“Biz her projeyi aslında kendine özgü bir hikaye gibi ele alıyoruz”

Tarzınızı nasıl tanımlarsınız?

MK: Doğal malzemeyi seven ama aynı zamanda yenilikçi ürünleri kullanmayı tercih eden bir ekibiz. Yeni şeyler denemeyi seviyoruz. Fonksiyonellik de bizim için çok önemli.  

Biz her projeyi aslında kendine özgü bir hikaye gibi ele alıyoruz. Bir ev tasarladığımızda o evdeki tüm mobilya ve aksesuarların ev sahibine özel olmasını istiyoruz. Bunun için de ‘custom made’ mobilyalar tasarlamayı tercih ediyor, en küçük detayı bile özel olarak tasarlayıp ürettirebiliyoruz.

MC Evi / Olabella Gündoğan-Bodrum

Kendi tarzınızın dışında bir mekan tasarlamanız istense yanıtınız ne olur?

MK: Seve seve tasarlarız ama işin içine mutlaka kendi çizgimizi, kendi yorumumuzu katarız.  Modern mekanlar tasarlamanız klasik olanı dışladığınız anlamına gelmiyor. Bizim ofisimizde de klasik unsurlar var. Modern ve klasiği bir arada kullanmayı seviyoruz. 

Türkiye’de bir iç mimarın karşılaştığı en büyük zorluk nedir size göre?

KE: İç mimarların karşılaştığı en büyük engel öncelikle bütçe diyebiliriz. Bu da ülkemizin içinde bulunduğu şartlarla yakından ilişkili. Kurumsal firmalarla çalıştığınızda bütçe sorununu aşmak biraz daha kolay olabiliyor. Şuan da Yalova’da gerçekleştireceğimiz bir proje üzerinde çalışıyoruz. Proje hiçbir kısıtlamaya gidilmeden A’dan Z’ye ilk çizdiğimiz şekliyle uygulanacak. Bütün projelerimizin bu şekilde uygulanmasını isterdik. Diğer bir zorluk da proje geliştiricilerinin çoğunlukla mimar ya da iç mimarlarla çalışmaya gerek duymamaları. Tasarımın bir uzmanlık alanı olduğu atlanıyor.

Yurt dışında adınızı duyurmak gibi bir hedefiniz var mı?

MK: Yurtdışında adımızı duyurmak tabii ki isteriz. Ama öncelikle orada var olabilmek için burada çok iyi işler başarmalısınız. Daha önce de konuştuğumuz gibi Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu ekonomik durum bizim sektörü de derinden etkiliyor. Öncelikli olarak yaşamsal ihtiyaçların karşılanmaya çalışıldığı bir ülkeden bahsediyoruz. Bu durumda tasarım ihtiyacından bahsetmek biraz fazla lüks kaçıyor. Sonuç olarak sizin hedeflediğiniz proje sayısı 100 iken böyle bir ekonomi içinde 10’a düşüyor. 

CPK Ofisi / Ataşehir 

Tanıtım konusunda yardım aldığınız bir halka ilişkiler firmasıyla çalışıyor musunuz?

MK: Tanıtım faaliyetini kendi içimizde yürütüyoruz. Türkiye’deki ve yurtdışındaki yazılı ve dijital medyayla kendi yöntemlerimizle iletişime geçiyoruz. Yurtdışında insanlar bu tür ilişkilere çok daha fazla açıklar. İlk projemizi bitirdiğimizde mekanın profesyonel fotoğraflarını çektirdik ve bunları birçok dergiye gönderdik. Hangi mecrada, ne sıklıkta görünmemiz gerektiği konusunda danışmanlık alınabilir ileri süreçlerde. Doğru zamanda doğru yerde olmak anlamında… Şu anda kendi içimizde çözüyoruz.