Yalova Çocuk Tiyatrosu ve Kütüphanesi
Konseptin Oluşturulması ve Tasarımın Ana Çizgileri
İşverenin çocuklara ve onların eğitimine olan düşkünlüğü, bu sebeple sadece çocukların kullanımında olan bir tiyatro binası hayali, konseptin ana temasını oluşturmuştur. Bu doğrultuda geliştirilen proje, tamamen çocuklar için, onların gözünden, sadece onlara ait yeni bir dünya oluşturmayı hedeflemiştir. Çocuklar için yaratılacak bir mekân, öncelikle gün ışığıyla dolan, günün her saati farklı gölgelerle ışık oyunları yaratabilen sürprizli ve dinamik olmalıdır. Bu nedenle, tiyatro salonlarının gerektirdiği masif ve kapalı kütlenin ön cephesine yerleştirilen ve ana mekânlar için sirkülasyon alanı sağlaması planlanan fuaye, tamamen şeffaf olarak tasarlanmıştır.
Yapının ihtiyaç programının ve plan şemasının kurgulanmasının ardından cephe üzerinde çeşitli denemeler yapılmış, binanın sıradan bir tiyatro binasından farklılaşması için projenin geneline özgün bir karakter kazandıracak yeni bir çözüm arayışına girilmiştir. UA Mimarlık tasarım ekibi, "Mimarinin kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda beslenen bir disiplin olduğu öğretisinden yola çıkarak; eğer kullanıcı olarak çocuklardan bahsediliyorsa, bina renkli, eğlenceli ve hareketli olmalıdır" düşüncesini tasarıma aktarmaya çalışmıştır. Renklerin hakim olduğu bir mekân fikri projenin bütünü için çıkış noktası olarak kabul edilirken, binanın yalın ve rasyonel çizgide olmasına önem verilmiştir.
Kütle Kurgusu
Proje, 200 kişilik tiyatro salonu, kütüphane, fuaye ve sahne arkasıyla dört ana kütleden oluşmaktadır. Kütüphane, yönetim ve ıslak hacimler aynı kütlede iken salon, kendisini saran sahne arkası ve kulis birimleri ile desteklenmiştir. Sahne sanatlarının değişken ve canlı özelliğinin mimarlık diliyle anlatımının yanı sıra, tiyatronun sanat içerisindeki önemi, sanatın hayatın merkezinde yer alması, salon kütlesinin plan şemasında merkeze yerleştirilmesiyle vurgulanmıştır. Bu üç kütle; dışa dönük, şeffaf ve hafif bir mekân olan, yapının ana omurgasını (dolaşım alanını) oluşturan fuaye ile birbirine bağlanmıştır.
Fuaye
Fuaye, tiyatro salonu ve kütüphane arasında bağlantı sağlayacak şekilde konumlandırılırken, kütüphane biriminde yer alan yönetim odasına ve ıslak hacimlere geçiş için de kullanılmıştır. Fuayenin devamlığı sayesinde sahne arkası birimleri, kulis ve bodrumda bulunan depolara iniş, aynı hat üzerinde çözümlenmiştir. Yapı sirkülasyonunun büyük çoğunluğunu üstlenen fuaye, bütün birimlere dağıtım sağlayan ana arter görevindedir. Boyut olarak minimumda tutulmasına karşın, işlevsel olarak planlamanın kalbi niteliğindedir. Fuayenin salondan uzaklaşarak iç bahçe için yer açması, salonun dolu kütlesine karşın dengeleyici bir unsur oluşturmuştur.
Tasarımı biçimlendiren temel düşünce; bir tiyatro yapısını, çocukların hayal gücü ve beklentileri doğrultusunda kurgulayarak, konuklara renkli bir mekân sunmak olmuştur. Renkli cephesiyle fuaye, çocukların hayal dünyasına açılan bir kapıdır. Aynı giriş kapısı aksında yine çocukların eğlenip doğayı yaşadığı iç bahçe yerleştirilmiştir. Böylelikle fuaye, salon kütlesinin aksine, tamamen dışa dönük, bulunduğu çevreyle iç içe, güneşi tamamen içine alan, çevreyle var olan bir mekân haline gelmiştir.
Renkli Fuaye Cephesi
Binanın bütününe hâkim olan giriş cephesi, içeriyi dışarı ile bütünleştiren geçirgen bir zar olarak ele alınmıştır. Basit geometrik şekiller (kare ve dikdörtgenler) farklı boyutlarda bir araya getirilip, dinamik etki kazanarak, binanın kullanıcısı olan çocuklarla ilişkilendirilmiştir. Gün ışığını tamamen içeri alan ön cephe, gökkuşağının bir parçasıymış gibi yükselirken, tiyatro salon kütlesinin monoton ve masif hacmine karşılık parçalı olarak tasarlanmıştır.
Fuaye cephesinin kurgusu uzun bir tasarım süreci sonunda, çocukların hızla değişen, ele avuca sığmaz, hareketli halleri göz önünde bulundurularak oluşturulmuştur. Renklerin birbirine geçmesiyle oluşturulan cephe; yalın, rasyonel ve mütevazi bir tutum sergilemeye gayret gösteren projenin mekân zenginliğini yaratan vazgeçilmez unsuru haline gelmiştir. Cephe; mekânsal gereksinimleri karşılamasının ötesinde, tüm çocuksu duyulara hitap eden güçlü ve çağdaş bir giriş; aynı zamanda dinamik bir mimari çözümdür. Renklerin seçiminde arzulanan simgesellik binanın yüzünde karmaşık bir gökkuşağı oluşturmuştur. Çocuklar için tasarlanmış bu binada; gölgeler bile monotonluktan uzaklaşıp renklere kavuşmuştur.
Giriş cephesinde kullanılan renkler, bina cephesinde sol kanatta yer alan sanatçılara ait kulisin cephesinde de kendini göstermektedir. Binanın sahip olduğu tasarım dilinin iç mekânlara da taşınabilmesi için renkli camlar mümkün olduğunca sık kullanılmış, özellikle koridor bitimlerinde tercih edilmiş, böylelikle sadece sirkülasyon amacıyla kullanılacak olan koridorların mekân zenginliğine katkıda bulunmuştur.
İç Bahçe
Girişin aksına yerleştirilmiş iç bahçe fuayenin devamlılığını sağlarken, bulunduğu çevreyle kesintisiz bir görsel ilişki ortaya çıkarmıştır. Kütüphane ve salon gibi farklı işlevlerin ayrımı yine iç bahçe ile sağlanmıştır. Cephede birbirini iten ve iç içe geçen renkli kütlelerin kurgusu, plan şemasında iç bahçe olan tanımlı boşluklara dönüşmekte ve mekânlar arasındaki dinamik kurguya paralellik oluşturmaktadır. Projenin planlanmasında hedeflenen, mekânların sürekliliği, birbirine geçişleri ve farklı çizgideki karakterleridir.
Yapıda yeşil çevrenin bina içerisine akışına önem verilmiş, benzerlerinin aksine çoğunlukla dışa dönük, çevresiyle barışık, açık bir iç mekânın oluşması sağlanmıştır. Doğayla iç içe olmak için tasarlanan iç bahçe, giriş aksında çocukları karşılamakta, sıcak ve renkli bir mekânın ipuçlarını vermektedir.
Devamı için lütfen ilerleyiniz >>>>>