan bedeninin sürekliliği, konforu, ölçülmesi, kontrolü, bakımı, onarımı vb. için verilen uğraşları konu edinirler. Bu uğraşların icra alanı ve son ürünü bedeni destekleyen ya da tamamlayan materyal nesneler olduğu kadar ("Blucin Fabrikası", "Çelik Fabrikası", "Saat Tamircisi", "Mutfak"), kimi zaman beden de kendisini icraya açıyor ("Dansçı", "Ressam"), ya da kendisi icranın alanına dönüşüyordu ("Beyin Cerrahı").
Tıpkı "Engellemeler"in "Bugün"ün içinden genişleyerek doğuşu gibi, "Rezistans" da "Engellemeler" serisinin içinden genişliyor; bilimsel, kültürel ve toplumsal araçlar yoluyla bedenin bugün nasıl şekillendirildiğini, bir icra alanı olarak nasıl tekrar tekrar yeniden üretildiğini araştırıyor. Diğer bir deyişle, "Rezistans", yaratıcı bir güç olan bedenin üretim aktivitesini doğrudan beden üzerine taşıyor; üreten ve üretilen, şekil veren ve şekillenen, bu kez bedenin kendi maddeselliğinde birleşiyor.
Ali Kazma, "Rezistans"ın yaklaşık bir yıl süren çekimleri boyunca, bedeni hem inşa hem de kontrol eden süreçleri kaydetmek için girdiği pek çok farklı mekânda, insanın kendi bedeninin toplumsal, kültürel, fiziksel ve genetik kodlarını kırmaya çalışıp onu kusursuzlaştırma çabasının yanı sıra, bedenin bu tür müdahaleler yoluyla nasıl yeni sembollerin ve anlamların taşıyıcısı haline geldiğini/getirildiğini de araştırdı.
"Rezistans" başlığı altında bir araya getirilip, birlikte gösterildiklerinde tek bir yerleştirmenin kurgusunda birbirlerini bütünleyecek olan bu videolar, materyal bedenin inşasını üç ayrı katmanda incelemeye alıyorlar. Bedeni, Amelia Jones'un "Decorporealization" adlı metninde (1) belirttiği gibi, gözden çıkarıp bir kenara atabileceğimiz, vazgeçilmesi mümkün, ama aynı zamanda bireyin fiziksel temsili ve kefili olarak kendini dayatan bir kabuk olarak düşünecek olursak, Ali Kazma'nın kamerası, bir rezistans alanı olarak kabuğun kendisine ve ona yapılan müdahalelere baktığı kadar; bu yüzeyin altında, kabuğun içinde yer alan ve görünmez olana, yani onu hem bir arada tutan hem her an dağılıp yok olmasına yol açana, en materyal haliyle etin alanına da iniyor. Bir üçüncü katman ise, bedensel kabuğu sarıp kuşatarak onu şekillendiren, disiplin altına sokan, bedeni sürekli denetleyip koruma ve gözetim altında tutan kurumsal/mekânsal kabuklar olarak karşımıza çıkıyor.
>>>>>