"Bizde ortaklığa varan yol hep açıktır"

02 Mart 2015

Şu ana dek çekirdek bir kadronuz oluştu mu?

MA:
Yavaş yavaş oluşuyor. Yani bugün birini işe alıp, yarın sen bu şirketin ortağısın diyebileceğimiz şekilde gelişmiyor. Girişimci kültür olduğumuz için birini biraz takdir edince, ben artık çok iyi oldum, kendi ofisimi açayım diyor. Yapacak bir şey yok, minik minik bir sürü ofis, kapalı çarşı esnafı gibi… (gülüyor)

Uİ: İnşaat sektörü çok canlı ve rekabet giderek büyüyor. Ama en göz önünde olan projelerde işi yurtdışından gelen ofisler alıyor. Çünkü çok profesyonel bir hizmet sunuyorlar. İşvereni de bir yerde suçlamamak lazım. Kendimize de bakmalıyız; onlar ne hizmet sunuyor, biz ne sunuyoruz? O noktada işveren çoğu zaman haklı oluyor. Ortak çalışmalarımızda ne kadar yetersiz olduğumuzu, çözüm üretmede ya da üretilen çözümlerin sunulması anlamında kendimizi nasıl geliştirmemiz gerektiğini gördük. Ve bu bize bir çağ atlattı. MuuM'un bizden sonra da yaşaması gerek. Kurumsal bir kültür oluşmasını istiyoruz. Bizde ortaklığa varan yol hep açıktır. Murat da ben de MuuM'u kurmak ve yeri geldiğinde yaşatmak için kendimizden çok şey verdik. Bunu bizim kadar içselleştirecek potansiyele sahip bir ekip ve beraberinde işi büyütebileceğimiz ortaklar arıyoruz. Ancak onlarla ayakta kalabiliriz.




"Ofis yönetmek için bir çalışma kültürü oluşturmak çok önemli"

Çalışanlarınızın güncel dağılımı nasıl?

MA:
Ekip genelde mimarlar ve iç mimarlardan oluşuyor. Deneyimli 4-5 mimar ve onlara bağlı çalışan 10 kadar mimar ve iç mimar arkadaşımız var. Bir ara 30 kişiye ulaştık ve çok kontrol dışına çıkmış bulduk kendimizi. Ofis yönetmek için bir çalışma kültürü oluşturmak çok önemli. Çalışma ortamı sakin ve huzurlu olmasına rağmen insanların konsantrasyonu, dolayısıyla verimliliği hala istediğimiz düzeyde değil.

Sizce bu konuda yabancı ofislerle aramızdaki temel fark nedir?

MA:
KPF'in Londra ofisini gezdiğimde çok fark görmedim. Ama binanın alt katında bir maket atölyesi vardı ki, tahminimce Türkiye'deki en büyük maket atölyesi ile yarışabilecek düzeydeydi. Akla gelebilecek her şeyi yapabiliyorlar. Hatta sunumlarına yaptıkları binaların 3 boyutlu çıktılarını getirip işverenlere veriyorlardı. Tabi işveren orada çok etkileniyor, elinde binasının küçük bir kopyası oluyor.

Şurasını şöyle değiştirelim dese, hemen çıktısını alıp gelecekler...

MA:
O konuda çok profesyoneller. Üç hafta sonra size alternatifleriyle avan projeyi sunacağız dediler ve gerçekten 8-10 tane alternatifle çok ciddi bir proje sundular. Yaptıkları işi prosedürlere oturttukları için kimin ne sürede ne yapacağını biliyorlar. Çin'de görsel sunum uzmanı çalışıyor. İki tasarımcı Londra'da, bir de Lübnanlı proje yöneticisi var.

Ekip yapınızdan bahsettik. Peki, ofisinizin çalışanlara sundukları neler?

MA:
Nitelikli bir çalışma ortamı sunuyoruz. Her şeyin mümkün oldukça baştan belirlenmiş olduğu ve özlük haklarının tam olarak sağlandığı huzur dolu bir ofis, MuuM. Yapacağımız bütün tatiller 1 Ocak itibariyle bellidir. Bazen tatillerde 2-3 günlük boşluklar olur, biz onları dolduruyoruz. Normalde 365 günde herkes 200 gün çalışıyorsa, biz 180 gün çalışıyoruz. Çünkü esas olan verimlilik, bu da ekibimizin dinç ve yenilenmiş olarak ofise gelmesine bağlı… Ülke geneline baktığınızda iyi bir ortam sunduğumuzu düşünüyorum. Özlük hakları konusunda her şey mevzuata uygun. Geriye bizimle aynı kafada olan insanları bulmak kalıyor. Biz de devamlı onları arıyoruz.




"Önümüzdeki beş senenin en önemli planı, ekibimizi yetiştirmek"

İnsan kaynakları konusu dışında, önümüzdeki beş yıllık hedefleriniz neler? Bu periyoda vurgu yaptığınız için aynı sistemle ilerleyelim...

MA:
Öyle bir noktaya geldik ki bundan sonrası insan kaynağımızın niteliğiyle ilgili. Çünkü üretebildiğimiz maksimum kapasiteye geldik. 50.000-100.000 bandında proje üretiyorsanız artık burada ekip ön plana çıkıyor.
Dolayısıyla önümüzdeki beş senenin en önemli planı, ekibimizi yetiştirmek olacak.



Mevcut çalışanlar ekipteki yerini almış. Yeni gelecek olanlarda ne gibi özellikler arıyorsunuz?

MA:
Birçok ofisten tasarım yapamıyorum diye ayrılıyorlar. Biz burada onlara o imkanı veriyoruz. İnsan seçmek de ayrı bir deneyim gerektiriyor. Mimarlık ofislerinin en büyük eksikliklerinden biri insan kaynakları konusunun hafife alınıyor olması diye düşünüyorum. Yurtdışındaki ofisleri inceleyip, neyimiz eksik neyimiz fazla ise sürekli değerlendirip uygulamaya çalışıyoruz. Genel olarak, iş görüşmelerini Umut ile birlikte yapıyoruz. Kişisel kanılarımız ile birisini işe almayalım ya da almamazlık etmeyelim diye…


MuuM'un Murat'ı ve Umut'u ile...
MuuM Tasarım Ekibi ile
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :