Arap Camisi

Sadece Galata’nın değil, İstanbul’un en ilginç yapılarından biri olan Arap Camisi, öncelikle sıradışı minaresi ile dikkat çekiyor. Minare, Perşembe Pazarı’nın labirent sokaklarında, hiç beklemediğiniz bir anda çıkıveriyor karşınıza. Kare minaresi ile alıştığımız Osmanlı tarzı minarelerinden ayrılan caminin kimler tarafından, ne zaman ve ne amaçla yapıldığı tam kesinlik kazanmış değil. Bazı kaynaklar, İstanbul’u kuşatan Araplar tarafından 718 yılında, cami olarak inşa edildiğini yazıyor. Cami içindeki bir kitabe bu savı destekliyor. Ancak yapının döşemelerinin altından çıkarılan ve Arkeoloji Müzesi’ne taşınan Katolikler'e ait lahit kapakları bunun tersini söylüyor. Bazı kaynaklar ise yapının, 13. yüzyılda Latinler tarafından kilise olarak yapıldığını söylüyor. İstanbul’un fethine kadar San Domeniko Kilisesi olan yapı, 1475 yılında camiye çevrilmiş. Kare planlı minaresinin Arap tarzı bir minare mi, yoksa bir çan kulesi mi olduğu hala kesin olarak bilinmiyor. Ancak kesin olan bir şey varsa o da, 1492 yılında Endülüs’ten kaçan Araplar'ın bu cami çevresine yerleşmiş olması. Bu nedenle asıl adı Galata Camisi olan yapının Arap Camisi olarak adlandırıldığı biliniyor.