Mimarlık eğitimleri sırasında kağıtla sıkça haşır neşir olmalarıyla başlamış iki arkadaşın malzemeye duydukları ilgi… Sonrasında kendilerini en iyi, kağıt malzemeyle ifade edebileceklerini düşünerek yaratıcılıklarını bu renkli ve şekil vermesi keyifli malzeme üzerinden aktarmaya karar vermişler. A! Ne Hoş’un kuruluş hikayesini tasarımcıları Ayşe Selin Gürel ve Yasemin Hacıkura'dan dinliyoruz.
Kâğıt malzemeyle ilk ne zaman tanıştınız? Bunu bir işe dönüştürmeye nasıl ve ne zaman karar verdiniz? Bu girişimin hikâyesinden bahsedebilir miyiz biraz?
A. S. Gürel & Y. Hacıkura: Kağıt, hepimizin günlük yaşamımızda sıklıkla kullandığı bir malzeme, sanırım en erken tanışmamız anaokulunda olmuştur. Daha ilerleyen yaşlarda ise kağıdı şekillendirmek adına yaptığımız çalışmaların ilk adımlarını mimarlık eğitimi sırasında attık. Özellikle temel tasarım dersleri ve mimari projelerde maketle kendini ifade etme çabaları kağıda olan ilgimizi arttırdı diyebiliriz.
İşe dönüştürme kısmı ise biraz daha ilerleyen safhalarda gelişti. İkimizin de 6-7 senelik ofiste mimar olarak çalışma deneyimi var, bu sırada farklı yapısal malzemelerle tanışma fırsatımız oldu. Malzeme numuneleri ise bizim için hep bir beyin jimnastiğine dönüşüyordu. “Bu malzemeyle ne üretebiliriz? Onu neye dönüştürebiliriz?” gibi birbirimizi dürtüyorduk. Sonrasında bu süreci kağıt üzerinden devam ettirdik; kağıdı nelere dönüştürebiliriz, kağıt günlük yaşamımızda nasıl farklı işlevlerde karşımıza çıkabilir, onun üzerine düşünmeye başladık.
İşin tekniğini nasıl öğrendiniz? Bunun için herhangi bir eğitim aldınız mı?
Yaptığımız işin özelinde herhangi bir eğitim almadık. Mimarlık eğitimimiz sırasında, farklı malzemelerle 3 boyutlu ifade biçimlerini araştırıp çalışabileceğimiz bolca fırsatımız oldu.
Malzeme olarak kâğıtla çalışmanın ne gibi avantajları var?
Kağıt aslında gündelik hayatta sıklıkla karşılaştığımız, aşina olduğumuz bir malzeme, dolayısıyla ürettiğimiz işlerle karşılaşan insanlar kolaylıkla bir bağ kurabiliyor. Bu, bizim için en büyük avantajlarından biri olabilir. Ancak bazen çabuk tüketilen ve bozulabilen bir malzeme olarak algılandığı durumlar da olabiliyor. Doğru ebatlarda, doğru kalınlıkta kullanılan kağıt şekil alabiliyor ve o şekli koruyabiliyor. Dışarıdan bir müdahale gelmediği sürece de, bu şekliyle yaşamını sürdürüyor. Bu da bir diğer avantajı.
Evde ya da ofiste kullanılmayan kâğıtları geri dönüştürmemizi, onları “a ne hoş” diyebileceğimiz ilginç şeylere dönüştürmemizi sağlayacak birkaç fikir verebilir misiniz bize?
Özellikle ofiste organize olmak için kutular, saklama üniteleri bizim için çok faydalı oluyor. Kullandığınız kağıtları atık olarak geri dönüşüme yollamadan önce, origamiyle farklı nesnelere dönüştürebilir ileri dönüşüm yapabilirsiniz.
A! Ne Hoş’un verdiği hizmetlerden, ürettiği işlerden kısaca bahsedebilir miyiz?
İş tanımımızı, kağıdı 3 boyutlu hale getirip gündelik farklı objelere veya dekorasyon elemanlarına dönüştürmek olarak özetleyebiliriz.
Farklı alanlarda verdiğimiz hizmetler var, bunları da temelde kurumsal ve bireysel olarak ayırabiliriz. Kurumsal firmalar için vitrin tasarımı, kurumsal hediyelik tasarım ve üretimi, etkinlik dekorasyonu, fotoğraf çekimleri için proplar gibi alanlarda hizmet verirken; kişiler içinse online kağıt çiçek gönderimi, özel günler için dekor ve hediyelik tasarımı üzerine çalışıyoruz. Aynı zamanda mekana özel yerleştirmeler de üretiyoruz.
Müşterilerden de ilginç fikirlerin, önerilerin geldiği oluyor mu? Örneğin, bugüne kadar yaptığınız en ilginç tasarım hangisiydi?
Genelde müşteriler kafalarındaki anahtar kelimeleri verip, gerisini bize bırakıyorlar. Bazen de aklımıza bir fikir gelirse biz müşterilerimize gidiyoruz. En ilginç diyeceğimiz iş, Kale Seramik için tasarladığımız 2017 Kış Köşesi’ydi. Kullandığımız malzeme, geçmiş senelerin katalog sayfalarıydı. İşlevini yitirmiş, çöpe atılacak kağıtları başka bir işleve büründürmek bizim açımızdan keyifli, deneyimleyenler açısından da ilgi çekici bir yerleştirme olmuştu.
Konsept işlerde fikir oluşturma aşamasında en çok nelerden ilham alırsınız? Bu süreçte yaratıcılığınızı nasıl beslersiniz?
Floral temalı işlerde en fazla etkilendiğimiz alan doğa oluyor. Doğadaki bitki ve çiçeklerin yapıları, renk ve dokularını incelemeye çalışıyoruz. Bunun dışında takıdan grafik tasarımına kadar farklı alanlarda tasarımcıları takip ediyoruz.
Mimarlık eğitiminin işinize katkı sağladığını söyleyebilir miyiz?
Mimarlık eğitimi çok yönlü bir eğitim, dolayısıyla algılarınızı genişletiyor ve farklı düşünmenizi sağlayacak ilk tohumları atıyor.
Biz bu alanda hizmet vermeye başladığımızdan beri, birçok farklı tasarımcıyla tanıştık, kıyafet tasarımcısından aksesuar tasarımcısına, seramikçiden aşçıya kadar. Birçoğu hep aynı cümleyi kuruyor: “Ben mimarlık okudum", "Aynı zamanda mimarım" gibi. Özellikle ofiste bilgisayar karşısında çalışan mimarlarda elle bir şeyler üretme isteği oluyor olabilir.
Kâğıt elişi konusunda eğitim veriyor musunuz?
Evet, Tophane’de üretim yaptığımız ve workshop’lar düzenlediğimiz bir atölyemiz var. Zaman zaman farklı konseptlerde eğitimler veriyoruz.
Ürünlerinizi satın almak isteyenler size nasıl ulaşabilirler?
www.anehos.com üzerinden buket ve aksesualarımızı online satın alabilirler. Bunun dışında kurumsal işler veya özel siparişler için, bize mail atmaları yeterli.
Son olarak, bu işle uğraşmasaydınız ne yapmak isterdiniz?
Yine bu işle uğraşmak isterdik.